Akşener'den Başörtüsü Açıklaması: Kapanmış Yaraları Yeniden Açmak Yerine Kanayan Yaralara Bakmak Durumundayız

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, Halk TV'de İsmail Küçükkaya'nın sorularını yanıtlıyor.

Halk TV'de İsmail Küçükkaya'nın sorularını yanıtlayan İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun teklifinin ardından AKP'li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın yeni anayasa ile düzenlemeye gidilmesi çıkışıyla gündeme oturan başörtüsü tartışması hakkında, “Kapanmış yaraları yeniden açmak yerine kanayan yaralara bakmak durumundayız. Kılıçdaroğlu'nun duruşunu biliyoruz zaten. Bence gerek yoktu." dedi.

Akşener, İYİ Parti'ye yeni katılımların olup olmayacağı sorusuna ise, "Bakacağız duruma. Olmaz mı? Bakcez gari" dedi.

Akşener'in açıklamalarından satırbaşları şöyle:

"Partimizin kuruluş günü. İyi ki bu partiyi kurmuşuz. Kılıçdaroğlu'ndan 15 vekil talep ettim. O arkadaşlarımızın katılmasıyla grup kurmuş olduk. Onlardan herhangi bir menfaat sağlamamamız Türkiye'ye yeni bir demokrasi örneği gösterdi.

Bir şey değişti her şey değişti. 4 Parti Millet İttifakı'nı kurduk. Sonuç itibariyle Cumhur İttifakı çoğunluğu kaybetti.

Cumhur İttifakı çocuklar gibi ayaklarını yere vuruyor ‘adayınız kimdir?’ diye. Bu da bana gerekeni yaptığımızı gösteriyor.

Biz kurulmamış olsaydık bugün bu ucube sistem oturmuş olurdu. Meclis aritmetiği bambaşka olacaktı. Gördük ki farklılıklar zenginliktir. Müşteriklerimiz çok. Biz kurulmamış olsak bugün Gelecek ve DEVA partileri belki de o masada olmayacaktı.

Cumhurbaşkanının vatandaşlarına ‘sürtük’ dediği bir ülkede dışarıdan başlamak üzere her şeyde kriz var. Her türlü iftiranın atıldığı, hakaretin yapıldığı bir ülke. Ben yoksul evlere gidiyorum bizzat kendim.

Astım hastası olan, kucağınıza aldığınızda ne kadar zayıf olduğunuzu anladığınız çocuklar... Sincan'da bir eve girdim sadece hoşaf... Bir yandan el yapımı ayakkabılarla, acayip arabalarla gezen insanlar.

Bu krizden nasıl çıkacağız? Çok kolay. Üretimi öne koyacağız. İstihdam yaratacağız.

Yargının bağımsız olduğu, Milli Eğitim Bağanlığının gerçekten bağımsız olduğu, kurumların yeniden istihdam edildiği bir ülke yapacağız. Siyasetçinin seçim kazanma istiakının önüne geçecek bir sistemin kurallar öne çıktığı bir ülke yapacağız.

Sayıların değiştiği bir yekpare grup Türkiye'ye geldi. Bunun çok problemi var. Biz kapıları açarak buna sebep olduk. Arap nüfus buraya geldi. Orası PKK'nın yeri oldu. Tavır konabilirdi buna itirazım yok.

2019'da beni gönderselerdi ben Esad'la konuşur sığınmacıları gönderirdim. Şimdi de göndereceğiz.

(Aile Bakanlığı'nın eşi ölen 3 çocuğu olan kadınlara başlattığı ev kampanyası...) Mantık doğru 300 bin lira ev. Ama 3 çocuk yanlış. 1 ya da 2 çocuklu olan kadınlara neden yok. Burada bir dümen var. Demek ki 3 çocuklu kadınların sayısı az. Talimatları var. Vay ‘patronun sözü yere düşmesin’ derseniz siz çok büyük ayrımcılık olur. Kalan parayı nasıl ödeyecek o kadın.

(Kılıçdaroğlu'nun başörtüsü çıkışı) Tutumuna söyleyecek sözüm yok. O bir helalleşme yolcuğuna çıktı. Saygım var. Ben de bazı şeyleri hatırlatmakla kendimi görevli görüyorum. Ben de yapılan her türlü eksiğin karşısında durdum. Ama ben de başka şeyleri hatırlatmak durumundayım. Bu ülkede Rize vekili başkanı açılım yapmayın dedi. Hepimiz bir Kürt kadın alalım dedi. Ve hiçbir şey olmadı bir arkadaşa.

Atatürk'ün anasına olmayacak sözler söylendi. Kim bununla hesaplaşacak.

Hukuki bir alt yapısının olması olmaması değildi. Askeriyenin ortaya koyduğu, askerin itiraz ettiği bir tutumdu. Biz doğru duruş alamadık. O zaman sadece İmam Hatip liselerini getirseydik eğitimde şimdiki bu rezalet olmayacaktı.

Cumhuriyet bize eğitimde fırsat eşitliği sundu. Parası varsa okutulan bir ülke haline döndük. Kapanmış yaraları yeniden açmak yerine kanayan yaralara bakmak durumundayız. Kılıçdaroğlu'nun duruşunu biliyoruz zaten. Bence gerek yoktu.

Çok büyük acılar çekildi bu ülkede. Ben dahil çok farklı bir tutum göstermeliydim diyorum.

(İyi Parti'ye katılımlar) Bu partinin kurumsallaşması lazım. Bu partinin yetiştirdiği çok kıymetli isimler var. Bu insanların ekspertizlerini, bilgilerini partimizle değerlendirmesi için alıyoruz.

Ben, yani ortak dostlarımız var sayın bakanımızla. Dolayısıyla ben esprili yaklaşmayı severim. Bir gün telefon açtım, sayın bakanım ben buralarda yalnız başıma aç geziyorum. Ben hanımefendiden şöyle bir şey rica ediyorum. Öyle başladı. Espriyi yapan benim, çok da nazik insanlar. Öyle başladı, sonra ikna ettim.

(Partiye yeni katılımlar olacak mı?) Bakacağız duruma. Olmaz mı? Bakcez gari.

Davet yeni geldi, önceden planlanmış bir programım var. İptal edemeyeceğim bir program. Biz bu tür davetlere mutlaka partimizi temsil eden üst düzey bir partilimizi göndeririz. Siyasi İşler Başkanımız, Ankara Milletvekilimiz Koray Aydın gidecek.

Erdoğan adayımızı merak ediyorsa hemen seçim kararı alsın.

Kılıçdaroğlu açıkladı adayımızda aradığımız özellikleri. Gece rüya görüp ertesi gün onu hayata geçirmeyecek olan bir aday olacak. Bu ülkeye tekrar demokrasiyi, hukuğun üstünlüğünü, devlette ciddiyeti getirecek olan, şeffaf bir adayımız olacak..

Kaybedersek parlamanter sistem bir daha bu konuşulmayacak. Kararnamelerle yürütülecek bir ülke olacak. Erdoğan'ın son seçimi o artık aday olamayacak. Bu anlayış üzerinden dişini sıka sıka duran bir insan topluluğu olacak. Ve hep benzeri seçilecek.

Benim Cumhurbaşkanı adayımızda olmazsa olmaz dediğim özellik "kazanması" Bu vasıflara uyan pek çok insan var. Ama "kazanmak" önemli. Henüz masada o noktaya gelmedik.

Cumhurbaşkanı adayı olmadığıma pişman değilim. Samimiyetimin anlaşılması için bazı şeyleri istemiyorum. Feragatta bulunmam gerekiyordu, bulundum. Buraya adayım demek pazarlık konusu değil. "Kadın bir şey istemiyor buraya bir bakmak lazım" desinler istiyorum.

Aytunç Erkin'in sorusu: Psikolojik üstünlüğü kayıp mı ettiniz?

Doğrudur. Algılar olgular bunu sağlar. Cumhuriyet Halk Partisi'ni destekleyenlerde bir şımarıklık oldu. Sağcılar' diye bir kavram çıktı. 'Sağcılar' seçimi kazandırsın ama seçim sonrası her şeyi CHP tanzim etsin. Bu şımarıklıkta ipin ucu kaçtı. Gazetecilik yapan insanlar olmayan şeyleri söylediğinde incinir insanlar. Masaya davet ettiniz geldik. 'Sağcıları' istemiyorsanız davet etmeyin kardeşim.

Birileri 15 vekil transferini söyleyip duruyor. Bunu belki CHP kurmayları söylemiyor ama tekzip veren de olmadı.

Problem yok. Sonuçları itibariyla bunun zararını herkes görür.