Büyü Nedir? Büyücülük Nedir? İslam'da Sihir ve Büyü Var mı? Büyü Yapmak Günah mı? Büyü Nasıl Bozulur?
Sihir ya da büyü; el çabukluğu, göz boyama ve yaldızlı sözler söyleyerek yapılan, kurmaca, hile ve aldatma işi veya şeytanla yakınlık kurup şeytanın yardımına başvurma ve nesnelerin şeklini değiştirme iddiası olarak tanımlanmaktadır.
Diyanet İşleri Başkanlığına göre sihir faaliyetlerinin, dini değerlerle bir bağlantısı yoktur. Ayrıca büyücülük gibi işlerle uğraşanlar ahlaki bir amaç gözetmemektedirler. Bu tür hurafelerdeki temel amaç, kar ve çıkar sağlamaktır.
Kur’an-ı Kerim’de Büyü ve Sihir
Kur’an-ı Kerim’de Bakara, A’râf ve Tâhâ surelerinde sihir olgusuna atıfta bulunulmuştur. İslam dininin peygamberi Hz. Muhammed de (s.a.v.) sihir ve büyü yapmayı yedi büyük günah arasında saymıştır.
Büyücülerin ve sihirle uğraşanların her şeyi bildiği, başaramayacakları şeylerin bulunmadığı gibi inanışlar İslam’a aykırıdır. Bu nedenle bazı Müslüman alimler, gerçekliği bulunmayan bir kurmaca ve uydurma olduğu sebebiyle büyünün gerçekliğini reddetmişlerdir.
Sihir ya da büyüye maruz kalan bir kişi, çare olarak Hz. Muhammed’in önerdiği korunma yöntemleri ile yetinmelidir. Cinci ve üfürükçülerin tuzaklarına inanmamalıdırlar. Büyüye maruz kaldığını düşünen ruhsal problemli insanların doktor ya da psikiyatri uzmanına müracaat etmeleri gerekmektedir.
İslam’a Göre Büyüden Korunma Yöntemleri
İslam dinine göre sihir ya da büyüye karşı en etkili çözüm, Allah’a sığınmak ve ona güvenmektir. Hz. Muhammed (s.a.v.), her şeyin şerrinden Allah’a sığınarak sürekli Felâk ve Nâs sûreleri ile yete’l-kürsî’yi okumuştur. Ayrıca o, torunları Hz. Hasan ve Hüseyin’i (r.a.) nazar, büyü ve benzeri olumsuzluklardan korumak için şu duayı okumuştur:
“Her türlü şeytan ve zehirli hayvanlardan ve bütün kem gözlerden Allah’ın eksiksiz kelimelerine sığınırım.” (Buhârî, Ehâdîsu’l-enbiyâ, 10; bkz: İbn Mâce, Tıb, 36).
Buna ek olarak kendisine büyü yapılan kişinin, şifayı Allah’tan umarak güvendiği insanlara müracaat etmesinde ve kendisine Kur’an okutması ve dua ettirmesinde bir sakınca görülmemiştir.
Din İşleri Yüksek Kurulu 28 Eylül 1979 tarih ve 1883 sayılı kararında, Cenab-ı Hak’tan şifa umarak hastalara Kur’an-ı Kerim ve şifa ile ilgili dualar okumanın câiz, halkı kandırmak ve gaipten haber vermek amacıyla üfürükçülük yapmanın ise dinen yasak olduğu kaydedilmiştir.