Biden Döneminde İşgalci Çin'i Neler Bekliyor
ABD'nin yeni başkanının göreve gelmesiyle ülkenin -Trump dönemine damgasını vuran- Çin'le rekabette ne gibi adımlar atacağı merak konusu olurken Demokrat Başkan, ilk sinyalleri Ulusal Güvenlik Konseyi'ndeki kritik atamalarla vermiş oldu.
Washington'da 20 Ocak tarihinde gerçekleşen yemin töreniyle göreve gelen ABD'nin 46. Başkanı Joe Biden'ın görev süresi boyunca, uluslararası ilişkilerin başlıca maddesi olmayı sürdüreceği öngörülen ABD-Çin rekabetine ilişkin sürecin nasıl seyredeceğine dair ilk sinyaller alınmaya başlandı.
ABD'nin Demokrat Başkanı Biden'ın atama kararları Trump dönemindeki politikanın daha da sertleşerek süreceğini düşündürüyor. Çin Halk Cumhuriyeti'nin ABD'ye karşı meydan okuduğu ve bu nedenle komünist Çin'le mücadele edilmesi gerektiği kanaati ABD'de Demokratlar ile Cumhuriyetçiler arasındaki nadir mutabakat noktalarından biri olarak ele alınıyor.
Ulusal Güvenlik Konseyi'ndeki Kritik Atamalar
Daha önce 2033'te Çin ekonomisinin ABD ekonomisini geçeceği yönündeki öngörünün Trump döneminde 2028 olarak revize edilmesinin Pekin üzerinde yarattığı özgüveni ve ABD'deki endişeli durumu tersine çevirmek için çalışacak olan Biden ve ekibinin Çin politikalarını alakadar eden atamaları şöyle oldu:
Laura Rosenberger — Çin'den Sorumlu Baş Direktör
Rush Doshi — Çin'den Sorumlu Baş Direktör
Kurt M. Campbell — Hint-Pasifik Koordinatörü
Shanthi Kalathil — Demokrasi ve İnsan Hakları Koordinatörü
Tarun Chhabra — Teknoloji ve Ulusal Güvenlikten Sorumlu Baş Direktör
Pekin'de soru işaretlerine neden olan bu atamalar arasında dikkat çeken isimlerden biri olan Kurt Campbell'ın kıdemli bir Dışişleri Bakanlığı bürokratı olarak getirildiği görevinde birçok departman arasında Çin politikasının unsurlarını organize edeceği konuşuluyor.
Washington Post'un Çin muhabiri Gerry Shih'ten yeni atanan isimler arasında Laura Rosenberg'e dikkat çeken bir sosyal medya paylaşımında bulunmuş ve Pekin'in 'Biden yönetimi için Trump döneminden bir farkı yok' yorumunda bulunduğunu kaydetmişti.