Columbia Üniversitesi İnsan Hakları Direktörü Phillips: Washington, Erdoğan'dan Bıktı
Amerikalı filozof Prof. Dr. Noam Chomsky ve Columbia Üniversitesi İnsan Hakları Direktörü David Phillips, Türkiye ile ilgili bir dizi açıklamada bulundu.
Yurt dışında Türkiye'nin itibarı her geçen gün daha da zedelenirken, Sınır Tanımayan Gazeteciler (RSF) kuruluşunun hazırladığı basın özgürlüğü sıralamasında 154. sırada yer alan Türkiye için Freedom House, Türkiye'yi basın özgürlüğünün olmadığı bir ülke olarak nitelendirmişti. Öte yandan, Gazetecileri Koruma Komitesi (CPJ) ise son raporunda Türkiye'den "Çin’den sonra en fazla gazetecinin hapiste olduğu ülke" şeklinde bahsetmişti.
Columbia Üniversitesi İnsan Hakları Direktörü David Phillips ve Amerikalı filozof Prof. Dr. Noam Chomsky, VOA Türkçe’ye Türkiye’deki basın özgürlüğü konusundaki düşüncelerini dile getirdi.
"Erdoğan Gittikçe Daha Otoriter Bir Hâl Alıyor"
Türkiye'deki baskının her geçen gün daha da arttığını ifade eden Chomsky, "Gittikçe daha da otoriter bir hal alan Erdoğan rejiminin Türk toplumu üzerindeki boğucu hakimiyeti genişledikçe özgürlükler de kısıtlanıyor. Basın özgürlüğüne yönelik baskılar artıyor. Türkiye, basın özgürlükleri konusunda çok ciddi bir tehlike altında. Sınır Tanımayan Gazeteciler Dünya Basın Özgürlüğü Endeksi'nde Türkiye’nin sıralamasına bakın Türkiye’deki basın özgürlüğünün nerede olduğunu görürsünüz" dedi.
"Washington'da Erdoğan'dan Bıktılar"
ABD Dışişleri Bakanlığı'nda kıdemli danışman oalrak da görev yapan David Phillips, Türkiye'de yaşanan insan hakları ihlalleri nedeniyle Washington'un Erdoğdan'dan bıktığını belirterek "Türkiye’de gazeteciler susturulmak için hapsediliyor. İnsan hakları ihlalleriyle ilgili haber yapanlar karşı görüşte olan gazeteciler susturulmak için hapsediliyor. Bu durum ifade özgürlüğünün ihlalidir" şeklinde konuştu.
"Hükûmet Ceza Yasalarını Siyasi Amaçları İçin Kullanıyor"
Phillips, Türkiye'deki hükûmetin kendilerine karşı olan sesleri bastırmak için ceza yasalarını siyasi bir şekilde kullandığını ifade ederek "Bazen, Türklüğü aşağılamakla ilgili Türk Ceza Kanunu'nun 301'inci maddesi bu amaçla kullanılıyor. Terörle mücadele oldukça kıymetli bir sözcüktür ancak Türkiye’de amacı sadece teröristlerle mücadele etmek olan terörle mücadele yasası, gazetecileri ve muhalifleri susturmak için kullanılıyor. Bu yasalarla Türkiye’de halkın ifade özgürlüğü kısıtlanıyor. Bu yasalar siyasi amaçlar için kullanılıyor. Bu durum çok ciddi bir insan hakları ihlalidir. Washington artık Tayyip Erdoğan’dan bu yasaları kendi siyasi çıkarları için kullanıp insan hakları ihlallerine neden olduğu için oldukça bıkmış durumda” dedi.