Çin, ABD Ulusal Güvenlik Ajansı'nın (NSA) Huawei'yi Hacklediğini Kabul Etti
Edward Snowden tarafından sızdırılan belgelerin ABD Ulusal Güvenlik Ajansı'nın (NSA) Çinli telekom devi Huawei'nin sunucularına saldırdığını ortaya çıkarmasından on yıl sonra Çin yönetimi saldırıyı resmen kabul etti.
Edward Snowden tarafından sızdırılan belgelerin ABD Ulusal Güvenlik Ajansı'nın (NSA) Çinli telekom devi Huawei'nin sunucularına saldırdığını ortaya çıkarmasından on yıl sonra Çin yönetimi saldırıyı resmen kabul etti.
Çin Devlet Güvenlik Bakanlığı raporunda, NSA'nın, Özel Erişim Operasyonları Dairesi (TAO) aracılığıyla, Çin'in "önemli veri kaynaklarını" çalmak amacıyla "defalarca sistematik ve platform tabanlı saldırılar gerçekleştirdiği" belirtildi.
Bakanlığın resmi sosyal medya platformunda yayınlanan raporda, "2009 yılında TAO, Huawei genel merkezindeki sunucuları hacklemeye başladı ve erişim yıllar boyunca devam etti." denildi.
TAO, NSA'nın siber savaş istihbarat toplama birimi olarak çalışıyordu. Birimin adı daha sonra değiştirilerek Bilgisayar Ağı Operasyonları yapıldı. 2013 yılında, eski bir CIA ve NSA çalışanı olan Snowden, ajansın hedeflerinin arasında Huawei'nin Shenzhen'deki yüksek gizliliğe sahip genel merkezinin bulunduğunu gösteren belgeleri yayınlamıştı.
Bakanlık raporu, Huawei'ye ek olarak, Eylül 2022'de Northwestern Politeknik Üniversitesi'nin de hacklendiğini açıkladı.
Bakanlık, 2020'de konum verisi şirketi X-Mode Social'ın ABD ordusu ve istihbarat teşkilatlarıyla yakın bağları olan üçüncü taraflara bilgi sattığı yönündeki iddialara atıfta bulundu. ABD hükümetinin Yabancı İstihbarat Gözetleme Yasasını kullanarak yazılım şirketlerini sistemlerinde arka kapı açmaya zorladığı belirtildi.
Raporda ayrıca, dahili izleme yazılımının çok sayıda mobil uygulamaya yerleştirildiği ve dünya çapında yüz milyonlarca telefondaki konum ve diğer verilere erişim sağlandığı iddia edildi.
Snowden belgelerine göre; NSA, Huawei genel merkezini hackleyerek şirketin yönlendiricileri ve dijital anahtarlarının işleyişi hakkında bilgi edindi. Bunların yanı sıra üst düzey Huawei yöneticilerinin iletişimleri de takip edildi.