Amasra Maden Faciasında Gözaltına Alınanların İfadeleri Ortaya Çıktı

TAKİP ET

Bartın'ın Amasra ilçesindeki maden faciasına ilişkin 9 şüphelinin, yaşanan ihmallerin patlamada payının olabileceğini ortaya koyan şüpheli ifadelerine ulaşıldı.

Bartın’ın Amasra ilçesinde Türkiye Taşkömürü Kurumu’nda (TTK) 41 madencinin ölümüyle sonuçlanan 14 Ekim faciasına ilişkin soruşturmada 25 kişi gözaltına alınmış, gözaltına alınanlardan 8’i tutuklanmıştı.

ANKA Haber Ajansı, tutuklanan TTK Amasra Müessese Müdür Yardımcısı Salih Atmaca, İş Güvenliği Şube Müdür Vekili Volkan Soylu’nun da aralarında bulunduğu 9 şüphelinin ifadelerine ulaştı.

"Sadece Oturdum, Maaş Aldım"

Tutuklu Salih Atmaca, Amasra Sulh Ceza Hakimliği’ndeki ifadesinde, 2020 yılından itibaren kendisinden görevlerinin alındığını ileri sürerek, “2020 Ağustos ayından sonra hiçbir iş yapmadım, talimat almadım, emir vermedim, hiçbir sorumluluk altında da değilim. Sadece oturdum, maaş aldım. Üretim iltisak müdürü olarak boş kadro üzerimde duruyordu ancak bana bir şey yaptırılmıyordu. Benim 2020 Ağustos ayından sonra iş icabı ocağa girmem, bana bağlı birimlere emir vermem, bilgi almam hem şifaen hem de yazılı olarak yasaklanmıştır” dedi.

"Eğitimler Teorik Olarak Yapılmaktaydı"

İş Güvenliği Şube Müdür Vekili Volkan Soylu ise şube müdür vekili olarak Mart 2022’den itibaren çalışmaya başladığını söyleyerek ön bilirkişi raporunda “Yetersiz ve etkisiz havalandırma sistemi olayın meydana gelmesindeki en temel unsurdur” tespiti bulunan madendeki havalandırmaya ilişkin olarak, “Havalandırma ölçümlerimiz günlük ve 10 günlük periyotlarda sürekli olarak yapılmaktadır” dedi.

"Pervanelerden Biri Bozuldu"

Soylu, olaydan bir gün önce madene girdiğini ve gaz oranı ile havalandırmada bir sorun görmediğini iddia ederek, havalandırma pervanelerinden birinin bozulduğunu ve gaz seviyesinin yükseldiğini şöyle anlattı:

“Kazanın olduğu gün ben işteydim. Gündüz vardiyasında çalıştığım için akşam vakti işten çıkarım. Gün içerisinde pervanenin birinin bozulduğunu ve gaz seviyesinin 0,45’den 0,65 seviyesine yükseldiği bana merkezi gaz izleme servisinden söylenmişti. Bu işi ben yapmayacaktım ancak takibini ben yapacaktım. Bize 24 saat ulaşılabiliyor. Takibini yapmalarını söyledim çünkü bana söylenen 0,65 seviyesi normaldi. İlgili mevzuat gereği gaz seviyesi 1’i geçtiği zaman patlama yapılmaz. 1,5 seviyesinde elektrik kesilir, 2 seviyesinde ocak terk edilir.  Her vardiyada gaz ölçen kişiler, nezaretçiler, barutçular bir de vardiya mühendisleridir. Toplam 12-15 civarında gaz ölçen kişiler bulunmaktaydı. Aynı zamanda gaz izleme merkezinde bağlı sensörler bulunmaktadır. Olay günü 1,5 üstüne gaz seviyesi çıkıp elektrik kesilince Mehmet Özdemir (Merkezi Gaz İzleme Operatörü) maden ocağını telsiz ile arayarak, metan seviyesinin 1,5 seviyesini geçtiğini söyleyerek ve elektriğin kesildiğini söylemiş. Oradaki işçilere 2 seviyesini geçmediği için, oradan çıkmaları için bir şey söylenmedi. Oradaki işçilerin 1,5 seviyesindeyken temiz hava kısmına kendileri geçmeleri ve nezaretçilerinin oraya yönlendirilmesi gerekiyordu. Ancak kaza sırasında nezaretçi, barutçu dahil hepsi ölmüştür. Neden temiz hava kısmına geçmediklerini anlamıyorum. Degaj sondajı 10 Ekim 2022 tarihinde yapılmıştır. Degaj riskini düşürmek amaçlı sondaj yapılmıştır. Amaç arını yani çalışılan alanı rahatlatmaktır.”

Gaz İzleme Merkezinde 2 Kişi Yerine Tek Kişi Vardı

Maden mühendisi Recep Orhan savcılık ifadesinde, olay günü gaz izleme merkezinde en az 2 kişi olması gerekirken tek kişinin olduğunu öğrendiğini aktardı. Orhan şu ifadeleri kullandı:

“Patlama esnasında -250 kottan, -300 kotuna doğru 2’nci bedestenden gidiyordum. Yanımda emniyet nezaretçisi Mustafa Olgun, 1’inci kartiye nezaretçisi Umut Akgül, hazırlık servisi nezaretçisi Hasan Özkanca ve nakliyat nezaretçisi Aydın Gündoğdu vardı. Benim 10 metre önümde giden Mustafa Olgun’a gaz izleme merkezinde patlamaya yakın bir vakitte anons geldi. ‘-320 kotta 1,45 metan gazı ölçüldüğünü’ söylediler. Mustafa Olgun gaz izleme merkezinde çalışan Mehmet Özdemir’e ‘Lağım atılmıştır, o yüzden metan yükselmiştir’ dedi. Bizim kullandığımız 5 kanal bulunmaktadır. Mehmet Özdemir doğrudan gazın yükseldiği yerdeki İbrahim Köse isimli nezaretçiyi aramalıydı ancak onu arayıp doğrudan emniyet çavuşuna anons geçmiş. İşletme müdürü Selçuk Ekmekçi -350’nin sağ tavan damar mekanize ayak bölgesinde üretim ve işçileri kontrol için görevlendirilmişti. Fakat -300 kot 2’nci rekupta elektrik arızası olduğu ve -350 kot sağ tavan damar taban yolunda da aynı anda arzı olduğu için ben bölgelere gittim. 1,45 anonsundan hemen sonrasında 3-5 dakika içerisinde -300 kot tarafından yoğun bir taş tozu basıncı geldi. Hemen buraya koşarak kuyu dibine geldim ve buradan Ayhan Çavuş’u aradım. Ocakta normal bir durum olduğunu bildirdim ve hemen -350 kota gitmek üzere motora bindik. Yolda baktık yaralılar vardı ve -350 kota gittim. Hiçbir göçük görmedim ancak vantüplerinin erdiğini, zarar gördüğünü gördüm. Yaklaşık 2 ay  kadar önce -350 kot sağ tavan damar 4 nolu ünitenin oradaki bacadan lağım atıldıktan sonra metanın 3 veya 4 seviyelerine çıktığını gördüm. Ben ölçtüm, barutçu da yanımdaydı. Biz de arını suyla ıslatılalım dedik. Tavana asılı sensör uzakta olduğu için ölçümü ben yaptım. Zaten bulunduğum yerde telsiz çekmiyor. Arını ıslattık, vantüpün ucunu uzattık. Değer otomatik olarak 1,0’in altına düştü. Başka değer yükseldiğini görmedim ve duymadım.”   

 

amasra maden maden faciası