Çin İstihbaratı'nın Takip Ettirdiği Uygur Aile: Can Güvenliğimiz Tehlikede

TAKİP ET

Serbestiyet'ten Onur Erkan, soykırımcı komünist Çin rejiminin muhbirliğe zorlayarak takip ettirdiği İstanbul'daki erkek kuaförünün eşiyle bir röportaj gerçekleştirdi. Tedirgin olduğunu söyleyen kadın, kendilerinin de 4 yıl önce muhbirliğe zorlandığını söyledi.

Serbestiyet'ten Onur Erkan, 17 Ocak günü yaptığı haberde, Soykırımcı Çin Komünist Rejiminin Türkiye'de yaşayan Uygurları, işgal altındaki Doğu Türkistan'da muhbirliğe zorladığını yazmıştı. 

Soykırımcı Çin, Türkiye'deki Uygurları Aileleriyle Tehdit Ederek Diğer Uygurların Bilgilerini İstiyor

Zeytinburnu Nuripaşa Mahallesi’nde Uygur bir berberin, dükkana müşteri olarak gelen yine Uygur olan bir gencin cep telefonuyla çekim yaptığını fark edince, çekim yapan gence müdahale ettiği bilgisinin yer aldığı haberde; muhbirliğe zorlanan gencin telefonunda, soykırımcı Çin'in görevlisi olduğu anlaşılan bir şahısla Whatsapp üzerinden yaptığı sesli mesaj görüşmeleri bulunmuştu. 

Kendisi de Uygur olan erkek berberi Yasincan Öztürk, Zeytinburnu’nda Uygurların yoğun yaşadığı Nuripaşa Mahallesi’ndeki dükkânına müşteri olarak gelen Uygur bir gencin telefonuyla çekim yaptığını fark etmişti.

Gence müdahale edip telefonunu inceleyen Yasincan Öztürk; Uygur gencin  Çin devlet görevlisi olduğu anlaşılan bir kişiyle Whatsapp üzerinden yürüttüğü sesli mesaj görüşmelerini bulmuştu.

Bunun üzerine Uygur genç, ilk başta muhbirlik teklifini reddettiği Çin devlet görevlisinin kendisini Çin’e bağlı Uygur Özerk Bölgesi’nde yaşayan annesinin yanından arayarak tehdit ettiğini, bunun üzerine muhbirliği mecburen kabul ettiğini itiraf etmişti.

Onur Erkan, soykırımcı Çin komünist rejiminin hedef aldığı berber Yasincan Öztürk'ün eşi Hatice Öztürk ile bir röportaj gerçekleştirerek, durumun vehametini bir kez daha ortaya koydu. 

2016'dan beri eşiyle Türkiye'de yaşadığını söyleyen Hatice Öztürk, 4 yıl önce Soykırımcı Çin'in kendilerine de muhbirlik teklifinde bulunduğunu anlattı:

“Dört Yıl Önce De Bize Muhbirlik Teklif Etmişlerdi”

"2019 yılında memleketimiz Hoten kentinden bir Çin polisi, Çin sosyal medya uygulaması Wechat üzerinden benimle irtibata geçti. Kendilerine muhbirlik yapmamızı istedi. Bizim burada dükkânımız olduğunu öğrenmiş."

"Onu sert bir şekilde reddettim. Annem, babam, kardeşlerim hepsi halen memlekette yaşıyor. Onlara zarar vermekle tehdit etti. Muhbirlik yaparsam da burada bilgi istediği kişilerin ya da onların memleketteki yakınlarının hayatı tehlikeye girecek."

"‘Biz insanlarımızı satmayız, tehdidinden korkmuyorum’ diye karşılık verdim. ‘Pasaportunun süresi dolacak, Çin’e dönüp çıkartman gerekecek. İstersek sizi buraya getirtiriz’ diye korkuttu. Eşime de mesajlar gönderdiler. Onun ailesi de memlekette."

“Bir süre ısrar ettiler. Geri adım atmadık. Bir zaman tedirgin olduk elbette ama yeniden ses çıkmayınca rahatladık."

“Karakola bildirdik; ‘sizi istediğiniz zaman oradan aldırıp  getirtiriz diyorlar, tehdit ediyorlar, çocuklarımız var, can güvenliğimiz için endişeliyiz’ dedik. Polisler sadece ‘siz korkmayın bir şey olmaz’ dedi. Herhangi bir tedbir uygulanmadı, önerilmedi."

"İki sene önce Türkiye vatandaşlığı başvurumuz kabul edilerek vatandaş olduk. Bu bizi çok rahatlattı. Çünkü Çin Devleti, biz tüm Uygurların kendisine geri gönderilmesini istiyor. Kendi ülkemiz olarak hissettiğimiz ve hizmet etmek istediğimiz Türkiye’mizin vatandaşı olmak bizim için hem gurur verici hem de Çin’in bu tehditlerine karşı bir güvence.”

Çin İstihbarat Görevlisi ‘Berberin İşini Bugün Bitir’ Diyor. ‘İşini Bugün Bitir’ Ne Demek?

"Ajanlığa zorlanmamızın, tehdit edilmemizin üzerinden dört sene geçtikten sonra geçen hafta yaşanan bu olayla yine huzurumuz kaçtı."

"Eşimin berber dükkânı vesilesiyle, ağırlıklı olarak Uygurların oturduğu mahallemizde bilindik insanlarız. Bizim mahalledeki birçok insan eşimin müşterisi."

"Muhbirlik yapan çocuğun telefonundaki ses kayıtlarından birinde, Çin istihbarat görevlisi ‘berberin işini bugün bitir’ diyor. ‘İşini bugün bitir’ ne demek? Can güvenliğimiz için endişeliyiz. Kendimizi geçtik, küçük çocuklarımız için korkuyoruz."

 NOT: Serbestiyet, Çin istihbaratının bir Uygur genci muhbirliğe zorladığını kanıtladığı bir görüntüde, genç ile istihbarat görevlisi arasındaki konuşmalarda geçen “berberin işini bitir” ifadesi gerçekte "berber işini bitir" anlamına geldiğini yazdı. 

"Berber Kaçta Evine Dönüyor?"

"Çin polisi, ‘berber dükkâna saat kaçta gidiyor’, ‘evine saat kaçta dönüyor’ gibi çok ayrıntılı sorular sormuş. ‘Tüm bunları tespit edip bildir’ demiş."

"Eşim, çekim yaptığını fark etmeden 1-2 saat kadar önce de çocuk sokaktan dükkânın dışını, etrafını, apartmanın üst katlarını gösteren videolar çekmiş. Bütün fotoğraf ve videolar, sizin de videosunu yayımladığınız polisle olan Whatsapp görüşme kayıtlarında var."

"Polis, ‘bunlar yetmez, tekrar gidip dükkânın içinden çekimler yap. Berberin kendisinin de net görüntülerini kaydet’ deyince tekrar gelip bu sefer müşteri gibi, ‘saçlarımı kestirmek istiyorum’ diye dükkâna girmiş."

Fotoğraf: Serbestiyet

“Türkiye Vatandaşı Bir Aile İstanbul’un Göbeğinde Çin Polisinin Muhbiri Tarafından Takip Ediliyor”

"Bu kadar ayrıntılı bilgiler istemesi ve o ‘berberin işini bitir’ sözleri bizi korkutuyor.* Yine polise gittik, yine dört yıl önceki gibi ‘sakin olun, hiçbir şey olmaz’ diyorlar."

"Uygur derneklerine söylüyoruz hepsi aynı karşılığı veriyor, ‘merak etmeyin bir şey olmaz’ diyor. Ama biz can güvenliğimizden endişeliyiz. Can güvenliğimiz tehlikede."

"Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı bir aile İstanbul’un göbeğinde Çin polisinin gönderdiği bir muhbir tarafından takip ediliyor, Çin polisine hakkında bilgi veriliyor. Bu ‘hiçbir şey olmaz, rahat olun’ denecek bir şey mi? Bizim bu olaydan dolayı korku yaşamamızdan daha doğal ne olabilir?"

"Bu tip durumlarla ilk karşılaşan Uygurlar biz değiliz. Pek çok Uygur’a muhbirlik baskısı kuruluyor; kabul etmeyenler de demek ki böyle takibe alınıyor."

"Çoğu Uygur korkup susuyor. Duyurmak istemiyor, bunun durumları daha kötüye çevirebileceğinden ya da memleketteki ailelerini sıkıntıya sokabileceğinden korkuyor."

 “Sesimizi Duyun; Küçük Çocuklarımın Canı Türkiye’mize Emanet”

"Dört sene önceki olaydan sonra Uygurlara yayın yapan bazı basın organlarına konuştum ama sesimiz çok kimseye ulaşmadı. Türkiye’nin, hükümetin, medyanın, insan hakları savunucularının, hukukçuların, siyasetçilerin sesimizi duymasını istiyorum."

"Allah’ın izniyle bu ülkeye hizmet edecek çocuklarımın canı; bizi vatandaşlığına kabul eden, yıllardır emeğimizle çalışıp vergimizi ödediğimiz ülkemiz Türkiye’mize emanet."

onur erkan serbestiyet çin istihbaratı Muhbir uygur aile uygur Doğu Türkistan çin kızıl çin Soykırımcı Çin