AYM: Öğrencinin İntiharından Cep Telefonuna El Koyan Öğretmen Sorumlu
Lisede bir öğrencinin cep telefonunu alarak yazışmalarını ailesine haber veren öğretmen, öğrencinin intiharından sorumlu tutuldu.
28 Aralık 2016'da yaşanan olayda, lise öğrencisi 15 yaşındaki N., babasının iş için şehir dışına gitmesi ve annesinin ise epilepsi hastası kardeşini hastaneye götürecek olması nedeniyle okula ailesiyle iletişim kurmak amacıyla cep telefonu getirdi.
Öğrenim gördüğü imam hatip lisesinde telefon getirmek yasak olduğu için okulda arama yapılacağını öğrenen N., telefonu başka bir sınıftaki arkadaşı G.K.'ye verdi. Aramadan sonra telefonunu geri almak için G.K.'nin yanına giden öğrenci, öğretmenin durumu fark etmesiyle sınıfına geri döndü. Durumun peşini bırakmayan öğretmen, diğer sınıfa giderek G.K.'den telefonu aldı.
Sınıfa gelerek telefonu kurcalamaya başlayan öğretmen, tüm sınıfın önünde telefondaki bazı mesajları okudu. Daha sonra müdür yardımcısına giden öğretmen, C.M. adlı birinden gelen mesajları burada da okumaya devam etti. C.M.'nin de aynı okulda bulunan öğrencilerden biri olduğu anlaşıldıktan sonra söz konusu öğretmen, müdür yardımcısı ve odadaki birkaç öğretmene “Bunların evlenmesi gerek, düğün ne zaman" diyerek alay etti.
N.'yi odasına çağıran müdür yardımcısı, C.M. ile aralarında duygusal bir ilişki olduğunu itiraf ettirince öğrenciyi ailesini aramakla tehdit etti. Ailesinin aranmaması için ısrar eden öğrenci, müdür yardımcısına engel olamadı ve konuyla ilgili ailesi arandı. Müdür yardımcısı, C.M.'nin babasına öğrencinin de duyacağı şekilde, “Evlilik işi var, düğün düğün” diyerek alaycı bir tavırla durumu aktardı. Öğrencinin annesi de arandı ve okula çağırıldı ancak hastanede olduğu için dayısı geldi.
Daha sonra sınıfına dönen öğrenci, arkadaşına annesinin erkek arkadaşı olduğunu öğrenirse kendisini bir yerden atacağını söyledi. Derslerin sona ermesiyle okuldan çıkan öğrenci, "Halama gideceğim" bahanesiyle arkadaşlarının yanında ayrıldı.
İnşaattan Atlayarak İntihar Ettiği Öğrenildi
Arkadaşlarına "Ailem beni bir kere bu olay yüzünden uyardı zaten, duyarlarsa beni döverler" şeklinde konuştuğu öğrenilen N.'nin çok geçmeden bir inşaattan atlayarak intihar ettiği öğrenildi. Yapılan otopsi sonucu genel beden travmasına bağlı kırıklarla birlikte iç organ yaralanmasıyla gelişen iç kanama sonucu hayatını kaybettiği bildirildi.
Ailenin olaydan bir hafta sonra şikayetçi olmasıyla okul idaresi, öğretmenler ve C.M. hakkında "İntihara yönlendirme, hakaret, duygusal şiddet, özel hayatın gizliliğinin ihlali, kişisel verilerin hukuka aykırı şekilde ele geçirilmesi, güveni kötüye kullanma, genel güvenliğin tehlikeye sokulması ve koruma gözetim ve yardım yükümlülüğünün ihlali" suçlarından dava açıldı.
Şüpheliler Suçlamaları Reddetti
Şüphelilerin tamamı yöneltilen suçlamaları reddetti. Savcılık bu kişilerin beyanlarını “tanık” sıfatıyla aldı ve başsavcılık kovuşturmaya gerek olmadığına karar verdi. Ailenin mahkemeye yaptığı itiraz da reddedildi.
Aile, daha sonra 15.9.2017 tarihinde Anayasa Mahkemesi'ne başvurdu. Yüksek Mahkeme, verdiği hükümde "Kötü muamele yasağının ihlal edildiğine ilişkin iddianın kabul edilebilir olduğuna, Anayasa'yla güvence altına alınan kötü muamele yasağının usul boyutunun ihlal edildiğine, kararın bir örneğinin yeniden soruşturma yapılmak üzere Başsavcılığa gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi" ifadelerini kullandı.