2. Arap Baharı Mı Geliyor

TAKİP ET

Şu anda dünya genelinde yönetimlere karşı yapılan protestolar dünya gündeminde önemli bir yer ediniyor

Şu anda dünya genelinde yönetimlere karşı yapılan protestolar dünya gündeminde önemli bir yer ediniyor. En çok ses getirenleri ise aylardır protestolarla çalkalanan Hong Kong, Şili, Lübnan ve Irak. Lübnan ve Irak protestolarını incelediğimizde, son bir yıldır Arap coğrafyasının bir çok farklı bölgesinin protestolarla çalkalandığına şahit oluyoruz. Akla ilk gelen sorulardan biri de; yeni bir Arap Baharına mı tanık oluyoruz?

Lübnan ve Irak'ta meydana gelen gösteriler, gündemi en çok meşgul eden konulardan biri. Yeni bir Arap Baharı mı derken aslında aceleci davranılmış olmuyor. Zira 2018 yılının son aylarında meydana gelen hükümet karşıtı protestolar dinmek bilmeden bölgedeki diğer ülkeler sıçrıyor.

Sahneyi Açanlar Sudan ile Cezayir

2018'in sonuna doğru başlayan gösterilerde sahneyi önce Sudan ile beraber Cezayir aldı. Cezayir'de 20 yıl boyunca iktidarda bulunan Buteflika, tarihi nitelikteki kitlesel gösteriler ve ordunun "uyarıları" sonucu 2 Nisan'da istifa etmişti. Buteflika'nın istifasına rağmen gösteriler sürüyor. Buteflika rejiminde yer alan bazı isimlerin hala yönetimde olması halkın öfkesini dindirmiyor.

Sudan'da ise 19 Aralık 2019 tarihinde halk , geçim sıkıntısı sebebiyle hükümet karşıtı gösterilerine başlamıştı. Hayat pahalılığı nedeniyle başlayan gösterilerin ülke genelinde rejim karşıtlığına dönüşmesi üzerine ordunun 11 Nisan'daki müdahalesiyle 30 yıllık Ömer el-Beşir dönemi sona ermişti. Gösterilerde Sağlık Bakanlığı verilerine göre 61, muhalif kaynaklara göre 128 kişi hayatını kaybetmişti.

Protestolar Hızla Yayıldı

Sudan ve Cezayir'de meydan gelen gösteriler, hızla diğer bölge ülkelerinde de meydana gelmeye başladı. Yıllardır devam edegelen Fas protestoları 2019 Nisan ayında da kendini gösterdi. Protestolar "Rif Hareketi" olarak anılıyor. Fas'ta meydana gelen gösteriler aslında farklı bir amaç içeriyor "bağımsızlık". 1921-1927 yılları arasında varlık gösteren Rif Cumhuriyeti'nin self-determanisyon talebiyle ortaya çıkmasını amaçlıyor.

Mısır ise protestolara Eylül ayında ev sahipliği yaptı. Tahrir meydanında Sis karşıtı gösteriler dünya basınında geniş bir yer bulmuştu. Fakat amacına ulaşamayan ve kısa süren eylemlerin başındaydı Mısır protestoları.

Irak ve Lübnan En Canlı Örnekler

1 Ekim'de başlayan Irak protestoları aslında en kanlı protestolardan biri. Ekim ayı sona ermeden ölü sayısı 229'u geçerken, yaralı sayısı 8 bini geçti. Irak'ın farklı illerinde işsizlik, yolsuzluk ve kamu hizmeti yetersizliği nedeniyle başlayan hükümet karşıtı gösteriler devam ediyor.

Protesto kıvılcımı Lübnan'a yeni sıçradı. 2 hafta önce kötü giden ekonomi, yolsuzluk ve Whatsapp uygulamasının vergilendirilmesi sebebiyle, halk hükümet karşı gösteriler başladı. Protestolar sonucunda Hariri istifa etmişti.

Yolsuzluk ve Kötü Ekonomi Başa Bela

İyi giden bir ekonomi ülkede kötü giden pek çok olumsuz noktayı kapatabiliyor. Fakat kötü yönetimlerin en büyük özellikleri yolsuzluk ve kötü ekonomi politikalarıdır. Bir avuç yönetici milletin ve devletin çıkarlarını kendileri için geri plana atmaktan çekinmezler. Bunun sonucu da kısa bir süre sonra halkın sefalet ve devletin borç içinde yüzmesine neden olur. Arap Baharı 2010'lu yılların başında büyük umutlarla başlamıştı fakat beklenilen pozitif hava gerçekleşmedi. Bazı hükümetler başta kaldı bazıları alaşağı edildi. Arap Baharı'nda da şimdi olan protestolarda da kötü ekonomi ve yolsuzluk en önemli protesto konuları.

Yeniden başlayan Arap Baharı esintileri , iyi bir yönetimin demokrasiyi içselleştirmesini, iyi bir güçler ayrılığı formülünü ve yetkinin denetime tabi olmasını işaret ediyor. Bu işaretler olmadan aynı kötü sonuçların alınacağını gösteriyor.

arap cezayir gösteri ırak lübnan mısır protesto