Ali Babacan'dan AKP'li Cumhurbaşkanı Erdoğan'a: Yola Ne İçin Çıktığını Unuttu

TAKİP ET

Demokrasi ve Atılım Partisi'nin (DEVA) Ankara Atatürk Spor Salonu'nda gerçekleştirdiği toplantıda konuşan Ali Babacan, "'2001'de birlikte yola çıktığımız Recep Tayyip Erdoğan sözünden döndü. Artık Erdoğan için demokrasi, o ahenki bozan küçük bir ayrıntıydı. Yola ne için çıktığını unuttu. İnsanların kendisine ne için destek verdiğini unuttu'' çıkışıyla dikkat çekti.

Demokrasi ve Atılım Partisi'nin (DEVA) Ankara Atatürk Spor Salonu'nda gerçekleştirdiği toplantıda, bu zamana kadar açıklanmış olan eylem planları kapsamlı bir şekilde ele alındı.

 

Gazete Duvar'dan Serkan Alan'ın haberine göre; eğitimden yargıya, sağlıktan ekonomiye, dış politikadan afetlere kadar 22 farklı başlıkta hazırlanan eylem planlarının duyurulduğu salona asılan pankartlar dikkat çekti:

"Eşitlik, Adalet, Demokrasi"

"Bizim Adayımız Tamam, İkinci Miting Ne Zaman"

"Be Ziman Jiyan Nabe"

"Askeri Öğrenci ve Kursiyerlere Özgürlük"

 "KHK’lar Hukuksuzdur"

"Türküyle Kürdüyle, Romanı, Alevisi, Ermenisiyle Hepimiz Buradayız. Bu Da Saray Dert Olsun"

"Keramet İmzada Değil Babacan'da"

"Sayın Babacan Sizi 13. Cumhurbaşkanı Yapacağız"

"DEVA'nın Güneşi Doğudan Doğar"

 

DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan ve eşi Ülkü Zeynep Babacan, partinin Ankara'daki programına birlikte katıldı.

Babacan çifti, salonu selamlayarak programa katılımcıların "Cumhurbaşkanı Ali Babacan" sloganlarıyla karşıladı.

Babacan, konuşmasında önceki hükümetteki görevlerini ve AK Parti'de kurucu üye olarak siyasete ilk adımını attığını söyledi. Ayrıca ekonomi ve dış politikada önemli görevler yürüttüğünü ifade etti.

Babacan, eski hükümette insanların eşit şartlar altında özgürce tartıştığı bir bakanlar kurulu olduğunu ve TBMM'nin gerçek bir istişare organı olarak çalıştığını belirtti.

Babacan, konuşması sırasında yaptığı bir benzetme üzerine tribündekilerin "Vur vur inlesin Erdoğan dinlesin" sloganlarıyla karşılık vermesi üzerine, "Bizim kültürümüzde vurmak yok, biz seçim günü damgayı damlaya vuracağız" dedi.

''2001’de birlikte yola çıktığımız Recep Tayyip Erdoğan sözünden döndü. Artık Erdoğan için demokrasi, o ahenki bozan küçük bir ayrıntıydı. Yola ne için çıktığını unuttu. İnsanların kendisine ne için destek verdiğini unuttu'' çıkışıyla dikkat çeken Babacan, ''Bugün herkesin dilinde tek kelime var endişe ancak endişeye mahal yok'' dedi.

Babacan'ın açıklamalarından satır başları şöyle:

“Bugün tam 7825 gün oldu. 21 yıl 5 ay 2 gün. Evet, siyasete adım attığım ilk günden itibaren, dile kolay, 7825 gün oldu. 34 yaşında, ülkesinin yarınlarını dert eden bir genç olarak siyasete girdim.

90’lı yılların hukuksuzluğundan nefes alamadığımız, askeri vesayeti iliklerimize dek hissettiğimiz, ekonominin diplerde olduğu günlerdi.

Bu ülkenin bir vatandaşı olarak mecbur hissettim kendimi ve evet, AK Parti’nin kurucu üyesi olarak siyasete ilk adımımı attım.

Hatırlayın o günlerdeki bakanlar kurulunu, meclis başkanlarını. Her kimlikten, her yetkinlik alanından insanların eşitlik içinde özgürce tartıştığı bir bakanlar kurulu vardı. TBMM gerçek bir istişare organı gibi çalışırdı.

Anlamıyorlar bir türlü. Dürüst ve ehil kadrolarla çalışmazsanız olmaz. Kararları istişare ile almazsanız olmaz. Adaleti terkederseniz olmaz.

Biz ayrıldıktan sonra ise milli gelir neredeyse yarı yarıya düştü. Birileri diyor ki, 'Ben imza atmasaydım yapamazdın'. Ben de diyorum ki 'hikmet imzadaysa, at bir imza da şu ülkenin sorunlarını bir çözüver bakalım.

Ülkemize tarihi başarılarla dolu bir dönem yaşattık. O dönemi beraberce yaşadık. Şöyleydi, böyleydi diyenlere bakmayın siz. Rakamlar ortada. 2002’den 2013’e milli gelirimiz yaklaşık 3 kat arttı. 3 bin 600 dolardan 9 bin 700 dolara çıktı.

2001’de birlikte yola çıktığımız Recep Tayyip Erdoğan sözünden döndü. Artık Erdoğan için demokrasi, o ahenki bozan küçük bir ayrıntıydı. Yola ne için çıktığını unuttu. İnsanların kendisine ne için destek verdiğini unuttu.

Koskoca anıtın uğruna yapıldığı mezar haliyle küçülmüş. Anıt gittikçe büyümüş, Şah tatmin olmamış, mezarı kaldırtmak istemiş. Bu sadece Şah Cihan’ın değil, Erdoğan’ın da hikayesi. Yola ne için çıktığını unuttu. İnsanların kendisine ne için destek verdiğini unuttu.

Tac Mahal’in hikayesini bilir misiniz? Babür İmparatoru Şah Cihan, eşi Mümtaz Mahal’i kaybetmiş. Eşinin mezarına bir türbe yaptırmak istemiş. Minareler kubbeler yükseldikçe, yapının azameti belirmeye başladıkça, Şah mest olmuş, kendinden geçmiş.

Şah Cihan, Tac Mahali kendisine yaptıran büyük hayalinden vazgeçmeyi düşünmüş olabilir ama biz yola çıkarken hedeflediğimiz özgürlüklerden, ileri demokrasiden, çoğulculuktan, katılımcılıktan, hukuk devletinden vazgeçmedik, vazgeçmeyeceğiz.

Bizim birleştirici tutkalımız demokrasi, bizim birleştirici tutkalımız önce insan düşüncemiz. Hiç bir insanın diğerinden üstünlüğü yok. Hiç kimse birbirine yukarıdan bakmayacak. Göz hizasında olacağız. Beka beka deyip bu ülkeyi kutuplaştıranlar asıl bölücü onlar. Bu ülkeyi biz, bu salon, 81 il birleştiriyor. Gerçek demokrasi bu salonda.

İnsanlar ülkesinden, siyasetten endişe duyuyor. Endişeli öğrenciler. Endişeli kadınlar. Endişeli Kürtler, endişeli Aleviler. Endişeli gençler, analar, babalar. Endişeli muhafazakarlar, endişeli sekülerler.
Ankara’nın ortasından sesimin ulaşabileceği herkese seslenmek istiyorum. Endişeye mahal yok.
Endişeye gerek yok bu iktidarın yaşam tarzına yaptığı baskıdan kurtulacaksınız biz buradayız rahat olun. DEVA kadroları burada. Endişeye mahal yok çünkü biz varız ve hepsini çözeceğiz inşallah.

Üniversiteden sonra iş bulamayacağım’ diyen Sivas’taki Derya kardeşim. Biz buradayız, biz. İşsizliğin önüne geçeceğiz. Kürtçe öğretmenliği okuyan ama göreve başlayamayan Azad kardeşim. Biraz sabır. Anadili bir hak. Atamaların önündeki fiili engelleri kaldıracağız.

İnancı kültürel aktivite olarak görülen Hüseyin kardeşim. Cemevleri ibadethanedir ve bu statüye kavuşacaktır.

Gençlerde iş beğenmiyor diyenler; ya siz hangi rahat iş ortamını sağladınız da gençlere böyle bir laf söylüyorsunuz? Kimi zaman hem çalışıp hem okuyan, annesine kardeşine bakan gençler var. Kimse kusura bakmasın gençler haklı.

Genç arkadaşlarım, beğenmediğiniz her konuda haklısınız. Beğenmek zorunda değilsiniz. Bugün yaşadıklarınız çocukluğunuzdan daha zorsa beğenmeyeceksiniz, biz de beğenmiyoruz. Onun için bu yola çıktık. O yüzden sizinle beraber yeni bir hikâye yazmak istiyoruz

Vaktiyle Erdoğan’a destek olmuş dostlarım: Şu anda ülkenin içinde bulunduğu tabloyu içinize sindiremediğinizi biliyorum. Sizlere parmak sallayanlara aldırmayın.

Mafyalarla kol kola yürüyenlerin suçlarına ortak değilsiniz. Vergileri çıkar gruplarına peşkeş çekenlerden sorumlu değilsiniz. Onurlu mücadelenin adresi hazır. Biz buradayız.

Bugün burada bir ilk yaşanıyor. İlk kez bir siyasi parti, seçim tarihi dahi açıklanmamışken, en ufak detayına kadar hükûmet programını açıklıyor. İlk kez bir parti muhalefetteyken, ‘İktidara gelirseniz ne yapacaksınız?’ sorusuna kalın bir kitapla yanıt veriyor.

Külliyenin tepesinden bakanlara cevabımız var. Demokrasi, atılım, derhal, bugün. Dinlememiş gibi yapıyorlar ama bunlar gayet iyi dinliyor bizi. Türkiye'deki bu nöbetleşe zorbalığı bitireceğiz. Bu ülke güçlü bir ülke. 1923'te Cumhuriyeti kurduk mu aşılamaz denilen her krizi aştık mı? Bu ülkeden bir cacık olmaz diyenleri yanılttık mı? Bir kere daha yaparız, yeniden yaparız, çok daha iyisini yaparız.

22 eylem planımızı aynı anda uygulamaya koyduğumuz gün, Türkiye’nin 6 ayda geçirdiği dönüşüme inanamayacaksınız.''

deva partisi ali babacan eylem planı recep Tayyip Erdoğan cumhurbaşkanı kürtçe