Çin, Avustralya'yla Yapılan Ekonomi Anlaşmasını Askıya Aldı
Çin, Avustralya ile yapılan "Stratejik Ekonomi Anlaşması"nı süresiz olarak askıya aldı.
Çin, Avustralya ile Stratejik Ekonomik Diyaloğu anlaşması dahilinde ortak faaliyetleri "süresiz olarak" askıya aldığını duyurdu. Çin Ulusal Kalkınma ve Reform Komisyonu'ndan yapılan açıklamada "Son zamanlarda, bazı Avustralya Federal Hükümeti yetkilileri, Çin ile Avustralya arasındaki Soğuk Savaş zihniyetinden ve ideolojik ayrımcılıktan kaynaklanan normal alışveriş ve işbirliğini bozmak için bir dizi önlem başlattı" denildi.
Avustralya Dışişleri Bakanı Payne, Çin'in Yeni Zelandalı bazı gazetecilerle toplantı düzenleyerek onlara Doğu Türkistan'daki durumu çarpıtan bazı propaganda videoları izletmesi üzerine yaptığı basın toplantısında, Çin'in Doğu Türkistan'da uyguladığı sistematik taciz ve işkencelere dair ellerinde sıhhatli raporlar bulunduğunu açıklamış, Avustralya'nın Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Yüksek Komiserliğine bölgeye "açık ve özgür" erişim hakkı sağlanması konusunda taleplerini sürekli hatırlattığını ve bu taleplerin Çin tarafından mütemadiyen reddedildiğini belirtmişti.
Sonrasında ise "Kuşak ve Yol Girişimi" dahilinde Çin ile yapılan iki altyapı çalışmasını iptal eden Avustralya hükümeti Çin virüsü salgının nasıl başladığına dair bağımsız bir soruşturma yürütülmesine yönelik çağrı yapmış ve Çinli telekom devi Huawei'nin ülkedeki 5G ağını inşa etmesini yasaklamıştı. Bunun yanında da Darwin Limanı'nı Çinli bir firmaya kiralayan anlaşmanın iptal edilmesini gündemine almıştı. Avustralya'nın mali tedbirleri sonrasında Çin, Avustralya'ya yönelik ithal mallara gümrük vergisi uygulanması gibi önlemleri devreye aldı ve ihracatını da azalttı.
Avustralya'nın soykırımcı ve işgalci Çin'in yayılmacı politikalarına karşı direnişine ise Çin tarafından Stratejik Ekonomik Diyaloğu faaliyetlerinin askıya alınmasıyla misilleme yapıldı.
Avustralya'nın Doğu Türkistan'daki Uygur soykırımına karşı çıkmasını, Çin'in ucuz propaganda çalışmalarına ve yayılmacı politikalarına direnmesi ise Çin Ulusal Kalkınma ve Reform Komisyonu tarafından "ideolojik ayrımcılık" olarak yorumlandı.