"Bozkurtların Antifa'ya Saldırması Antifa'nın Siyasetinin Sonucu"
ABD'de başlayan BlackLivesMatter eylemlerinden sonra dünya genelinde daha görünür olmaya başlayan Antifa'nın Avusturya'nın başkenti Viyana'da 24 Haziran günü Kürtçü terör örgütü sempatizanlarıyla beraber gerçekleştirdiği Türkiye aleyhtarı gösteriye Türk milliyetçilerinin verdiği tepki dünya basınında yer bulmuştu.
ABD'de başlayan BlackLivesMatter eylemlerinden sonra dünya genelinde daha görünür olmaya başlayan Antifa'nın Avusturya'nın başkenti Viyana'da 24 Haziran günü Kürtçü terör örgütü sempatizanlarıyla beraber gerçekleştirdiği Türkiye aleyhtarı gösteriye Türk milliyetçilerinin verdiği tepki dünya basınında yer bulmuştu. Olaylar Çarşamba günüyle sınırlı kalmayarak takip eden günlerde de Ülkücülerle Antifa mensubu veya sempatizanları karşı karşıya geldikçe gerilim tırmandı.
Viyana'da yükselen tansiyon bütün dünyada konuşulmaya devam ediyor. Son olarak Katolik-Beyaz aktivist olarak da tanınan Amerikalı yazar Brittany Sellner, on binlerce kişinin takip ettiği sosyal medya hesabından şu açıklamaları yaptı:
"İnsanlar gerçekten Antifa'nın Viyana'da Bozkurtlar tarafından saldırıya uğramasına kınamamı bekliyor. Kimsenin yaralanmamış olmasını ümit etmeme rağmen radikal Türk Müslümanların saldırısı Antifa'nın kendi siyasetinin doğrudan bir sonucudur. Antifa, açık sınırları ve kitlesel göçü teşvik ediyor ve onlar bunu eleştiren veya reddeden herkese iftira atıyor, saldırıyor ve yok etmeyi deniyor. Dediğim gibi umarım kimse yaralanmamıştır. Ancak ben hiçbir grubu desteklemiyor ve kesinlikle Antifa'nın kötü tercihlerini savunmuyorum. Kelimenin tam anlamıyla Antifa ve onun ideolojik müttefikleri yüzünden ilk etapta bu tür durumların meydana gelme ihtimali var."
Antifa ve PKK mensupları ile sempatizanlarının gerçekleştirdiği Türkiye aleyhtarı eylemlerde Türk Silahlı Kuvvetlerinin sınır ötesi operasyonları hedefe alınmış, Türkiye'ye ağır hakaretler yağdırılmıştı. Bunun üzerine hızla toplanan Ülkücü grup duruma tepki göstermişti.
Basına yansıyan görüntülerde ise Ülkücülerin Bozkurt işaretleri, 'Apo'nun p.çleri yıldıramaz bizleri', 'Ne mutlu Türk'üm diyene' sloganları ve tekbirlerle Antifa mensuplarının başını çektiği grubu kovaladığı görülüyordu. Sosyal medyada radikal sol aktivist ve terör örgütü mensupları ile sempatizanlarınca 'Bozkurtlar, Kürt kadınlara ve Antifa mensubu çocuklara saldırdı' şeklinde bir algı operasyonu yürütüldü. Fakat olaylardan sonra ortaya çıkan görüntülerde polis barikatlarının arkasında sözde faşizm karşıtı sloganlar atan grubun yaş ortalamasının iddia edildiği gibi düşük olmadığı görüldü.
Britanny Sellner, olayların iç yüzüne ilişkin daha önce de detaylı bilgiler veren paylaşımlarda bulunmuştu. Bu paylaşımlarda Antifa'nın PKK bayraklarıyla başlattığı eyleme karşı Bozkurtların tepki gösterdiği, bunun üzerine Antifa'nın da sonraki gün doğrudan Bozkurtlar karşıtı yeni bir eylem kararı aldığı ifade ediliyor.
Bu eylemde de büyük bir kalabalıkla karşılaşan eylemci grubun kaçıp dağılmak mecburiyetinde kaldığı bilgisi mevcut. Türk milletine ve Türkiye'ye ağır hakaretlerin edildiği eylemlere karşı biriken tepkinin ortaya çıkmasıyla Ülkücüler, Antifa'nın merkezini taş yağmuruna tuttu ve hatta ilerleyen saatlerde binayı yakma girişimi olduğu dahi iddia edildi. Sellner, bu noktada trajikomik bir şekilde daha önce polise aktarılan kaynağın kesilmesi için kampanya düzenleyen Antifa mensuplarının polisin kendilerini kurtarması için çok sayıda tweet attığını ekledi.