Edirne'de Eczanelerde Bulgar ve Yunan Turist Yoğunluğu

Edirne'de Bulgar ve Yunan turistler, iğneden ipliğe tüm ihtiyacını kentten karşılarken, reçetesiz ilaç ve takviye gıda ihtiyaçları için de eczanelerde yoğunluk oluşturuyor. Yunan ve Bulgarlar Türk lirasındaki değer kaybı sebebiyle sık sık Türkiye'deki işletmeleri tercih ediyor. İlaç fiyatlarının euro üzerinden hesaplanması Türkleri zorlarken yabancılara kendi ülkelerinde dahi olmayan kolaylıklar sağlıyor.

Edirne'de Bulgar ve Yunan turistler, iğneden ipliğe tüm ihtiyacını kentten karşılarken, reçetesiz ilaç ve takviye gıda ihtiyaçları için de eczanelerde yoğunluk oluşturuyor. Yunan ve Bulgarlar Türk lirasındaki değer kaybı sebebiyle sık sık Türkiye'deki işletmeleri tercih ediyor. İlaç fiyatlarının euro üzerinden hesaplanması Türkleri zorlarken yabancılara kendi ülkelerinde dahi olmayan kolaylıklar sağlıyor. Bu durum ayrıca Türkiye’de ilaç ikilemi yaratıyor. Zam olmasa ilaç bulunamıyor, zam olunca da fiyatlar nedeniyle ilaca ulaşmakta zorlanılıyor.

DHA'nın aktardığına göre sınır kenti Edirne'de, kur farkı nedeniyle birçok ihtiyacını karşılamak için gelen Bulgar ve Yunan turistler, başta alışveriş merkezleri olmak üzere birçok sektörde yoğunluk oluşturuyor. Komşu ülke vatandaşları, özellikle son dönemde reçetesiz ilaç ve takviye gıda ihtiyaçları için kentteki eczaneleri tercih ediyor.

Bununla beraber Edirne Eczacı Odası Başkanı Gürkan Kılıçcıgil ise ilaç ve takviye gıdalara rağbet gösteren turistlerin yoğun talebinin, Türkiye'deki ilaç sektörünün kaliteli ve ucuz olmasından kaynaklandığını öne sürdü.

Bulgar turistlerin, döviz kurundaki artışla beraber özellikle de son 2-3 yıldan beri artan bir trendle Edirne'ye ilgi gösterdiğini belirten Kılıçcıgil, "Hafta sonları özellikle Edirne'de çok sayıda Bulgar vatandaşını ağırlıyoruz. Bununla birlikte Bulgar vatandaşları, çeşitli sağlık giderleri ile ilgili olarak ihtiyaçlarını da bizim Edirne'mizdeki eczanelerden karşılamaya başladılar. İşin gerçeği Bulgaristan'da olmayan sağlık sistemindeki ilaçlarla ilgili olarak da buralarda hem kaliteli hem de ucuz ilaca erişebiliyorlar" dedi.

Bulgaristan'dan gelen bir kişinin, kendi ülkesinde yazdırdığı reçetesiyle Türkiye'de ilaç alamadığını hatırlatan Kılıçcıgil, "Yasa ve yönetmeliklerde bazı ilaçların reçeteyle satışı ile ilgili olarak katı yönetmeliklerimiz var. Bu yönetmelikler dahilinde eczanelerimiz hareket ediyor. Bulgar vatandaşların reçeteyle geldiklerinde, eğer reçete Bulgaristan'da yazıldıysa da Türkiye'de herhangi bir geçerliği yok. Onların muhakkak bir Türk hekimi tarafından muayene edildikten sonra reçete edilmesi lazım. Onun için reçeteli talepleri kesinlikle karşılanmıyor. Ama Bakanlığın belirlediği sağlık turizmi çerçevesinde de bizim Edirne'mizdeki hastaneler de Bulgaristan vatandaşlarına hizmet ediyor, bunu bir gelir kalemi olarak görüyoruz ülkemizde. Eğer Türk hekimlerimiz reçete ederlerse Bulgar vatandaşlarına, onların pasaportlarıyla işlem yapıp ilaçlarını teslim ediyoruz. Yani normal olarak reçeteli ilaçları para verip almaları mümkün değil" diye konuştu.
 

İlaç fiyatlarının euro üzerinden hesaplanmasına da değinen Kılıçcıgil "Bilindiği üzere ilaç fiyatları euro kuru üzerinden hesaplanıyor. Bu euro kuru, eskiden yılda 1 kere şubat ayında hesaplanıyor. Özellikle enflasyonun biraz daha yüksek olduğu bu dönemlerde Sağlık Bakanlığı bunu yılda 2 kez değerlendirmeye almaya başladı. En son temmuz ayında bir güncelleme gördük. Aralık ayında bir daha olması muhtemel. Sürekli Sağlık Bakanlığı'nın ilaç firmalarıyla iletişimi kuvvetli olduğu için de bununla ilgili biz herhangi bir sıkıntı yaşamıyoruz şu anda. Piyasada bulunmayan ilaçlar da işin gerçeği, global tedarik zincirleriyle ilgili sıkıntılarla alakalı. Sadece bizde değil dünyanın her yerinde genel olan sıkıntılar bunlar" dedi.

Öte yandan genel seçimlerin hemen ardından bir zam da ilaç fiyatlarına gelmişti.

İlaç fiyatlandırmasında kullanılan avro kuru yüzde 30,5 artırılmıştı. Böylece 10,77 lira seviyesindeki kur, 14,0387 liraya çıktı.

Serbest piyasadaki avro kuruysa 30 liranın üstünde. Eczacılara göre ilaç fiyatlandırmasındaki kur da 18-20 civarında olmalı. Aksi takdirde ilaç sıkıntısı sürecek.

Bu durum Türkiye’de ilaç ikilemi yaratıyor. Zam olmasa ilaç bulunamıyor, zam olunca da fiyatlar nedeniyle ilaca ulaşmakta zorlanılıyor.

Çalışanlarda ilaç fiyatının yüzde 80’ini devlet karşılıyor, yüzde 20’sini kişinin kendi ödüyor. Emeklilerde ise yüzde 90’ını devlet kendi ödüyor. Yüzde 10’u maaşından kesiliyor. Bunların dışında bir de ilaç fiyat farkı var.

İşsiz, sigortasız insanlarsa ilaçların bütün fiyatını kendi ödüyor.