14 Mayıs Seçimlerine Doğru: Dijital Politik Propaganda

TAKİP ET

14 Mayıs seçimleri yaklaşırken dijital propagandanın önemi artıyor.

14 Mayıs seçimleri yaklaşırken dijital propagandanın önemi giderek artıyor. Siyasetçiler, partiler, sivil toplum kuruluşları, gönüllü oluşumlar hatta bireysel gönüllüler seçimlerde istedikleri sonucu alabilmek için dijital kampanyalar yürütüyorlar.

İyi bir dijital kampanya, kimi zaman kararsız seçmenlerin kafasındaki soru işaretlerinin giderilmesini sağlayabiliyor. Tabii geniş kitlelere yayılan ancak içerik olarak kötü bir dijital kampanya bu soru işaretlerinin kampanyayı yapan aleyhinde giderilmesine de neden olabiliyor. Nitekim çeşitli kara propaganda örnekleri de bu konuda görülüyor. Kimi zaman iktidar partisi muhalefeti kimi zaman da muhalefet iktidarı bu kara propagandalarla yıpratmaya çalışıyor. 

Ancak kara propaganda içerikleri her zaman işe yaramıyor. Bu tür içerikler çoğunlukla karşı tarafın konsolide olmasına ve partilerine daha sıkı bağlanmasına neden oluyor. Pozitif bir kampanya; mesela muhalif bir partinin iktidar olduğunda neler yapacağını anlattığı bir video daha etkili oluyor. Zira partisinden kopmak üzere olan bir seçmen, negatif bir kampanyayı kendisine de saldırı olarak algılayarak partisine inancını tazeliyor.

Haberimizde SODİMER Başkanı Prof. Dr. Levent Eraslan tarafından kavramsallaştırılan Dijital Politik Propaganda kavramını ele aldık.

Facebook

Facebook, dünya üzerinde hala en kalabalık kullanıcı kitlesine sahip sosyal medya platformu olarak siyasileri cezbediyor. Gruplar, sayfalar, kişisel hesaplarla daha fazla "gerçek" kullanıcıya ulaşma imkanı sunan Facebook'ta etkin olmak seçimlerde avantaj yaratabiliyor. Nitekim kullanıcılarının yaş ortalaması da yüksek olan Facebook bu bakımdan da farklı seçmen gruplarına ulaşma konusunda avantaj sağlıyor.

Facebook'ta yapılan propagandalar, hedef kitlenin doğru seçilmesi halinde seçmenin aklında daha kalıcı olabiliyor. 

Twitter

Twitter gerçekten de kullanıcı sayısı az olsa da etki bakımından diğer sosyal medya platformlarından daha öne çıkıyor. Kimi zaman Twitter'da gündem olan bir konu siyasilerin de gündemine taşınıyor; atılan bir tivit insanların gözaltına alınmasına da neden olabiliyor. 

Bununla beraber yanlış bir beğeni, agresif hislerle atılmış bir tivit siyasetçilerin başını yakabiliyor. Yaş ortalaması daha düşük olan Twitter'da "gençlere hitap etmek" siyasetçiler için en büyük hedef. Ancak gençler, çoğunlukla siyasileri ciddiye almıyor. Hatta siyasetçilerin attığı tivitler genellikle "linçleniyor."

Ayrıca Twitter, "öfke boşaltma" aracı olarak da görülüyor. Geçmişteki geniş katılımlı sokak protestolarının yerini tivit atmak aldı. Twitter'da öfkesini boşaltan, hedefi olan siyasinin veya kuruluşun hesabını etiketleyerek tivit atan kişiler kendilerini daha rahatlamış hissediyor ve eyleme geçme arzusu azalıyor. 

Instagram

Siyasi kampanya konusunda henüz yeni sayılan Instagram görsel, video paylaşmaya yarıyor. Siyasetçiler buradan canlı yayınlar da yapabiliyor. Ancak Instagram'da çoğunlukla parti genel başkanı ve siyasetçinin yan yana olduğu fotoğraflar/tasarımlar yahut gidilen etkinliklerden, yapılan ziyaretlerden paylaşımlar görüyoruz. 

Yaş ortalaması en genç mecra olan Instagram'da bu tür paylaşımlar henüz Facebook ve Twitter gibi alıcı bulamıyor. 

TikTok

Siyasi kampanya konusunda yeni bir mecra sayılan TikTok, müzikli videoların olduğu, Çin kaynaklı bir mecra. Güvenlik endişeleri nedeniyle ABD ve Avrupa'da birçok bölgede yasaklanan TikTok, Türkiye'de siyasi kampanyalarda yeni yeni kullanılıyor. 

Bilhassa Türkiye Değişim Partisi Genel Başkanı Mustafa Sarıgül TikTok'ta oldukça etkindi. Millet İttifakı'nın Cumhurbaşkanı Adayı ve CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu da TikTok'ta vaatlerini anlattığı videolar yayımlamaya başladı.

YouTube

Görsel ve işitsel bir mecra olan YouTube, dijital kampanyalarda henüz pek tercih edilmiyor. Siyasetçiler çeşitli YouTuberların yayınlarına konuk olarak buradaki kitleye seslenmeye çalışsalar da kendi kanallarında daha çok profesyonel olarak hazırlanmış videoları ve çeşitli yerlerde yaptıkları konuşmaları paylaşıyorlar. 

Popüler siyasetçilerin katıldığı YouTube yayınlarının ise izlenme sayılarının oldukça yüksek olduğu görülüyor. Fakat yine de siyasetçiler YouTube'u etkin kullanmaktan kaçınıyorlar.

Twitch

Henüz bir siyasi kampanyada etkin kullanılmasa da Twitch zaman zaman siyasetçileri konuk eden yayıncılar aracılığıyla dijital propagandanın bir parçası oluyor. Yayıncıların oyun oynarken video yayımladığı Twitch'te yayıncılara konuk olarak yer alan siyasetçilerin sayısı ise oldukça az.

SODİMER İnfografiği

Sosyal Medya ve Dijital Güvenlik Eğitim Araştırma Merkezi (SODİMER) yayımladığı infografikle sosyal medya platformlarının artılarını ve eksilerini değerlendirdi. SODİMER'in infografiğinde Facebook, Twitter, Instagram ve YouTube'un artıları ve eksileri değerlendirildi. 

 

SODİMER'in infografiğine göre Facebook'un artısı dünyada en çok kullanılan sosyal medya platformu olmasıyken eksisi ise sponsorlu gönderilerin yoğun olması nedeniyle oluşan rekabet ortamının birçok siyasetçiyi zaman çizelgesinde görünmez hale getirmesi oldu. İnfografikte Twitter'ın artısı hızlı bir şekilde mesaj iletebilme ve hashtagler aracılığıyla topluluklarla bağlantı kurabilme, eksisi ise geçmişte yaşanan skandallar olarak gösterildi. Instagram ve YouTube siyasi kampanyalarda yeni olsa da potansiyel vadeden mecralar olarak gösterildi.

SODİMER Başkanı Eraslan: Türkiye Bu İşin Çok Başında

Konuyla ilgili TamgaTürk'e konuşan SODİMER Başkanı Prof. Dr. Levent Eraslan Dijital Politik Propaganda kavramına ilişkin şunları söyledi:

"Dijitalleşen dünya sadece toplumsal yaşamın belli alanlarında değil politikaya da sirayet etmekte; Türkiye nüfusunun yüzde 80'inin sosyal medya kullanıcısı. Dijital Politik Propaganda kavramını geliştiren benim. Siyasi ve politik argümanların kitlesel olarak anlatılmasında, özellikle son dönemde Web 2.0'la beraber çeşitli araçlar kullanılmaya başlandı. Bu ekosisteme Dijital Politik Propaganda denmekte. Büyük meblağlı mitingler, geniş kapsamlı sokak süslemeleri yerine tüm dünya sosyal medya üzerinden Dijital Politik Propaganda yapmakta. Bu bilhassa WhatsApp ve Twitter üzerinden yapılıyor. Türkiye bu işin çok başında, bu işte çok ileri olan Amerika. Özellikle Cambridge Analytica ile beraber insanlar bu daha dikkatli ve kendilerini bu propagandaya daha açık görmekte. Dijital Politik Propaganda bir tivit nasıl atılır, hesap nasıl yönetilir, Instagram'da görsel nasıl hazırlanır gibi bir bağlam içeriyor. Türkiye'de çok iyi örnekler görmek mümkün değil. Çünkü profesyonel değil yakınlarıyla bu işi yapıyorlar. Kendilerini anlatmak yerine gittikleri ziyaretleri anlatmak, genel başkanların tivitlerini retweet etmek gibi işler yapıyorlar.

"Hedef Kitle Hangi Sosyal Medyayı Kullanıyor Bu Önemli"

Bu işin başlangıcı Obama. Türkiye'de ise bu işi çok iyi yapan yok, insanlar cast-ajans işlerini samimi bulmuyor. Makyajlı videoları almıyor insanlar. Özellikle son dönemde de Twitter'da mavi tik furyası oluştu, siyasetçiler buna çok yöneldi.

Dijital Politik Propaganda'da hedef kitle hangi sosyal medyayı kullanıyor bu önemli. Mesela kır bölgesi Facebook kullanıyor yaş ortalaması 44'ün üstünde, gençler ise Instagram'da, Twitter'da kentli ve beyaz yakalı kesim var. Siyasal manipülasyonun adresi de Twitter çünkü algoritması daha uygun. Sürekli trollerden ve bot hesaplardan bahsediyoruz; smart bot dediğimiz yapay zeka troller ortaya çıktı ama bunlar uzmanlar tarafından çok rahat anlaşılıyor.

"Kurgu-Makyaj Samimiyeti Bozuyor"

Bayramdan sonra açıklayacağımız 50 maddelik öneriler listemiz var. Bir kısmını burada söyleyebilirim;

1- Samimi olmaları önemli, kurgu-makyaj samimiyeti bozuyor. İmamoğlu'nda o var, samimi gelmiyor insanlara.

2- Hedef kitle analizi önemli.

3- Her gidilen yer paylaşılmamalı.

4- Prime time önemli, mesela şu an Ramazan'dayız, insanlar iftar sonrasında daha farklı yaklaşıyor bu işlere, o yüzden buna göre davranılmalı.

Youtube'u ıskaladı siyasiler. YouTube, Türklerin en çok kullandığı sosyal medya aracı. Biz görüntülü ve işitsel öğreniyoruz.

"TikTok Popülist"

(TikTok'a dair ne düşünüyorsunuz, Kılıçdaroğlu'nun TikTok açmasına ne diyorsunuz?) TikTok popülist, Türkiye'de yaygınlaştırıcısı Türkiye'yi isterken Erzincan'a sıkışan Sarıgül. Popülist bir mecra, Kılıçdaroğlu'nun veya bir başkasının TikTok'taki vaatleri beni ikna etmiyor. Orası farklı bir alan. Kişilerin ürettikleri siyasal düzlemde çok anlam bulmuyor. Sarıgül'e uygun olabilir Kılıçdaroğlu'na uygun değil. Devlet Bahçeli'nin TikTok açtığını düşünebiliyor musunuz? Kimse TikTok izleyerek siyasi görüşlerini oluşturmuyor.

dijital politik propaganda sodimer facebook twitter Instagram twitch youtube dijital kampanya dijital propaganda 14 mayıs seçimleri seçim seçimler seçim kampanyası