Cumhurbaşkanı Adayı Kılıçdaroğlu Hatay'da: Türk Bayrağını İndirin Diyor, Hiç Bu Kadar Üzülmedim

TAKİP ET

Millet İttifakı'nın Cumhurbaşkanı Adayı Kemal Kılıçdaroğlu, Hatay'daki Millet Buluşması toplantısında depremzedelerle bir araya geldi. Kılıçdaroğlu'na İmamoğlu eşlik etti.

Millet İttifakı'nın Cumhurbaşkanı Adayı Kemal Kılıçdaroğlu, Hatay'daki Millet Buluşması toplantısında depremzedelerle bir araya geldi. Kılıçdaroğlu'na İmamoğlu eşlik etti. 

Kılıçdaroğlu konuşmasının başında herhangi bir slogan veya pankart istemedi.

Kılıçdaroğlu şöyle konuştu:

"Türkiye coğrafyasında hepimiz birlikte ve huzur içinde yaşamak istiyoruz. Acılar varsa paylaşacağız. Kutlu günlerimiz varsa neşeleneceğiz. Beraber olmak, birlikte olmak, bu ülkenin geleceğini birlikte inşa etmek boynumuzun borcudur. Hiçbir ayrım yapmadan, hiç kimseyi ötekileştirmeden, 85 milyon insanı kucaklamak,  benim de boynumun borcudur. Zor günlerden geçiyoruz biliyorum. Acılarımız yoğunlaşıyor biliyorum. Acılarımızı hafifletmek için her birimiz tek tek fedakarlık yapıyoruz bunu da biliyorum. Ama bazı acılar var ki yüreğimizin bir köşesinde devamlı durur. Belli dönemlerde hatırlarız. Bu acılardan birisini sizler de bizler de yaşıyoruz. Depremin yarattığı büyük acı, sadece kendi ülkemizde değil, bütün dünyada yankılandı. Birlikte olmak, beraber olmak, yaralarımızı sarmak gibi bir hasreti asla unutmayacağız. Hatay’da ilk toplantıyı yapıyorum. Millete sesleneceğim bundan sonra. Benim boynumun borcu millete seslenmek ve doğruları anlatmak.

Bayrağımızın ne kadar değerli olduğunu biliriz. Vatanımız da bizim için değerlidir. Bu yurt bize dedelerimizden miras kalan kadim bir yurttur. Gözümüzü kırpmadan yurdumuz için her türlü mücadeleyi yaparız.

Buraya gelmeden önce Hatay depreminde hayatını kaybeden vatandaşların mezarını ziyaret ettim. Hatay Büyükşehir Belediye Başkanımız mezara Türk bayraklarını ve Hatay Büyükşehir Belediyesi’nin bayraklarını asmış. Ankara'dan bayrakların kaldırılması için talimat geldi.

Hayatımda hiçbir zaman bu kadar üzülmedim. Türk bayrağını indirin diyor, Hatay Büyükşehir Belediye Başkanlığı’nın bayrağını indirin diyor.  Hatay Büyükşehir Belediyesi başka bir devlete mi ait arkadaşlar? Emin olun önce inanmadım, böyle şey olmaz dedim. Ama bunun olur olmadığını görmek benim vicdanımda derin yaralar açtı. Asla kabul etmiyoruz.

Bayrağımıza sahip çıkmak namusumuzdur. Vatanımıza sahip çıkmak da namusumuzdur. Depremde hayatını kaybeden vatandaşların yattığı mezarlık da büyükşehir belediye başkanlığına aittir. Bir toplumu ayrıştırmak kadar tehlikeli bir şey yoktur.

Her birimiz bunun gereğini yapmak zorundayız.  Bazı acılar yüreğimizde durur.

Böyle bir devlet yönetimi olmaz. Ölürsünüz ama vatanınız için ölürsünüz. Olağanüstü dönemlerde olağanüstü kararlar alınır. Olağanüstü dönem var. 50 bine yakın vatandaşımız hayatını kaybetti. Olağanüstü kararlar almak zorundasınız.

Belediyelerimiz depremin olduğu saatlerden itibaren hepimiz hareket halindeydik, hiçbir ayrım yapmadan.

11 büyükşehir belediye başkanımı, depremin etkilediği kentlerde koordinatör olarak görev yaptı. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanımız Ekrem İmamoğlu da Hatay'da koordinatör olarak görev yapıyor. Kendisini hepinizin huzurunda yürekten teşekkür ederim.

14 Mayıs'tan sonra yeni bir güne başlayacağız hep beraber. Hiç kimsenin ötekileştirilmediği bir ufku görecek. Öyle bir tablomuz var ki arkadaşlar, esnafın dükkanı yıkılmış, çiftçi yem bulamıyor.

Hatay'ın demografik yapısı da çok değerlidir. Yapının korunması lazım. Dışarıya göçün demografik sorun yaratacağını herkesin bilmesi lazım. Gereğini yapıyorlar mı? Devleti yöneten kişi devletin 100 yılını düşünmek zorundadır. 37 gün geçti hala molozlar var, 180 milyon ton enkaz. Bir yerlere taşındı. Asbesti düşünüyorlar mı acaba?

Afetten önce öyle önlemler almalıyız ki ya hiç can kaybı olmasın ya da çok az olsun. Elin oğlu yapıyor. Japonya yapıyor. Bizden büyük deprem oluyor kimsenin burnu kanamıyor. Biz afetten sakınmayı adeta defterimizden silmişiz.

Rapor öyle mükemmel yazılmış ki. Deprem olacak şu büyüklükte olacak, şu kadar can kaybı olacak, şu kadar bina yıkılacak. Deprem oldu hepsi oldu.

Gittiğim yerlerde sanayicilerle de konuşuyorum, esnafla da. Burada fabrikalar çalışmıyor diyorlar. Diyorum ki Hatay'da da Adıyaman'da çalışmıyor. Özel bir yasa çıkması lazım burayla ilgili. Buraya gelecek insanlara belli avantajların sağlanması lazım. Bunlar çalışmalar yapmıyor ama biz yapıyoruz. Bir rapor hazırladık bu işin uzmanlarıyla.

Deprem sonrası temeller atıldı eyvallah. İnşallah o binaların hepsini biz tamamlayacağız.

O imzaların hiçbiri bana ait değil. Devlet olarak her teminatı verdin. Şimdi depremzedeyi borçlu çıkarıyorlar.

İmar affını çıkaran sensin vatandaş değil, denetleyen iktidar, imar rantını gözeten yine sensin. Hatay'da bütün depremzede kardeşlerime sözüm sözdür. Allah nasip eder iktidar olduğumuzda herkesin anahtarını teslim edeceğiz beş kuruş almayacağız. Zaten almak suç.

Ölen canlar için özür dileyeceksiniz, anahtarı teslim edecekseniz helalleşeceksiniz. Sen eve ruhsat veriyorsun, mühendisi mimarı imza atıyor, denetim sırasında her türlü imza yapılıyor. Vatandaşın evi yıkılıyor. Sen bina yapıyorsun bana para ver diyorsun. Olmaz.

Vatandaşın devlete borcu yok, devletin vatandaşa borcu var. Devlet akılla, ilimle, irfanla yönetilir. Kinle, öfkeyle yönetilmez.

Herkesin evinin anahtarını 5 kuruş almadan teslim edeceğiz."

 

 

 

 

 

kemal kılıçdaroğlu hatay türk bayrağı ekrem imamoğlu deprem süleyman soylu