CHP Listesinin Tartışmalı Adayı Sadullah Ergin: AKP'den Gezi Olaylarıyla Koptuk

TAKİP ET

CHP listesinden milletvekili adayı olan eski Adalet Bakanı Sadullah Ergin, AKP'den ayrılış sürecini anlattı. Ergin, Gezi olaylarının kendilerini duygusal olarak AKP'den uzaklaştırdığını söyledi.

Cumhurbaşkanlığı ve 28. Dönem Milletvekili Genel Seçimleri için aday listeleri Yüksek Seçim Kurulu’na sunuldu. CHP listesinde dikkat çeken isimlerden biri de eski Adalet Bakanı Sadullah Ergin oldu. Ergin, Deva Partisi kontenjanından CHP listesine girdi.

Ergin, CHP’den adaylığına yönelik tepkilere ve AKP'den ayrılış sürecine ilişkin HaberTürk TV’de Mehmet Akif Ersoy’un sorularını yanıtladı.

Bizim AKP'den kopuşumuzu hızlandıran Gezi olaylarıdır

Ergin, AKP’den duygusal olarak kopuşunun Gezi olaylarıyla başladığını belirterek, “Biz sürecin doğru yönetilmediğini, farklı bir yönetimle sürdürülebilir kılınacağını ifade ettik. Asayiş, vandallıkla ilgili eleştirilerimiz vardı. Arabaları yakmalar, kamu malına zarar vermeler. Ama onun dışında gösteri haklarını, insanların fikrini dile getirme haklarını bakanlar içinde de bunu savunduk” dedi.

Ergin, Gezi olaylarının bir süre sonra marjinal grupların istismarına açık hale geldiğini ve CHP’nin Taksim’e gitme kararı aldığını hatırlatarak, “Biz o esnada sayın Başbakan’ı Taksim’deki barikatları kaldırılmasını söyledik. O gün barikatlar kaldırıldı, CHP heyeti girdi. Aksiyon olmayınca öğleden sonra sönümlendi zaten.” diye konuştu.

'Ergenekon soruşturmaları iki sene önce başladı' 

Ergin, ‘Ergenekon’ davası sürecinde Adalet Bakanı görevinde olduğunu hatırlatarak, “Yürütme erkinin içerisindesiniz. Yapılan iş doğru bir yere gitmiyorsa tepki kitlesel geliyor. Görev alanınızla ilgili olunca size geliyor tepki. 1 Mayıs 2009 tarihinde Adalet Bakanı oldum. Ergenekon soruşturmaları 2 sene önce başladı. Bu soruşturmalar 12 dalga geçiyor. Benden önceki bakan döneminde yüzlerce kişi tutuklanıyor, yargılamalar başlıyor. Ondan sonra ben Adalet Bakanı oluyorum. Yargılamalar üstüne geliyor.” ifadelerini kullandı.

'O kadrolar Cumhurbaşkanlığı kadrolarında, AYM'de üye'

Ergin, Adalet Bakanlığı’na geldikten sonra orayı kadrolaştırma iddialarına da yanıt vererek, “Sadullah Ergin, Adalet Bakanlığı’na geldi orayı kadrolaştı diye bir söylem ve algısı var ama olgular öyle değil. Ben Adalet Bakanlığı’na geldiğimde bütün müsteşar yardımcısı arkadaşlarımızla çalıştım. Bir tanesi hariç hepsi AKP döneminde gelmiş arkadaşlardır.” açıklamasını yaptı.

Bakanlıkları, bürokratları aşan mahiyete büründü'

Olayın işleyişi farklı. Kadrolaşma meselesinde çok net söyledim. Adalet Bakanlığı'nın merkez teşkilatına dışarıdan bir kişi getirmedim. Benden önce gelmiş olanlardan yargılanıp, mahkum olanlar oldu. Bunu yargı teşkilatında olanlar da bilir. Başlamadan 4 ay önce Bakanlık içerisinde büyük kadro hareketi olmuş. Nihayetinde Sadullah Ergin'in göreve getirdiği isimler şu dakika itibariyle görevlerinin başında. Ergenekon davalarının başlangıcı benden 2 sene öncedir. Ergenekon davası iktidar partisi başbakanının savcı olduğu, muhalefet parti başkanının avukat olduğu davaya dönüştü. Bakanlıkları, bürokratları aşan mahiyete büründü.

'Balyoz'da az sayıda da olsa mahkumiyetleri onanmış yargılanan insanlar var'

16 Eylül 2008 tarihinde, Bakan olmadan 8-10 ay önce AK Parti MKYK'da 'Biz bu davalarda şikayetçi olmak istiyoruz' talebi kabul edilmiştir. AK Parti bu davada kurumsal olarak taraftır. Bunu gözden kaçırmayın. O günkü tarihte bunları görme şansımız yoktu. Daha sonra yapılan hatalar, yargılama yanlışlarını görüyoruz. Bir tanesi bozuldu, beraatler verildi. Balyoz'da yakın tarihlerde az sayıda da olsa mahkumiyetleri onanmış yargılanan insanlar var. 4,5 sene kadar bakanlık yaptım. Adalet Bakanlarının görev tanımı kanunlarla belirtilmiştir. Adalet politikalarının siyasetini belirler, ihtiyaç duyduğu yasaları karşılarsınız. Adalet Bakanlarının yapacağı işler bunlar. Yargı süreçleri bir şekilde iktidar partileri tarafından bir şekilde kullanılmaya çalışılmıştır.

Terör Örgütü Elebaşı Fethullah Gülen ile görüşme

Terör Örgütü Elebaşı Fethullah Gülen ile doğrudan bir görüşmesi olmadığını, Gülen'i yalnızca kalabalık bir heyet eşliğinde bir defa ziyaret ettiğini söyleyen Ergin, şöyle konuştu:

"Doğrudan bir görüşmem yok. Siyasetçilerin geniş görüşme yelpazesi vardır. Geçmişte bir görüşmemiş olmuş olabilir, çok eski. Yurt dışında Amerika'da iken Türk Festivali vardı. Hatay'ın esnaf dernekleri gitmişlerdi. Türkiye'nin yerellerini tanıtan ürün satışları, folklorik şeyler yaptırıyordu. Bölgenin siyasetçileri, sivil toplum örgütleri Hatay'ı tanıyorduk. O esnada temas oldu. Bulunduğu yerde Pensilvanya'da oldu. 2004-2005 olabilir. Sadece bir ziyaret oldu. Kalabalık bir heyetimiz vardı. Turistik ziyaret gibi gelinip geçildi. Benim çizgim belli. Milli Görüş'ten gelmiş bir insaanım. Görüştüğümüz insanlar değil, yaptığımız işlere bakmak lazım."

 

'Adaylıktan Çekilmeyeceğim'

Kuddusi Okur benden önceydi, Mehmet Ali Şahin dönemidir. Çekilme diye bir düşüncemiz yok. DEVA Partisi olarak bir düşüncemiz yok. CHP'den çekilmeye dair talep gelmedi. Şu ana kadar olmadı. Böyle bir şey hiç düşünülmedi. Bizim Çankaya'dan aday olmamızla ilgili özel çalışmamız yoktu. CHP ile çalışmayı şöyle yaptık. CHP ittifak yapacağı partilerle anket sonuçlarını yan yana getiriyor, sonuç alacağı yerlerden kontenjan açıyor. Ankara'da yeterli kontenjan açılmadı. Sadece 2 tane açıldı. 2. bölgede İdris Şahin Bey var. Çankırılıdır. 2. bölgede o bölgede daha fazla tanış vardır diye 2 bölgeye yazıldı.

Bu tepkilerin bir kısmının doğal olmadığını düşünüyorum. Tepkileri saygıyla karşılarım. İktidar partisi ve Memleket Partisi'nin trollerini biliyorum. Bu birlikteliği etkilemeye çalışan çevreler olduğunu görüyorum. Sayın Muharrem İnce, yaptığı konuşmalarda benimle ilgili Ali Dibo İttifakı'nı kulandılar diye kavram kullandı. O hadise 2006 senesinde Meclis'e gelen konu. Güya ben eşime dostuma katkı sağlıyormuşum gibi. Bu haber Hürriyet ve Milliyet'te çıktı. Her iki haber de Ankara mahkemeleri tarafından tekzib edildi. Tekzibler gazetelerde yayınlandı."

 

sadullah ergin deva partisi chp Ergenekon balyoz gezi