Bilge Yılmaz 'Acil İstikrar ve Kapsayıcı Büyüme İçin Eylem Planı'nı Açıkladı: 'Kurtuluş Planımızın Bir Parçası'

TAKİP ET

İYİ Parti Ekonomi Politikalarından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Bilge Yılmaz, "Acil İstikrar ve Kapsayıcı Büyüme İçin Eylem Planı"nı açıkladı.

"Uzun süredir çalıştığımız, bu ekonomide kurtuluş planımızın bir parçası bugün sunacağım" diyen Yılmaz, açıklayacağı planın Türkiye'nin bugün düştüğü çukurdan çıkış planının özeti niteliğinde olduğunu söyledi.

"Üretimi teşvik etmeyen yüksek vergi getirip aynı zamanda rant ve spekülasyon gelirini düşük vergilendirirseniz bu insanların üretmek yerine spekülasyona yönelmesi çok doğaldır. Bir insan ilaç fabrikasını kapatıp AVM yapabilir, bunun nedeni devletin kötü vergi tasarımıdır" diyen Yılmaz, iktidara gelmeleri durumunda devletin insanları doğru şeylere teşvik edeceğini söyledi.

Türkiye'nin tarihinde yaşamadığı kadar "tatsız" bir süreç yaşadığını belirten Yılmaz, ülkemizdeki enflasyonun 2018 yılına kadar rakipleri seviyesinde olmasına rağmen bu tarihten itibaren bunun değiştiğini vurguladı. Bunun nedeninin kötü para politikası olduğunu belirten Yılmaz, Türk vatandaşlarının 2011'den itibaren dolara yöneldiğini açıkladı. Merkez Bankası'nın döviz rezervine değinen Yılmaz, "2018'den sonra yaşadıklarımız utanç verici. Türkiye'nin rezervlerinin eksi 60'larda olması felaket" dedi.

"Cumhuriyet Tarihinin En Kaliteli Ekonomi Grubunu Bir Araya Getirdik"

"Cumhuriyet tarihinin -beni mazur görsün diğer politikacı arkadaşlarımız- açık ara en kaliteli, en değerli ekonomi grubunu bir araya getirdik" diyen Bilge Yılmaz eylem planını şu şekilde açıkladı:

Enflasyon Nasıl Düşürülecek?

"Bu arkadaşlarımızın içinde çalışacağı enflasyon hedeflemesi programına geçilecek. Üçer aylık dezenflasyon patikaları aracılığıyla hedefler belirleyerek enflasyonu kalıcı olarak indireceğiz. Buna bağlı olarak da gerçekçi bir faiz politikasıyla enflasyonu kontrol altına alacağız. Bu 2001 sonrasında uyguladığımız politikaya benzer. Bilim ne diyorsa onu yapacağız. Kimsenin tuhaf teorileriyle hareket etmeyeceğiz.

Merkez Bankası üzerine vazife olmayan şeylere girmeyecek. MB kendi vazifesini görecek. Kredi kararları piyasa koşullarına bırakılacak. Dövize keyfi müdahaleler durdurulacak. Bunlar kamuya açık ihaleler biçimde yapılacak. Para politikası MB'nin görevidir. Kamu bankalarının görevi değildir, kamu bankalarıyla dolara müdahale son bulacak.

Merkez Bankası Reformu

MB'ye bağımsız, liyakat esaslı bir yönetim atanacak. Türkiye'nin yetiştirdiği en yetenekli kadrolar buraya atanacak. MB'nin görevi fiyat istikrarıdır. Bu görevliler anayasal güvence altına alınacak. MB şeffaf ve öngörülebilir müdahalelerde bulunacak. Kendi sorumluluk alanında bulunan cari açığı düşürmek gibi işlere girmeyecek. Kendi kanuni görevini yapacak. Döviz alım satımları öngörülebilir ve şeffaf bir takvime bağlanacak. 

PPK Bilgi Notu, Faiz Kararı Öncesi Açıklanacak

Para Politikası Kurulu (PPK) bilgi notu, faiz kararı öncesi kamuoyuyla paylaşılacak. PPK üyelerinin oy dağılımı kamuoyuna açıklanacak. MB rezerv yönetimi şeffaflaştırılacak. Ancak bu şekilde piyasaya güven verebilirsiniz. MB'nin amacı piyasaları şaşırtmak değildir. Yönlendirmektir. 

MB'nin sermaye yapısı ve Hazine'ye yapılan kâr transferleri gözden geçirilecek. Geriye dönük araştırmalar yapılacak. Şu anda 45 milyar dolar civarında olan döviz swap işlem hacmi kademeli olarak azaltılacak. TCMB'nin bağımsızlığı anayasal güvence altına alınacak. TCMB Başkan, Başkan Yrd. ve PPK üyelerinin görev süreleri yeniden 5 yıla çıkarılacak. Bunlar mevsimlik işçi gibi CB kararıyla değiştirilmeyecek. PPK üye seçiminde liyakat esaslı uluslararası yeterlilik gözetilecek. Türkiye'nin çok iyi bir beşeri sermayesi bu konuda var, bunu çok iyi şekilde kullanacağız. 

Bankalar: BDDK, SPK ve TMSF

Tüm bankalar için varlık kalitesi gözden geçirme programı başlatılacak. Bazı şeyleri burada paylaşmayacağım. Bankacılık sistemimizde ciddi problemler birikti, bunlar baskı rejiminin bir sonucu. Kamu bankalarımızda ciddi sorunlar var. Kamu bankalarında gerekirse sermaye artırımı yapılacak. Kamu bankalarına liyakatlı üst yönetimler getirilecek. Kamu bankaları esas faaliyetlerine geri dönecek. Halk Bankası KOBİ'lere, Ziraat Bankası tarıma destek verecek. Devlet baskısıyla agresif büyüme son bulacak.  BDDK, SPK ve TMSF gibi kurulların bağımsızlıkları güçlendirilecek ve oralara da gene liyakatlı arkadaşlar göreve getirilecekler.

TL Cinsinden Borçlanmaya Geçilecek

Kamu harcamalarının etkinliği gözden geçirilecek, verimsiz harcamalardan tasarruf edilecek. Burada ciddi bir kemer sıkmaya gidilecek. Kamunun tüm taahhütleri şeffaflaştırılacak. Yanlış kamu borç yönetimi stratejisinden çıkılacak. Kademeli olarak borcumuz Türk lirasına çevrilecek, vadeleri uzatılacak. Bunların hepsi enflasyon adımlarıyla birlikte yapılacağı için aynı zamanda Türk lirası cinsinden borçlanma maliyetlerimiz düşecek. Bunlar kısa dönemde olacak.

Varlık Fonu lağvedilecek. Türkiye zaten Varlık Fonu'na ihtiyaç duymuyor. Bu zaten bazı değerlerimizin denetim dışına çıkarılması içindi. Buna son verilecek. Dövize çevrilebilir mevduat uygulaması kademeli olarak kaldırılacak. Altın ve benzeri endeksli borçlanma sonlandırılacak. Döviz yerine TL cinsi borçlanma tercih edilecek.

Müsteşarlıklar Geri Gelecek

Hazine ve Maliye Müsteşarlıkları oluşturulacak. Devlet aklı geri gelecek. Cumhurbaşkanlığı Strateji ve Bütçe Başkanlığı'nın yetkileri Maliye Müsteşarlığı'na devredilecek. Borçlanma ve Kamu Finansmanı Genel Müdürlükleri birleştirilecek. Birlikte çalışması gereken kurumlar birleşecek. Hazine birimleri yeniden Ankara'da tek çatı altında toplanacak.

Kamu Özel İşbirliği (KÖİ) projeleri incelemeye alınacak. Devlette devamlılık esastır. Devlet bir kontrat imzaladıysa ona sadık kalır ancak bazıları hak etmediği şeyleri kanunsuz şekilde elde ettiyse onunla mücadele etmek görevdir. Araştırmaların ardından kamuoyu bilgilendirilecek. Gerekirse konu yargıya intikal ettirilecek. Ancak ben bunu ona gerek kalmadan çözebileceğimizi düşünüyorum. 

Yıkıcı Vergiye Son Verilecek

Vergi yıkıcı olarak alınmayacak. Türkiye'nin topladığı vergi ortalamadır ancak şu çok problemli: Türkiye diğer ülkelere göre çok fazla dolaylı vergi alıyor. Bu vergiler dar gelirliye ağır bedel ödetiyor. Türkiye'de kayıt dışı ekonomi çok yüksek. Bunu da düzeltmemiz gerekiyor. 

Vergi Konseyi ile vergi reformu planlanacak. Ancak kısa vadede -bir iki aydan bahsediyorum- acil düzenlemeler yapılacak. Öncelikli alanlarda denetim kampanyaları başlatılacak.

Vergi Reformu

Siyasi sebeplerle yapılan vergi incelemeleri durduralacak. Muafiyetler ve ek vergiler askıya alınacak. Vergi aflarına son verilecek. Türkiye vergi aflarıyla ciddiyeti kaybetti. Bu aflarla dürüst vatandaşlarınızı cezalandırıyorsunuz, insanları vergi ödememeye teşvik ediyorsunuz. Vergi Denetim Kurulu ve Gelir İdaresi'nin koordinasyonu sağlanacak. Ve ileride bunları birleştireceğiz, uzun vadede. Sürekli iyileştirme uygulamasıyla kurumsal kapasite artırılacak. Enformasyon teknoloji yatırım projesi başlatılacak. 

Vergi reformu paketi uygulamaya konulacak. Kurumsal vergilerde şirketlerimizin küresel rekabet gücü doğru vergi mevzuatıyla artırılacak. Dolaylı vergileri azaltacağız. Çok basit uygulamalarla kayıt dışını azaltacağız. Vergisiz iş hayatına son verilecek. Teşvik mekanizmalarıyla insanları doğru şeyleri yapmaya teşvik edeceğiz. Vergi Denetim Kurulu ve Gelir İdaresi entegrasyonuyla yarı özerk Türkiye Vergi İdaresi kurulacak. Vergi Akademisi kurularak hem Türkiye Vergi İdaresi personeli hem de özel sektör eğitilecek.
Türkiye'de az kişi çalışıyor. Zenginleşmek için çalışan insan sayısını artırmamız lazım. Çalışanların dörtte biri devlette çalışıyor. Resim çok tatsız. Gelişmiş ülkelerin tamamında kadın istihdamı önde. Gençlerde de en kötü durumdaki ülkelerden biriyiz. Gelir dağılımında ise berbat durumdayız. Son yıllarda hazin bir tablo oluştu.

İstihdam Reformu

Türkiye beceri envanteri oluşturulacak. Bir veri tabanıyla olayın bir fotoğrafını çekeceğiz. Türkiye miktar olarak çok sosyal destek veriyor ama yeterli değil ve çok verimsiz şekilde veriyor. Bunlar tekrar organize edilecek. Bunları yaparken ilk sosyal projemiz olan Rüzgargülü Projesi'ni hayata geçireceğiz. Bu sosyal adaleti sağlamak ve gelecek nesillerin iyi yetişmesi için çok gerekli bir şey. Bunda harcayacağımız her lira çok kıymetli.

İşsizlik Fonu'nun amaç dışı faaliyetleri durdurulacak. Asgari ücret siyasi malzeme olmaktan çıkarılacak. Tek rakam yerine makro verilere dayalı bir formül getirilecek. Sosyal desteklere ulaşım hızlandırılacak. Bu çok önemli. Sadece sosyal adalet için değil, aynı zamanda doğru şeylere teşvik ediyorsunuz. Diyelim ben sosyal destek alıyorum, bir iş buldum ama o geliri kaybederim diye işe girmiyorum. Bu sadece bir örnek. Olaya artık stratejik yaklaşmamız gerekiyor.

Ekonomik ve Sosyal Konsey'in işlevselliği yeniden sağlanacak ve İŞKUR yeniden yapılandırılacak. Burada devletin düzenleyici rolü çok önemli. Mesleki eğitim seferberliği başlatılacak. Çalışanlar için Teknoloji Kampüsleri uzun süreli işsizler için İkinci Şans Okulları kurulacak. Meslek Yüksek Okulları iş garantili olarak tekrar tasarlanacak. 12 bin maaşla kaynak ustası aranıyor usta yok ama gençlerimiz asgari ücrete çalışıyor. Yani sanayimizin ihtiyacı olan becerileri değil de işe yaramayan becerileri çocuklarımıza kazandırıyoruz. Tüm üniversiteliler için etkin staj programları başlatılacak. Güvenceli esnek istihdam desteklenecek. Okul öncesi çocuk bakım sistemi geliştirilip yaygınlaştırılacak. Kayıt dışı istihdamın küçük işletmeleri mağdur etmeden azaltılması için etkin bir denetim ve teşvik sistemi geliştirilecek. 'İyi Yaşam Gelir Modeli' ile Herkesin yaşanabilir gelir düzeyine ulaşması sağlanacak.

Teşvik Harcamaları Yeniden Yapılandırılacak

Türkiye'de teşvik harcamaları çok yüksek fakat alınan sonuçlar çok yetersiz. Şirketlerimiz  orta ölçekliden uluslararası büyük şirketler aşamasına geçemiyor. Girişimcileri elbette destekleyeceğiz ancak sorunu teşhis etmemiz lazım. Teknoloji ağırlıklı ihracatımız artmıyor, yüzde 3'e sıkışmış kalmış. Teşvik programlarımızın sayısı çok fazla ama düzensiz. Bir şirket kaç programdan faydalanmış, sonuç yok ama tekrar tekrar teşvik alıyorlar. Bu büyük israfa yol açıyor.

Ama bunu yapmak için veri odaklı bir sisteme döneceğiz. Ama Türkiye şu an veriyle kavga ediyor. TÜİK diye bir kurumumuz var, verilerine inanan yok. Başka kurumlarımız var.SGK, Sanayi Bakanlığı, TÜSİAD gibi... Buralarda toplanan veriler birbiriyle konuşmuyor. Yeni bir düzenle bu verileri tek çatı altında birleştirip sonuç üretmemiz lazım. Elbette TÜİK bağımsızlığına kavuşacak ama tek başına iş görmez. Diğer veriler de toplanacaklar ve bunlara dayalı olarak sanayi, teşvik politikalarımızı geliştireceğiz. Çok fazla teşvik programı var, bunlar tek elde toplanacak. Yeşil dönüşüm, teknoloji gibi sektörlerde teşvikler çok önemli. Ülkemiz bu konuda hızla geri düşüyor. Bu açığı kapatacağız. Çünkü aksi halde 3-4 sonra ihracatımızın çok geri düştüğünü göreceğiz. 

Yeni Bir Enstitü: Tüm Bakanlıklara Eleman Yetiştirecek

Bir enstitü kurulacak. Bu verileri toplayıp etki analizi yapacak. Bu kararları takip edip neticelerini düzenleyecek bir kuruma ihtiyacımız var. Burada TÜBİTAK ve Rekabet Kurumu da çok önemli rol üstlenecek. Enstitüye değineyim biraz. Sorunlar belirlendikten sonra etki analizi yapılıp politikalar belirlenecek, politikalar uygulandıktan sonra yeniden veri toplanarak politikalar gerekiyorsa revize edilecek. Bu enstitü tüm bakanlıklara da eleman yetiştirecek. Yani herhangi bir bakanlıkta teşvik yapılacaksa onun etki analizini yapacak personel lazım. Bu tek elde planlanacak ama değişik bakanlıklar için adam yetiştirilecek. 

Dünyada kartlar yeniden dağıtılıyor. Tedarik zincirleri kırılıyor, yeniden kuruluyor. Direkt yatırımlarımızın önemli kısmı Avrupa'dan. Türkiye'de doğru para ve maliye politikalarıyla makro ekonomik istikrar sağlanıp hukukun üstünlüğü tesis edildikten sonra Türkiye yatırıma hazır bir hale gelecek. Türkler yurt dışındaki paralarını getirebilecek ve yabancılar ülkeye girebilecek. O noktadan itibaren bizim mevzuatlarımızı doğru yapıp Türkiye'nin yatırımcı çekmesini sağlamak lazım. Örneğin bir ara Volkswagen Türkiye'ye gelmeyi düşünüyordu, gelmedi. Fiat ihracata yönelik üretimini Türkiye'den İspanya'ya kaydırdı. Nedeni belirsizlik, makro ekonomik istikrarın bozulması ve hukukun üstünlüğünün olmamasıydı. Bunları düzelteceğiz. 

Dış Politika-Dış Ticaret İlişkisi

Dış ticaret politikasının Türkiye'nin yapısal dönüşümüne hizmet eden bir vizyonu yok. İhracatımızda yüksek katma değerli ürünlerin payı çok düşük. Küresel ticaret  ve değer zincirlerine katılımımız çok düşük. Yabancı doğrudan yatırımların milli gelirimize oranı emsal ülkelere göre çok düşük.

AB ve Türkiye arasındaki Gümrük Birliği modernizasyon sürecine başlanacak. Yurt içinde uluslararası ticaretle uyumlu karbon ticareti sistemi tasarlanacak. Türkiye, dijital alanda uluslararası ticareti etkileyen normların oluşturulmasına yönelik çalışmalara aktif olarak katılacak. 

İhracatçı Birlikleri siyasi baskı ve kayırma yerine veri odaklı programlarla gerçek ihracatçıya destek verecek. Dijital ekosisteme dair ulusal mevzuat bu sektörün gelişimine odaklı olacak. Dijital sektörün önünü açmak için düzenlemeler yapılacak.

Ticaret Bakanlığı 3 müsteşarlık olarak yapılandırılacak. Ticari Koruma Önlemleri Genel Müdürlüğü kurularak ihracat ve ithalatçılarımızın çıkarları korunacak. Dış politika, dış ekonomik hedeflerle daha uyumlu hale getirilecek. Özellikle AB ile ilişkilerde.

Birleşik Krallık Serbest Ticaret Anlaşması hizmetleri içerecek şekilde güncellenecek. AB ile vize serbestisi sağlanacak. Hatta uzun vadede bunu tek pazar haline getirerek mal, hizmet, sermaye ve işgücünün serbest dolaşımını kapsayan Tek Pazar ile bütünleşme sağlaacak. Ama bu sadece AB ile yapılamaz. Türkiye tüm yumurtalarını aynı sepete koyamaz. Afrika, Güney Amerika ve Asya Pasifik için veri temelli açılımlara ihtiyacımız var. Yeşil dönüşüm için AB fonlarını kullanamıyoruz. Bunu sağlayacağız. Dijital dönüşüm için AB ve uluslararası fonlar kullanılacak.

Türkiye-ABD iş birliğinde dijital sektör ve girişim sermayesine odaklanılacak. Dış ticaret politikamız yapısal reformlarla el ele, uyumlu olmak zorunda.  Yabancı doğrudan yatırımların milli gelirimiz içindeki payı yükselecek. Küresel değer zincirlerindeki firmalarımızın sayısı hızlıca artırılacak. Ve uzun vadede küresel ihracat içinde ülkemizin payı yükselecek.

bilge yılmaz iyi partili iyi parti acil istikrar ve kapsayıcı büyüme için eylem planı açıkladı kurtuluş planımızın bir parçası