AKP'li Cumhurbaşkanı Erdoğan Kabine Toplantısının Ardından Konuştu

TAKİP ET

AKP'li Cumhurbaşkanı Erdoğan kabine toplantısının ardından açıklama yaptı.

AKP'li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan kabine toplantısının ardından konuştu. 

AKP'li Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:

''Karantina döneminde çalışmalarımızı evden sürdürdük. Geçmiş olsun dileklerini ileten tüm siyasi parti genel başkanlarına, milletvekillerine, yöneticilerine, sivil toplum kuruluşlarına teşekkür ederim.

Çeşitli vesilelerle telefonlarla görüşerek pek çok hususu takip etme fırsatı bulduk. Devlet ve hükümet işlerini takip ettik, talimatları verdik. Testimizin negatife dönmesinin ardından Aksakallılar üyeleri ile bir araya gelerek birlikte yapacağımız çalışmaları istişare ettik.

Üreticiden toptancıya gıdanın tüm süreçlerini kapsadığı için enflasyonla mücadele kararlılığımızla attığımız adım, KDV indirimidir. Bakanlıklarımız KDV indiriminin fiyatlara yansıtılıp yansıtılmadığını yakından takip edecek, aksi yönde davranış sergileyen firmalara gereken yaptırımları uygulayacaktır. Hepimizin aynı gemiden olduğumuza ülkenin kazancından hep beraber faydalandığımıza göre yükü birlikte omuzlayacağız. Fedakarlığı sadece devletten beklemek gerçekçi değildir.

Ziyaretim sırasında farklı alanlarda imzaladığımız anlaşmalarla ülkelerimiz arasındaki ilişkileri güçlendirdik. Bir süredir durgunluk halinde olan BAE-Türkiye ilişkilerinin bu hamleyle güçleneceğine inanıyorum. Körfez bölgesi başta olmak üzere Türkiye'nin gelişmesine, kalkınmasına, büyümesine destek verecek ülkelerle temasları daha da sıklaştıracağız.

Görüldüğü gibi ülkemize ve milletimize hizmetimizi yoğun bir şekilde yürütüyoruz. Türkiye'nin geçtiğimiz 20 yılda nereden nereye geldiğini görmeden; 2023 hedeflerimizin anlaşılması mümkün değildir.

Biz hükümete geldiğimizde ülkemizin nüfusu 65 milyondur. Altyapısı, eğitimden sağlığa, ulaşımdan, enerjiye, her alanda yılların birikimi olan sorunların altında eziliyorduk. Temel hak ve özgürlüklerden kaynaklanan sorunları da bunlara eklemek gerekiyor.

Milletimizin insanca yaşamasının zor olduğu günlerden geçerek bugünlere geldik. O günleri yaşamamış gençlerimize bunu anlatmanın zor olduğunu farkındayız.

Dün önceliğimiz egemenlik haklarımızı hiçe sayan kuşatmalardı. Dün önceliğimiz çoluğumuzun çocuğumuzun karşısında mahçup bırakan işsizlikti. Dün önceliğimiz hayatımızı saran yokluklardı, mahrumiyetlerdi. Ülkenin bir ucundan diğer ucuna gitmenin eziyet olduğu dönemlerden geldik. Musluktan akan suyun, yanan lambanın temin edilebilmesinin sevinç nedeni olduğu bir dönemden geçtik.

Ülkemiz 20 yılda kurduğumuz güçlü altyapı sayesinde bu günleri geride bıraktı. Bugün artık sınırları içerisinde hiçbir terör faaliyetine izin vermeyen bir Türkiye var. Bugün artık vatandaşların can güvenliğinden emin olduğu özgür bireylerin Türkiye'si var.

Bugün vatandaşlarının başı dik bir Türkiye var.

Küresel sağlık ve ekonomik krizinin gelişmiş, gelişmekte olan ayrımı yapmadan tüm ülkeleri kasıp kavurduğu dönemde biz vites yükselttik. Hükümet olarak uyguladığımız ekonomi programının odağında vatandaşımızı korumak vardır.

Tarihimizin en yüksel iş gücüne katılım oranına ulaştık. Hatırlarsanız salgının ilk aylarında iş gücüne katılım 29 milyona kadar gerilemişti. Dünyanın kendi içine kapandığı bu dönemde biz üretimi ve bireyi destekledik.

Dün küçülürken bizim büyüdüğümüz bir dönemi geride bıraktık. Bahar mevsimi ile birlikte canlanacak turizm, inşaat ve tarım sektörleri istihdamı arttıracaktır.

Elbette sokakta canımızı yakan fiyat artışları var. Bunların hepsi de geçidir, bu döneme mahsustur.

Böyle dönemlerde asıl olan nice krizler içinde kıvranan bölgemizde başı dik durabilmektir. Bunun için fabrikaların çalışması, esnafın açık kalması, toprağın ekilmesi, hayatın canlı şekilde akışı çok önemlidir. Buralarda bir tıkanıklık yaşanırsa işte o zaman felaket kapımıza dayanmış demektir. Hali hazırda en büyük sorunumuz yüksek enflasyondur.

Avrupa'dan ABD'ye kadar önümüzdeki döneme ilişkin en önemli sıkıntısı, krizi işsizliktir. Bunun için batıdaki Merkez Bankaları faizleri yükseltmekten kaçınıyor. Daha da önemlisi bunların çoğunun zaten kırılgan olan siyasi ve toplumsal krizin altından kalkıp kalkamayacağı da meçhuldur.

Uyguladığımız ekonomi politikalarının kimi mahcubiyetle de olsa içeride ve dışarıda teslim edildiğini görüyoruz.

Aldığımız tedbirlerin vatandaşlarımıza olumlu etkileri her geçen gün kendini gösterecektir.

Türkiye bugün enerji konusunda elektriğin yokluğunu değil, fiyatını tartışabiliyorsa bunu 20 yılda 100 bin megawata ulaştırdığımız altyapıya borçluyuz. Ülkemizin elektrik üretene santral sayısını arttırarak, dağıtım şebekelerini yükselterek toplam elektrik üretimimizi 4 kat arttırdık.

Son dönemde enerji fiyatı dünyada oldukça yükselmiştir. Ama bu sadece bize ait değil. Bu sadece bize mahsus bir durum da değil. Küresel düzeyde doğalgaz 10 kat, kömür fiyatları 5 kat artmıştır."

Ayrıntılar geliyor...

erdoğan açıklama kabine toplantısı aynı gemideyiz