Avrupa'da Milliyetçilik Anlayışı

TAKİP ET

Avrupa ülkelerinin genelinde devlet ile sıkı bağlantılı milliyetçilik vardır, bazen milliyetçilikleri ırkçılığa kadar dayanır

Avrupa ülkelerinin genelinde devlet ile sıkı bağlantılı milliyetçilik vardır, bazen milliyetçilikleri ırkçılığa kadar dayanır. Kendi ırkçılıklarını hesaba katmadan başkalarının milliyetçiliğini ırkçılıkla suçlarlar. Almanya'da liberaller bile; Türkiye'nin en keskin milliyetçi partisinden daha keskin Alman milliyetçisidirler. Aslında batıda milliyetçilik gelenekselleşmiş ve anayasalarına kanun olarak girmiştir. İki Almanya'nın yıllar sonra birleşmesi bile anayasanın gereğidir, Alman anayasasına göre Başbakan (şansölye) dünyadaki bütün Almanlardan sorumludur. İki Almanya birleştiğinde Başbakan Helmut Kohl; ben Alman anayasasının gereğini yaptım, demişti. Almanya'da (Verfassung Schutz) yani Alman anayasasını koruma teşkilatı vardır, bütün siyasi parti ve dernekler bu kuruluşun denetimi altındadır. Bu kurum her yıl sakıncalı teşkilatları içeren kitap çıkarır ve ona göre tedbir alınmasını tavsiye eder. Mesela bu kuruma göre Almanya'daki Türk futbol kulüpleri, Türk gazeteleri, özellikle Türkiye'den gelen imam ve öğretmenler uyuma engel olmaktadır. Almanya, Türkiye'den gelen Türkçe öğretmenlerini bazı eyaletlerde kısıtladı, bazı eyaletlerde tamamen kaldırdı. Batı'da milliyetçilik günlük hayatın içindedir. İsveç sosyal demokratların Avrupa'da merkezi sayılır, en fazla bayrak İsveç'te görebilirsiniz, her evin bahçesinde (sarı mavi) bayrağı mutlaka görürsünüz. İsveç'te trafik levhalarında işaretler bile sarı mavidir. Sözde sosyal demokrat olan İsveç, milliyetçiliğin doruğa çıktığı bir ülkedir. Yani milliyetçilik insanın doğasında olan bir tema olduğunu bilen Batılılar, kendilerinin yıllarca devlet politikası olarak yaptığı ve yaşattığı milliyetçiliği kendilerinin dışında ırkçılık olarak addederler. Millet olmanın şuuru ile yaşayan Almanlara, Fransızlara normal vatandaşına kanuni olmayan hiçbir işi yaptıramazsınız, teklif ettiğiniz zaman alacağınız cevap bellidir; "Devleti mi kandıracaksınız". Sokaktaki Avrupalı kendi şehrinin güvenliğinde sorumlu olmayı milliyetçiliğinin gereği olarak görmektedir. Batı'da milliyetçilik yaşamın gereği olarak görülür ve bu konuda asla taviz vermezler. "Batı'da siz sokakta polis göremezsiniz" fakat polis sizi her yerde görür. Bizim ülkemizde sokakta bol polis görürsünüz fakat polis sizi hiç görmez. Batı'da gördüğünüz insanın milliyetçilik duyguları, onların kendilerine sorumluluk yüklemektedir... Vatandaşlık görevini yerine getirmek, onlar için kutsal bir görevdir. Batılı kiliseye gitmese de, rağbet etmese de muhafazakar ve milliyetçidir. Zaten muhafazakar olmanın en iyi tarifini Batı ülkelerinde görürsünüz. Sağ parti veya sol parti değişmez, hepsi milliyetçiliğin gereği neyse onu yerine getirirler... Partilerinin adı milliyetçi parti olmasa da yaptıkları milliyetçiliğin gerekleridir.