Alman Propaganda Kanalı DW, İsrail'in Gazze'de Sivil Vurmasını Savundu
Alman devleti tarafından finanse edilen propaganda kanalı Deutsche Welle (DW), Clare Roth imzasıyla yayınlanan görüş yazısında İsrail'in sivil vurmasını savundu.
Alman devleti tarafından finanse edilen propaganda kanalı Deutsche Welle (DW), Clare Roth imzasıyla yayınlanan görüş yazısında İsrail'in sivil vurmasını savundu.
"İsrail-Hamas çatışmasında savaş suçu işleniyor mu?" başlıklı yazı, savaş suçları ve sivil kayıpları üzerine yazılan makalede sivillerin vurulması meşrulaştırılmaya çalışıldı.
Yazı, Birleşmiş Milletler (BM) İnsan Hakları Konseyi'nin bünyesindeki bağımsız bir soruşturma komisyonunun tarafların işlediği savaş suçlarına dair "kesin kanıtlar" elde ettiğini duyurmasına değinerek başladı.
Yazı, "Sivillere yönelik saldırılar her zaman savaş suçu sayılır mı? Bunun kısaca cevabı, hayır." ifadesini ara başlık olarak vurguladı. Sivillerin vurulmasında orantılılık ilkesine değinildi.
Yazıda sivillere yönelik saldırılar "2022'de DW'ye konuşan Toronto Üniversitesi Munk Küresel İlişkiler ve Kamu Politikası Okulu'ndan Mark Kersten, demişti. Kersten, her sivil ölümünün yasa dışı sayılmadığına dikkat çekmişti.
Çatışmalardaki askeri faaliyetler, eylemin gerekli olup olmadığına göre savaş suçu olarak sınıflandırılıyor. Örneğin, bir okulun ya da bir apartmanın bombalanması, askerî açıdan gerekli görülürse savaş suçu olarak değerlendirilmeyebiliyor." ifadeleri ile savunuldu.
Yazının devamında "Özel mahkemeler, askeri bir eylemin savaş suçu olup olmadığını ayrım, orantılılık ve ihtiyat ilkelerine göre belirliyor. Ayrım ilkesine göre, askerlerin siviller ve savaşçılar arasında sürekli ayrım yapmaya çalışması gerekiyor.
Orantılılık ilkesine göre orduların bir saldırıya aşırı şiddetle karşılık vermesi yasak. İhtiyat ilkesi ise sivillere zarar vermemek için mümkün olan her şeyin yapılmasını gerektiriyor.
Tüm bunlara rağmen, savaş suçunu tanımlamak hâlâ çok zor. Mesela İsrail'in geçen Cuma Gazze'nin kuzeyindeki sivillere tahliye çağrısı yapması ihtiyat ilkesi kapsamında değerlendirilebilir.
Ancak aralarında BM ve Uluslararası Kızılhaç Komitesi'nin de bulunduğu bazı insan hakları örgütleri, uyarının uluslararası insani hukuku ihlal ettiğini belirtiyor." denildi.