Çin'in Sivil İstihbaratçısı, İşgal Altındaki Doğu Türkistan'a Parti Sekreteri Oldu
Doğu Türkistan Sürgündeki Hükümeti (ETGE), Çin Komünist Partisi’nin (ÇKP) işgal altındaki Doğu Türkistan’a yeni Parti Sekreteri olarak Chen Xiaojiang’ı atamasını kesin bir dille kınadığını ve reddettiğini açıkladı.
Hükümet tarafından yapılan açıklamada, söz konusu atamanın sıradan bir bürokratik değişiklik değil Uygur, Kazak, Kırgız ve diğer Türk halklarına yönelik soykırımı tırmandırmak ve Doğu Türkistan’daki totaliter işgali derinleştirmek amacıyla gerçekleştirilen bilinçli bir siyasi hamle olduğunu belirtildi.
Açıklamada, bölgeye parti sekreteri olarak atanan Chen Xiaojiang'ın daha önce ÇKP'ye bağlı sivil istihbarat aygıtı olan “Birleşik Çalışma Departmanı”nda üst düzey görev yaptığı belirtildi.
Söz konusu departmanın görevleri arasında,
ÇKP’nin otoritesini pekiştirmek amacıyla toplumun farklı kesimlerini (azınlıklar, dini gruplar, iş dünyası, akademi, yurtdışındaki Çinliler) kontrol ve yönlendirme faaliyetleri,
Çin içinde ve dışında propaganda, etki operasyonları ve nüfuz inşası,
Azınlıklar (Uygur Türkleri, Tibetliler vs.) üzerindeki denetimi güçlendirme ve asimilasyonu derinleştirme faaliyetlerinin koordinasyonu,
Yurt dışındaki Çinli diaspora ve Çin dostu unsurlarla temas kurarak ÇKP politikalarına destek sağlanması,
gibi uygulamalar bulunuyor. Birleşik Cephe Çalışma Departmanı; Devlet Güvenlik Bakanlığı ve Kamu Güvenliği Bakanlığı ile koordinasyon halinde çalışıyor. Chen Xiaojiang'ın bölgeye Parti Sekreteri olarak atanması, kızıl rejimin siyasi baskı ve sömürgeci tahakkümünün mimarlarından birini Doğu Türkistan’daki işgalin başına getirdiği anlamına geliyor.
Doğu Türkistan Sürgündeki Hükümeti, soykırımın ve onlarca yıllık Çin işgal ve sömürgeciliğinin ancak Doğu Türkistan’ın tam bağımsızlığının yeniden tesis edilmesi ile sona erebileceğini bir kez daha ifade etti.
Hükümet; dünya hükümetlerini, parlamentolarını, uluslararası kuruluşları ve sivil toplumu Çin rejiminin sömürgeleştirme, soykırım ve sınır ötesi baskı kampanyası ile mücadele etmeye ve siyasi, diplomatik ve hukuki somut adımlar atmaya çağırdı.
Bu adımlar arasında ÇKP'li yetkililere kapsamlı yaptırımlar uygulanması, Uluslararası Ceza Mahkemesi nezdinde hesap verebilirlik süreçlerinin desteklenmesi ve Çin’in Doğu Türkistan’ı işgalinin bölge halkının maruz kaldığı acıların temel nedeni olduğunun kabul edilmesi yer alıyor.