43 Ülkeden Uygur Soykırımına Karşı Açıklama
43 ülke, Çin'in Doğu Türkistan'da uyguladığı soykırıma karşı açıklama yaptı.
Birleşmiş Milletler'e (BM) üye 43 ülke adına açıklama yapan Fransa BM Özel Temsilcisi Nicolas de Riviere, "İnsan hakları ihlalleri, işkence, zorla kısırlaştırma, cinsel şiddet ve çocukların zorla ailelerinden ayrılması gibi genel ve sistematik uygulamalar var. Dini inanç, seyahat, ifade özgürlüğünün yanısıra Uygur kültürü de ağır kısıtlamalara tabi tutuluyor" ifadelerini kullandı.
VOA'dan Margaret Besheer'in haberine göre 43 ülkenin ortak açıklamasında Uygurları ve diğer etnik grupları hedef alan "geniş kapsamlı gözetleme" rejiminin yarattığı kaygılar ifade edildi.
"Dini ve etnik azınlıkların toplu olarak baskı altına alındığı" belirtilen açıklamada Çin'in İnsan Hakları Yüksek Komiseri'nin Doğu Türkistan'a girişine izin vermesi için çağrı yapıldı.
Türkiye ilk defa Çin'in insan haklarını farklı farklı yönlerden birçok kez ihlal eden uygulamalarını eleştiren bu açıklamaya imza koyarak destek verirken Pakistan ve Suudi Arabistan gibi Doğu Türkistan'da soykırıma uğrayan Uygur Türkleriyle dindaş olan ülkeler sessizliğini sürdürdü.
Uygur Soykırımı
Çin'in işgalci olarak bulunduğu Doğu Türkistan'da 2014'ten bu yana sürdürdüğü Uygur Soykırımı, Hollanda, İngiltere, Kanada, ABD gibi birçok ülke tarafından resmi olarak tanınıyor.
Uluslararası insan hakları örgütlerinin raporlarına göre 1 ile 3 milyon Uygur, Kazak, Kırgız ve Özbek Türkü toplama kamplarında tutuluyor ve bu kamplarda tutulan esirler sistematik olarak işkence, tecavüz ve köleleştirmeye tabi tutuluyor.
Bunun yanında Uygur Türklerini hedef alan sistematik soykırımı durdurmasına yönelik çağrılara "radikal İslamcı terörizmle mücadele ettikleri" iddiasıyla yanıt veren ÇKP, terör örgütü Taliban'ın Kabil'i ele geçirmesi halinde kurulacak olan hükümeti tanıyacağını açıkladı. Bu durumda Çin, terör örgütü Taliban'ın kuracağı sözde hükümeti tanıyan ilk ülke olacak.
Soykırımın tanıklarında biri olan -gerçek ismi açıklanmayan- eski Çin polisi Jiang, geçtiğimiz günlerde yaptığı açıklamada toplama kamplarına "terör" suçlamasıyla masum, sıradan Türklerin nasıl kapatıldığını ve ne tür şiddetlere maruz kaldıklarını bir bir anlatmıştı.