AKP Genel Başkanı Erdoğan, Dışişleri Bakanlığı'ndaki Stratejik Makama Yabancı ile Evli Birini Atadı
Cumhurbaşkanı makamında oturan AKP Genel Başkanı Erdoğan'ın imzaladığı 2023/175 sayılı Kararname ile Türkiye Cumhuriyeti Dışişleri Bakanlığı Güvenlik ve İstihbarat Genel Müdür Yardımcılığına, Öznur Özkan Johnsson atandı.
Cumhurbaşkanı makamında oturan AKP Genel Başkanı Erdoğan'ın imzaladığı 2023/175 sayılı Kararname ile Türkiye Cumhuriyeti Dışişleri Bakanlığı Güvenlik ve İstihbarat Genel Müdür Yardımcılığına, Öznur Özkan Johnsson atandı. Ancak, Johnsson'un yabancı biriyle evli olması nedeniyle, atama sonrasında tartışmalar yaşandı.
Sosyal medya platformlarında yapılan yorumlarda, ulusal güvenliğin ihlal edildiği ve devletin bu konuda daha sıkı bir politika izlemesi gerektiği ifade edildi. Bu tartışmaların temel nedeni ise 2014 yılında Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilen Dışişleri Bakanlığı'nın Kuruluş ve Görevleri Hakkındaki Kanun'da yer alan "evlilik izni" maddesi oldu.
Yabancı ile Evlenme Maddesinde Yükümlülük 2014'te Değişti
Anayasa Mahkemesi, 2014 yılında Dışişleri Bakanlığı'nın Kuruluş ve Görevleri Hakkındaki Kanun'da yer alan "Bakanlık memurları evlenmeden önce Bakanlığın iznini almakla yükümlüdür. İzin almadan evlenen memurlar istifa etmiş sayılır" hükmünü iptal etmişti. Bu hüküm uzun süredir tartışma konusu olmuştu ve son olarak 2010'da yapılan bir değişiklik sırasında yeniden gündeme gelmişti. Ancak yabancılarla izinsiz evlenme yasağı, görevin hassasiyeti dikkate alınarak kanunda kalmıştı.
Ankara 9. İdare Mahkemesi'nde yaşanan bir dava, yabancı ile bakanlıktan izin almadan evlenen bir Dışişleri personelinin istifa etmek zorunda kalmasıyla sonuçlanmıştı. Personel, devletin kendisinin evlilik kararına müdahale etme hakkının olmadığını savunarak, düzenlemenin iptal edilmesi için Anayasa Mahkemesi'ne başvurmuştu.
İdare Mahkemesi de Dışişleri Bakanlığı Kuruluş Kanunu'ndaki hükmün iptal edilmesi için Anayasa Mahkemesi'ne başvurmuştu. Sonuçta Yüksek Mahkeme, evliliğin kişinin özel yaşamına ilişkin olduğunu ve devletin bireylerin özel yaşamlarına, genel ahlaka ve devletin güvenliğine aykırı olmadığı sürece müdahale edemeyeceğini belirterek, düzenlemenin Anayasa'nın eşitlik ve hukuk devleti ilkesine aykırı olduğuna karar verdi.