Almanlar Rusya Dosyasını Açtı: Putin'in Almanya'daki Ajanları

TAKİP ET

Ukrayna işgaline kadar Avrupa, neden Rusya'nın saldırganlığına karşı kesin bir tepki koyamamıştı? Ukrayna'yı işgale kalkışan Rusya, eski usul istihbarat taktiklerini kullanan ajanlarıyla Avrupa'dan stratejik belge ve bilgi sızdırmaya devam ediyor. Son dönemde Avrupa'da Batı ülkelerine ve NATO'ya karşı istihbarat faaliyeti yürüten pek çok Rus ajanının kimliği ifşa oldu. Fakat bu ajanların birçoğu, zaten görevlerini büyük bir başarıyla ifa etmişti.

Spiegel'de yayımlanan oldukça ayrıntılı bir rapor, Rusya'nın Avrupa'da yürüttüğü istihbarat faaliyetlerinin derinliğini ve Avrupa için ne kadar tehlikeli bir boyutta olduğunu ortaya koydu. Spiegel, raporu sunarken net bir soru sordu: "Neden Almanya tehlikeye bu kadar geç uyandı?" 

Avrupa'nın en güçlü ülkelerinden biri olan Almanya, Moskova rejiminin öncelikli hedeflerinden biri. Fakat Alman siyasetçiler, on yıllardır süren Rus uykusundan yeni yeni uyanıyorlar. 2017-2019 yılları arasında Avrupa ve Avrasya'daki CIA operasyonlarını yöneten Marc Polymeropuluos, "Seçimlere müdahalelerden suikast operasyonlarına kadar Rusya, Avrupa'yı bir oyun alanı gibi kullandı" dedi ve Moskova'nın Avrupa'daki gizli operasyonlarına dair yaptığı pek çok uyarıda bulunurken karşısında yalnızca "sağır kulaklar" gördüğünü belirtti.

SPD'li Alman İçişleri Bakanı Nancy Faeser ise "Rusya'nın Ukrayna'ya saldırısıyla Rus casusluğu tehdidi, dezenformasyon kampanyaları ve siber saldırıları başka bir boyut kazandı" diye konuştu.

Rusya'nın İşgali Füzeyle Değil, Siber Saldırıyla Başladı

24 Şubat'ta Ukrayna'yı işgale kalkışan Rusya, ilk füzelerini fırlatmasından hemen önce geniş çaplı bir siber saldırı başlatmıştı. Rusya'nın ilk siber saldırılarıyla Amerikan telekomünikasyon şirketi Viasat'ın binlerce müşterisi uydu internet bağlantılarını yitirdi. Aynı anda Almanya'daki 5 bin 800 rüzgar türbininin ağ merkezleriyle iletişimleri tamamıyla koptu. Fakat saldırının hedefi, Viasat'ın farklı bir müşterisiydi: Ukrayna ordusu ve komuta/kontrol ağı. Ruslar Viasat'ın güvenlik açığını kullanarak sızdı ve müşterilerin uydu modemlerini kullanılamaz hale getirdi. Viasat bu siber saldırıdan sonra müşterilerine 30 bine yakın yeni cihaz göndermek zorunda kaldı. Rusya'nın Ukrayna'nı işgal girişimini başlatmasından hemen önce yaşanan bu siber saldırı için Batılı ülkeler Moskova'yı suçluyor.

Almanya'nın Güvenlik Altyapısı Hazır Değil

Yeşiller Partisi mensubu Alman Dışişleri Bakanı Annalena Baerbock, ülkesinin elektrik şebesini hedef alabilecek saldırılardan endişe duyduğunu açıkladı. İçişleri Bakanı Faeser ise yeni bir siber güvenlik sistemi oluşturması teklifini öne sürerek Almanya'nın mevcut sisteminin Rus tehdidi karşısında yetersiz olduğunu kabul etti.

Rusya'ya coğrafi olarak daha yakın ve tarihi açıdan da Rusya'yı daha iyi tanıyan Doğu Avrupa ülkeleri, ABD ve İngiltere'nin yıllarca süren uyarıları, Almanya, Fransa ve İtalya için kâr etmedi ve bu ülkeler doğal gaz alımında Rusya'ya olan bağımlılıklarını zirveye çıkardıkları gibi, güvenlik konusunda da aynı hataları tekrar etmeye devam ettiler. Fakat yaklaşan fırtına, ilk olarak yine bu üç ülkeyi vurdu.

Avrupa'nın Uyanmak Bilmediği 'Rus Uykusu'

Sovyetler Birliği'nin dağılmasından sonra Batı tarafından oldukça güçsüz ve eskiye nazaran çok daha az tehlikeli görünen Moskova'nın başındaki Putin'in Alman Federal Meclis'inde yaptığı konuşma ayakta alkışlanıyor, Rusların Çeçen başkenti Grozni'yi dümdüz etmesine rağmen Batılı hükümetler Rusya ile yakınlaşmak için çabalıyordu. 11 Eylül saldırılarının ardından Afganistan'a saldırısı için BMGK'da yana yakıla destek arayan ABD ve onu takiben diğer Avrupa ülkeleri, Moskova'yı hoşgörmeye devam ettiler. Fakat çöken Sovyetler Birliği'nin istihbarat aygıtı çökmemişti ve aynı işlevselliğini koruyordu. Avrupa'daki bu rahatlığın bir bedeli elbette olacaktı ve oldu da.

NATO Raporu: "İttifak Tarihindeki En Zararlı Casus"

İlk hedef Estonya oldu. 2007 yılında Rus hackerlar Estonya'nın dijital altyapısını haftalar boyu kullanılamaz hale getirdiler. 2008 yılında Estonya Savunma Bakanlığı'ndan uzun süredir üst düzey bir yetkili olarak görev yapan Herman Simm'in Rus casusu olduğu ortaya çıktı. Rusya'nın istihbarat örgütlerinden SWR adına çalıştığı ve Estonya adına son derece hassas bilgileri Moskova'ya sağladığı ortaya çıkan Simm hakkında, gizli bir NATO raporunda "İttifak tarihindeki en zararlı casus" nitelemesi yapıldı.

Anna Chapman: "Ajan 90-60-90"

2010 yılında Washington, Anna Chapman ve ülkede aktif olarak faaliyet yürüten 9 Rus ajanını ifşa etti. Genç ajan, İngiliz bir adamla evlenerek adını değiştirmiş ve İngiliz vatandaşlığını elde etmişti. Chapman'ın kimliği ifşa olduktan sonra ABD gazeteleri, genç ajanın iç çamaşırlarıyla verdiği pozlarını "Ajan 90-60-90" ifadeleriyle yayımladı.

AB ve NATO'ya Dair Yüzlerce Belge Sızdırıldı

Almanya'nın Hessen eyaletindeki Michelbach'a gelen sözde evli bir çift olan Andreas ve Heidrun Anschlag, çok daha az dikkat çekici davranmışlardı. Andreas Anschlag, kılıf olarak bir otomotiv şirketinde işe girdi. Lahey'deki Hollanda Dışişleri Bakanlığı'ndan bir yetkiliyi satın alan çift, karısının hastalığı nedeniyle parasal kaygılar yaşayan yetkiliden birkaç yıl boyunca Avrupa Birliği ve NATO'ya dair yüzlerce belge elde etti. 2013'te bir mahkeme tarafından birkaç yıl hapse mahkum edilen sözde çift, kısa süre sonra Moskova'ya sınır dışı edildi.

Napoli'deki NATO Üssünde Bir Rus Casusu

2005 yılında Maria Adela K. adıyla Peru'ya sızmaya çalışan casus, Peru'da kullandığı sahte belgelerle ülkeden ayrılmak zorunda kaldı, fakat Avrupa'da işler çok daha yolunda gitti. Kendisinden hiçbir ek belge istenmeden kendisini uzman olarak sunmaya başlayan K., Roma'da, Paris'te sözde bir moda öğrencisi olarak bulundu. Rus, Ekvador ve İtalyan pasaportu olan bir adamla 2012 yılında evlenen K., Paris'te mücevher satan bir şirket kurdu. Kocası bir yıl sonra hayatını kaybedince İtalyan vatandaşlığı alamadı fakat kalıcı çalışma iznini kapmıştı. 2014 yılında NATO ve ABD Silahlı Kuvvetleri'nden kişilerle bağlantı kuran K., Napoli'deki en büyük Lions Kulübü'ne girdi.

Lions Kulübü'nün Sekreteri Oldu, ABD Askerleriyle Aşk Yaşadı

ABD Deniz Üssü Komutanlığı ve NATO'nun Müttefik Müşterek Kuvvetler Komutanlığı mensuplarının bulunduğu Lions Kulübü'nün sekreteri olan Adela K., resmi olarak mücevher işi yapıyordu fakat resmi olarak işler kötü de gitse asla para sıkıntısı çekmiyordu. Kayıtlı ikametgahı şehrin en kıyak noktasındaydı ve sosyal medya hesabındaki fotoğraflar da Napoli Körfezi manzaralıydı. Lions Kulübü'nün yardım müzayelerine ve yıllık NATO balosuna katılan K. doğum gününü dahi NATO ve ABD Donanma subaylarıyla birlikte kutladı. Sonunda bir Amerikan askeriyle aşk yaşamaya başladı.

Önemli Kişilere Ulaşmak İçin Kullandığı Kulübü Paravan Olarak Kullandı

O günlerde kulübün önde gelenlerinden olan Alman subayı Yarbay Thorsten S., kulüp maddi sıkıntılar yüzünden kapanmak üzereyken Adela K.'nın herkesin yıllık ücretini kendi cebinden ödediğini anlatıyor. Yarbay Thorsten S. bu durumu "oldukça tuhaf" bulduğunu söyledi. Adela ile uzun zaman dostluk yürüten Cosmopolitan'ın İngilizce yayınının Yazı İşleri Müdürü olan Marcelle d'Argy Smith, Adela K. için "Çok zeki ve çekiciydi. Hiçbir kadın kocasının yanına yaklaşmasına izin vermek istemezdi" diyor. D'Argy Smith, Adela'nın kendisinden defalarca siyaset ve sivil toplumdaki etkili insanlarla tanıştırmasını istediğini anlatıyor.

2018'de Birden Ortadan Kayboldu

Fakat ne olduysa, Adela K. 2018 yılında Napoli'deyken aniden ortadan kayboldu. Bir süre sonra ise Moskova'da Olga K. olarak yeniden ortaya çıktı. 2020''de bir Fransız yarbayı, Rus casusu olduğu şüphesiyle Napoli'deki NATO üssünde tutuklandı. Adela K. ile teması olup olmadığı ya da Rusya'daki üstlerine onun üzerinden herhangi bir bilgi aktarıp aktarmadığı bilinmiyor. 

Binler Aktif Ajan

Moskova, üst düzey ajanları için kusursuz sahte kimlikler yaratarak onları dünyanın farklı ülkelerine gönderiyor. Hayatlarını Rus istihbaratına adayan bu kişilere büyük ödemeler yapılıyor. GRU ve SWR istihbarat servislerinin yaklaşık 70 kadar "yasadışı" denilen ajanları bulunduğu belirtiliyor. Ayrıca çoğu diplomat kılığına girmiş binlerle ifade edilen sayıda ajanlar dünyanın farklı ülkelerinde faaliyet yürütüyor. Batılı istihbarat servisleri, yılbaşında sadece Almanya'da diplomatik kimliği olan 150'den fazla Rus ajanının bulunduğunu tahmin ediyordu. Bu ajanların irtibat kurdukları "muhbirler", konuştukları kişilerin Rus casusu olduklarından şüphelenmiyorlar bile. Berlin'deki Rusya Büyükelçiliği'nin Ticaret ve Ekonomi Dairesi'nin eski Başkan Yardımcısı Pavel Rubtsov'un Rusya'nın dış istihbarat servisi SWR için çalıştığından kim şüphelenebilir? Evet, bu gibi pek çok isim casusluk faaliyetleri nedeniyle sınır dışı edildi.

Alman Başkentinde "Rus Devleti Destekli Terör"

Bu gibi casusluk operasyonlarının yanı sıra Rus istihbaratı, Berlin gibi önde gelen Avrupa başkentlerinde suikastlar dahi gerçekleştiriyor. 23 Ağustos 2019'de Berlin'de bir parkta, eski bir Çeçen savaşçı, Vympel ve FSB ile bağlantılar kurduğu tespit edilen Vadim Krasikov tarafından öldürüldü. Aralık 2021'de Berlin Kammergericht mahkemesi (Berlin'in en yüksek mahkemesi) tarafından Rus devletinin emriyle bu cinayeti işlediği için suçlu bulundu. Olay, "devlet destekli bir terör olayı" olarak kayıtlara geçti. 

Alman Politikacıların Verilerini Hedef Alan Rus Hackerlar

Ghostwriter adlı hacker grubunun da Alman politikacıları, milletvekillerini ve kurmaylarının  e-posta hesaplarını hedef aldıkları ortaya çıktı.

Aynı grup, Polonya'da muhafazakar parti Hukuk ve Adalet (PiS) partisinden bir milletvekili olan Marcin Düşzek'in Facebook hesabına erişmiş ve sekreteri olduğu iddia edilen özel fotoğraflarını yayımlamıştı.

Ayrıca siyasetçi Joanna Borowiak'ın Twitter hesabını da ele geçiren grup, bu hesabı kkullanarak kürtaj hakkını savunanları "uyuşturucu bağımlısı fahişeler ve çocuk katilleri" olarak niteledi.

Ayrıca PiS'ten uzun süredir milletvekili olan Marek Suski'nin Twitter hesabı da hacklenerek kırmızı bir iç çamaşırı giyen bir başka siyasetçinin fotoğrafları ifşa edildi.

Rusya Karşısında 'Uyku' Mahmuru Bir Dev: Almanya

Geride kalan 20 yılda doğudan yaklaşan fırtınaya karşı gözlerini kapatarak tatlı uykusundan asla taviz vermeyen Almanya, artık Rus saldırganlığına karşı kendini hazırlamak zorunda hissediyor ama bu ne kadar mümkün? Alman istihbaratı Rusya'ya "karşı istihbarat"la direnmeye çalışıyor. Fakat bunun için gereken altyapıyı oluşturması gereken kurum istihbarattan önce politika. Alman politikacılar ise uzun süre kendilerini fantastik hikayelerle oyaladı. 

Alman istihbaratının hükümete gönderdiği gizli bir belge, Almanya'da "devlet ve parlamento hedeflerine yönelik casusluk faaliyetlerinin artabileceği" uyarısında bulunuyor. Ayrıca Alman yetkililer, Rusların Almanya'da sahte bayrak operasyonları gerçekleştirebileceğinden endişeli.

Ayrıca işgalin başlamasıyla Rusya'dan kaçan Putin muhaliflerinin Almanya'da hedef alınabileceği belirtiliyor.

almanya almanlar rusya dosyasını açtı putin ajanları nato italya napoli rus