AKP ile Dış Politikada Altın Çağ: Kızıl Çin, TC Vatandaşlarını Toplama Kamplarında Esir Ediyor
TBMM'nin ilgili komisyonuna ait bir belge ile Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının soykırımcı ÇKP tarafından siyasi esarete mahkum edildiği kanıtlanmış oldu. Üstelik ÇKP ile ilişkileri güçlendirme politikasında ısrarcı olan AKP'nin bütün başvurularına rağmen işgalci muhataplarından tek bir yanıt dahi alamadığı da ortaya çıktı.
'Monşer' diye adlandırılan isimlerin tasfiye edilmesi ve 'partizan' olarak nitelendirilen kadroların görevlendirilmesiyle altın çağını (!) yaşayan Türk dış politikasında tarihe geçecek yeni bir rezalet daha hasır altı edilmeye çalışılıyor.
İşgalci Çin Halk Cumhuriyeti tarafından Doğu Türkistan'da gerçekleştirilen soykırımın gözlerden uzak kalan bir diğer boyutu da Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarını ilgilendiriyor. Siyasi esaret altındaki milyonlarca Uygur ve Kazak'a karşı üç maymunu oynamayı başararak 'Anadoluculuk' peşinde koşanlar, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının da toplama kamplarında esir edildiği iddialarını bugüne dek yalanlamaya devam ediyordu.
Ortaya çıkan belgeler ise Türkiye'deki Çin işbirlikçilerinin ve muhiplerinin yalanlarını tamamiyle çürütecek. TBMM Dilekçe Komisyonu Başkanlığı üyelerinin imzasını taşıyan belge, 'Mehmet Ali Kaşgarlı' isimli Türkiye Cumhuriyeti vatandaşının akıbetinden 2017 yılının Nisan ayından bu yana bihaber olunduğunu gözler önüne serdi.
Mehmet Ali Kaşgarlı'nın toplama kampında esir tutulduğuna yönelik aile üyelelerinin iddiaları ise Türkiye Cumhuriyeti'nin girişimlerinin sonuçsuz kalması nedeniyle adeta ispatlanmış oluyor. Belgeler, Türkiye'nin Kaşgarlı'nın durumu hakkında bilgi alabilmek adına tam 9 kez ÇHC'deki muhataplarına başvurduğunu ve bu taleplere tek bir yanıt dahi alınamadığına işaret ediyor.
Pekin Büyükelçiliği'nin işgal altındaki bölgede ÇKP tarafından tesis edilen sözde Dışişleri Ofisi ile irtibat kurması neticesinde Mehmet Ali Kaşgarlı'nın yargılandığının öğrenildiği ancak bu yargılamada Türkiye Cumhuriyeti vatandaşına yöneltilen suçlamalara dair hiçbir bilgi alınamadığı da TamgaTürk'ün ekte sunduğu belge vesilesiyle anlaşılıyor.