Birleşmiş Milletler Raporu: Kadınların Yüzde 45'i Bedeni Üzerinde Söz Sahibi Değil

Birleşmiş Milletler Dünya Nüfus Raporu'nda dünyadaki kız çocuklarının ve kadınların yüzde 45'inin kendi bedeni, hakkında söz söyleme hakkına sahip olmadığı belirtildi.

UNFPA İcra Direktörü Natalia Kanem, Birleşmiş Milletler Nüfus Fonu'nun yayımladığı (UNFPA), 2021 Dünya Nüfus Raporu'nu tanıttı. Kanem, raporda geçen 'dünyadaki milyonlarca kız çocuğu ve kadının kendi bedenleri üzerinde söz sahibi olmadığı' ifadesinin altını çizerek bu durumu kınadı ardından da mevcut durumun son derece endişe verici olduğunu vurguladı.

Afrika, Avrupa, Latin Amerika ve Asya kıtalarından 57 ülkeden 15-49 yaş arası kadınların değerlendirildiği Dünya Nüfus raporunda, ilgili ülkelerdeki kız çocukları ve kadınların sadece yüzde 55’inin aile planlaması, sağlık ve cinsel yaşam gibi konularda bağımsız karar alabildikleri belirtildi.

Raporda, "Bir kadının kendi vücudunu kontrol etme gücü, hayatının diğer alanlarında da ne kadar kontrol sahibi olduğunun göstergesidir. Erkeklerin kadınların kararlarına saygı duyan müttefikler haline getirilmeleri gerekiyor. Kadınların kendi bedenleri ve cinsel yaşamları üzerinde söz sahibi olmaları bölge ve ülkelere göre bazı farklılıklara sahne oluyor.

Örneğin, Latin Amerika ile Asya'nın doğu ve güneydoğusundaki genç kız ve kadınların yaklaşık yüzde 76'sı, sağlık, aile planlaması ve cinsel yaşamları konusunda kendi kararlarını alabilirken Sahra altı Afrika'da bu oran yaklaşık yarı yarıya azalıyor.

Buna karşın Mali, Nijer ve Senegal'de kadınların sadece yüzde 10'undan bile daha azı kendi bedenleri üzerinde kararlar alabiliyor'' ifadelerine yer verildi.

Etiyopya'daki Kadınların Yalnızca Yüzde 53'ü Cinsel İlişkiyi Reddedebiliyor

Raporda ayrıca, Etiyopya'daki kadınların sadece yüzde 53'ünün cinsel ilişkiyi reddedebildiği, buna karşın yüzde 94'ünün doğum kontrolü ile ilgili kararları yalnız veya eşiyle birlikte alabildiği ifade ediliyor.

Raporda, bağımsız karar alma özgürlüğünü elde eden kadınların ağırlıklı olarak sağlık hizmetlerinden yararlanmaya yöneldikleri belirtilirken, cinsel yaşamlarını bağımsız belirleyen kadınların oranında ise gerileme olduğu belirtiliyor.