10 Kasım'da Dikilmek

TAKİP ET

Özellikle eski takipçilerim bilir, ben yazıp çizmeye ekseriyetle mitoloji üzerine yazarak başladım

Özellikle eski takipçilerim bilir, ben yazıp çizmeye ekseriyetle mitoloji üzerine yazarak başladım. Ekşi sözlük, Kayıp Rıhtım derken... Katkı yaptığım birkaç editöryal kitaba da hep bu zaviyeden katkı yaptım. Naçizane bir de kitap yayımladım bu konuyla ilgili, Karşılaştırmalı Mitoloji başlıklı. İletişim okudum, bununla birleştirdim, hala mitolojiyi önemserim. Zira "millet" dediğin "mitoloji" ile iç içedir. Basitçe belli mesaj paketlerinin, arketiplerin bir grup tarafından paylaşılmasıdır. Paylaşılan "mit" ve "rit"ler, bir ortak şuur, bireylerden beslenen ve bireyleri etkileyen bir kolektif fenomen oluşturur. Nasıl bizler gen dediğimiz bilgi paketleri sayesinde ürüyorsak, bu şuur da "mem"ler sayesinde ürer: mitler, ritler, anlatılar... Ve bu ortak şuur, sadece "var olan" bir şey değil, faydalı olan da bir şey. Azar Gat mesela hiçbir düzen yalnızca kurumlarla işlemez der. Saygı, terbiye, topluma faydalı olmak, yasalara uymak; aklınıza ne kadar müspet "şey" geliyorsa, yayılması için millet lazım. Millet yoksa, anayasa bile yok. Var deyip koysanız da, işlemiyor, bakın Irak'a, Suriye'ye... Ve millet olma hali, bozulup yeniden tesis edebilir. Beslendiği materyal, mitleri ve ritleri doğuran etnosembollerdir. Yani tarihte Orhun'u dikenler, bir millettir. Zira budun menfaati, budunun tepkileri vs. işlenir, ele alınır. Ama bu bozulabilir de. Türk, Türklüğünden iskat olmaz, ama millet olma halini yitirir. Yeniden inşa için, yeni mitoloji gerekir. 9'u 5 geçe "dikilen"ler, bu yeniden millet olma halinin mitoslarını benimsemiş insanlar. Dolayısıyla gelişebilecek, güzelleşebilecekler... İskender Öksüz dikkat çekmişti, Anderson bile "meçhul asker" anıtlarını fevkalade görür bu hususta. Nedir meçhul asker? "Mutasavver cemaat"imizin kilit kodlarından: Hiç kimse değil, aynı anda herkes. Gelelim islamcıların buna karşı çıkma nedenine. İnsan grupları iç içe geçmiş halkalar gibi aile, sülale, aşiret, millet, ümmet diye gider. Hangi daireyi "başat" kabul ediyorsanız, bir altındaki mensubiyeti yok etmeniz gerekir. Ümmet olmak istiyorsanız, millet olmaz. O yüzden milli mitoloji, ister kadim, ister modern haliyle olsun, düşmandır. Şamanizme de, Atatürk'e de alerjileri bundan. Ortak değerlik vasfına erişmek kolay değil. Ortak değer olma payesi kan, gözyaşı, ter ile gelir. Atatürk buna ulaşmış, bir "mem" olmuş, kıymeti müthiş. O yüzden ritüellerimiz, mitoslarımıza sahip çıkın. Unutmayın ki, hiçbir "sosyal uzantı", hiçbir insani kurum, "fiziki" değildir. Her biri mutasavverdir, zihnimizdedir; insanlarla paylaştığımız kanı, mitos ve arketipler sayesinde var olur ve bize faydalı olurlar. Milli mitolojinin kadim ve doğal haline de (Eski dinimiz, efsaneler, folklor), modern ve işlenmiş haline de (milli günler) sahip çıkın. Güruh ile milleti ayıran, özetle, 9'u 5 geçe ayakta dikilenlerin millet mensubu, karşı çıkanlarınsa güruh olmasında saklı.

Bahadırhan Dinçaslan M. Bahadırhan Dinçaslan muhammed bahadırhan dinçaslan