Devlet Bahçeli: Siyaseti Çadır Tiyatrosuna Çeviren Fırıldakların Tertiplerine İtibar Etmeyeceğiz

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin grup toplantısında konuştu. Bahçeli, "Siyaseti fitne kumpasına, çadır tiyatrosuna çeviren fırıldakların U dönüşleri ile meşhur devşirmelerin tertiplerine itibar etmeyeceğiz." dedi.

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin grup toplantısında konuştu. Bahçeli son yaşanan gelişmelerin ardından, "Siyaseti fitne kumpasına, çadır tiyatrosuna çeviren fırıldakların U dönüşleri ile meşhur devşirmelerin tertiplerine itibar etmeyeceğiz." yorumunu yaptı.

Bahçeli'nin konuşmalarından öne çıkan kısımlar şöyle:

"Bizim anlayışımızda kardeşlik ve kaderdaşlık ortak paydasında insan insana candır, dayanaktır, hayattır. Bir aydır her insanımızın kalbi deprem bölgesinde atmaktadır. Siyaseti fitne kumpasına, çadır tiyatrosuna çeviren fırıldakların U dönüşleri ile meşhur devşirmelerin tertiplerine itibar etmeyeceğiz. Cumhur İttifakı olarak sağa sola bakmadan, şuna buna aldırmadan Türkiye’ye hizmet edeceğiz. Başkaları gevezelikte sınır tanımayacak, biz yüksek gayeye ulaşmak için çalışacağız. Başkaları densizlikte rekor kıracak, biz dağları aşacağız, ümitleri canlandıracağız. Başkaları polemik batağında debelenecek, biz huzur, barış ve kardeşliğin manifestosunu yazacağız.

Zorlukları yeneceğiz, engelleri aşacağız. Denizi geçtik derede boğulmayacağız. Bu kapsamda depremden zarar gören insanlarımıza sahip çıkılmış, şevkat, merhamet ve cömertlik pınarları coşmuştur.

Kısa sürede 405 bin afet konutu ve 83 bin köy evi inşa edilecektir. Depremden etkilenen illerimizin dokusuna uygun özel master planları hazırlanmaktadır. Deprem riskine ve zemin etütlerine göre şehirleşmenin dönüşüm çabalarının önemi tartışma götürmez bir ihtiyaçtır. Dayanıklı binalar inşa etmek, bundan sonra vazgeçilemez bir hedefimizdir. Bizim sevdamız Türkiye’dir. Vakit kaybedemeyiz, çer çöple meşgul olamayız.

Milliyetçilik sadece heyecanla dinlenen bir nutuk değildir. Bu kalıp ve kapsamda olmamalıdır. Milliyetçiliğe asıl anlamını veren imkan ile mümkünün, olmuş ile olanın, akıl ile inancın mantık ve makbulde buluşturulmasıdır. MHP milletimiz için öngördüğü tehlikeler karşısında bugün de yarın da direnecek, her bedeli ödemeye hazır olacaktır. Bu vatan çaresiz değildir. Bu devlet önüne gelenin sövüp sayacağı sömürge bakiyesi değildir. MHP ve Cumhur İttifakı millet varlığının boyun eğmeyecek bayraktarıdır. Cumhur İttifakı sadece seçim ittifakı değildir. Türkiye’yi hedef alan husumet çetelerine karşı tarihi birlikteliğin unvanıdır. İttifakımızda parti çıkarları değil ülke çıkarları esastır.

14 Mayıs’ta yeni bir demokrasi zaferi ile Türk ve Türkiye yüzyılının parlak sayfası açılacaktır. Cumhur İttifakı Türkiye’yi yeni yüzyıla güvenli, huzurlu bağlarla ulaştıracaktır. Devletimizin egemenlik haklarını açıktan hedef alan, milli ve manevi değerlerimizin zedelenmesine hizmet eden, toplumsal kaosa çanak tutan sinsi bir senaryo körüklenmektedir. Depremi fırsat bilen ahlaksızlar seçimleri sabote etmek maksadıyla tedavüldedir. Doğal afetlerin teslim alamadığı Türkiye’yi doğal olmayan ataklarla boyun eğdirmeye çalışan mihrakları biliyor, nefesimizle de enselerinde olduğumuzu açıklıyoruz. Altılı Masanın krize yakalandığı bugünlerde, sokakları tahrik etmeye çabalayan dış bağlantılı soysuzların ateşle oynadığı ortadadır. Tribünlerdeki “hükümet istifa” sloganları Türkiye düşmanları tarafından sipariş edilen, toplumsal hadiselere kapı aralayacak karanlık planın hazırlığıdır. Türkiye sokakta bulunmadı, tribünlerde kurulmadı, 3-5 çapulcunun eliyle de harap olmayacak, bitap düşmeyecektir. Rüzgar estiren fırtına ile devrilecektir.

Bursaspor- Diyarbakırspor maçında yaşanan taşkınlıkların sporun ahlak ve doğasına aykırı olduğu hepimizin malumudur. Bize doğru Amed diye bir yer yoktur, Amedspor diye bir kulüpten de bahsedilemeyecektir. Bursaspor taraftarlarını tebrik ediyorum. Ancak Bursa’da küçük bir azınlık olan terör yandaşlarının stadyumu tahrik etmesi, çıkan olayların Kürt kökenli kardeşlerimle ilişkilendirilmesi cinayettir. Bursalı kardeşlerimle Diyarbakırlı kardeşlerim birdir, kardeştir.

Fikri ve siyasi namusu ortalığa saçılmış olan siyasetçilerin ilkeli olması bir hayalden ibarettir. Bunlar demokrasi ve milli iradenin karşı siperidir. Akla hayale sığmayan yalan ve iftiralarla siyaset yapanlar, ilkesizliğin ve samimiyetsizliğin elebaşlarıdır. Siyasi istismara tevessül etmek, yıkıma devam etmek, ilkesizliğin alenileşmesidir. Hatay’daki bir hastanede jenaratör devreye girmediği için hastaların öldüğünü, içecek su bulunmadığını iddia edenler ilkesizdir. Kızılay’ın kan sattığını söyleyenler, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sisteminin felakete yol açtığını söyleyenler ilkesizliğin çukurlaşmış şeklidir.

Bir yıl boyunca oturduğu masası, noter masası, kuyruklu yalanlar masası diyerek devirip, sonradan zoru görünce tekrar oturanlar ilkesizliğin numuneleridir. Kazanamaz dediği adayın yanında hizalanmak ilkesizliğin daniskasıdır. Dayatmalara rıza gösterip, masayı devirene tekrar sandalye sunmak çürümüş siyasetin ilkesizliği değil midir? Belediye başkanlarının Cumhurbaşkanı yardımcısı olmasına boyun eğerek, bu şahıslara oy veren vatandaşlarımızın itibarına suikast yapılmasına tamam demek çirkinlik değil midir? Masaya geri oturan İP Başkanı söylediği ağır sözlerin arkasında nasıl duracaktır? Bir kere satan, yine satar, yine satacaktır.

Muhalefette yaşanan tabloya bakınca üzülmekten kendimizi alamıyoruz. Masada oturmayı dahi beceremeyen, ortak bir planlama ve hedefte bile buluşamayanların 85 milyona hizmet etmesi beyhude bir beklentidir. Bozulur bu yaptıklarınız, saçılır topladıklarınız, kırılır çevirdiğiniz çarkınız.

...