Erdoğan'a Oy Vermemek İçin 66 Sebep: 10-Erdoğan'ın Dış Politikadaki U Dönüşleri

TAKİP ET

AKP Genel Başkanı Erdoğan'a oy vermemek için sebepleri sizin için derliyoruz.

Hala Cumhurbaşkanlığı görevini yürüten AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın 20 yılı aşkın iktidarında birçok skandal yaşandı. 

Şüphesiz bu skandalların her biri başlı başına AKP Genel Başkanı Erdoğan'a oy vermeme sebebi. 

TamgaTürk, 14 Mayıs'ta yapılması planlanan seçimlere 66 gün kala seçim süreci boyunca her gün AKP Genel Başkanı Erdoğan'a neden oy verilmemesi gerektiğine ilişkin bir seri başlatıyor.,

Erdoğan'a Oy Vermemek İçin 66 Sebep: 1-Türk İsmini Kaldırması

Erdoğan'a Oy Vermemek İçin 66 Sebep: 9-Hukuksuzluklar

Bir siyasetçinin iddialı konuşması, bu iddiasını yerine getiremediğinde bundan vazgeçmesi Türkiye'deki siyasetin doğası gereği olağan bir şey. Nitekim AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan da siyasi hayatı boyunca iddialı konuşmayı sevdi. Ancak bu iddialı konuşmaları neticesinde Türkiye Cumhuriyeti büyük zararlara uğradı. 

AKP Genel Başkanı Erdoğan'ın en büyük U dönüşleri dış politikada oldu. 

Uluslararası ilişkiler kolay kolay hata kabul etmezken AKP Genel Başkanı Erdoğan dış politikada sık sık hata yaptı. Bu hatalar sırasında Erdoğan her zaman iddialı konuştu ve iddiasından geri döndü.

Özellikle 2022 yılı Erdoğan'ın dış politikadaki U dönüşlerinin yılı oldu.

Suudi Arabistan: Kaşıkçı Davası

AKP Genel Başkanı Erdoğan 2022'de Suudi Arabistan’a giderek daha önce Kaşıkçı cinayetinde suçladığı Prens Selman yönetimiyle bir araya geldi. Erdoğan, Kaşıkçı cinayetinin ardından İstanbul'daki Kudüs Konferansı'nda Suudi Arabistan'ın talebine yanıt verirken, "Verelim de bir de bunları yok mu edeceksiniz, bunlar dünyayı, insanları enayi zannediyor" ifadelerini kullanmıştı. 

Suudi Arabistan Veliaht Prensi Selman ile Nisan ayında Suudi Arabistan'da bir araya gelen Erdoğan, Haziran ayında Selman ve heyetini Saray'da ağırladı. Arap Prensi Selman'ın Türk devletinin teamüllerinin dışına çıkarak Muhafız Alayı'nı Türkçe "Merhaba asker" diyerek selamlamak yerine Arapça "Selamünaleyküm" diyerek selamlaması gündem oldu. Muhafız Alayı, teamül dışı selam veren Selman'a yanıt vermedi.

Kaşıkçı’nın 2 Ekim 2018’de Suudi Arabistan’ın İstanbul Başkonsolosluğu’nda öldürülmesine ilişkin davada Adalet Bakanlığı’nın olumlu görüşü üzerine dosyanın Suudi Arabistan’a devredilmesine karar verildi.

Washington Post yazarı Suudi gazeteci Cemal Kaşıkçı'nın, Suudi Arabistan'ın İstanbul Başkonsolosluğu'nda öldürülmesine ilişkin 26 sanığın yargılandığı davada mahkeme, durma kararı vererek yargılamanın Suudi Arabistan adli makamlarına devrine hükmetti.

Suudi Arabistan ayrıca Türk ürünlerine uyguladığı boykotu kaldırmaya başladı. Ayrıca Suudi Arabistan'dan Türkiye'ye 5 milyar dolar geleceği de belirtildi.

Mısır'la Yeniden: Dünya Kupası'ndaki Tokalaşmayla Başladı

Katar'daki Dünya Kupası’nın açılış törenine katılan ve final maçını da izleyen AKP Genel Başkanı Erdoğan, Müslüman Kardeşler örgütüne mensup Mursi'ye darbe yaparak iktidara gelen Sisi ile burada tokalaştı. 

Erdoğan daha önce Sisi'ye “Katil”, “Darbeci”, “Zalim” gibi ifadeler kullanmıştı. Hatta Erdoğan, Mısır'daki protesto edenlerin simgesi olan Rabia el işaretini de sahiplendi ve 2013 yazından itibaren dört parmağını kullanarak bu işareti sıklıkla kullandı. Nitekim Erdoğan ve AKP'liler bu işareti hala kullanıyor. 

Erdoğan 2019 yılında Türkiye Diyanet Vakfı’nın ödül töreninde yaptığı konuşmada, “Beni Sisi ile çok barıştırmak isteyenler var, asla kabul etmiyorum, etmem de. Neden? İşte bunlardan dolayı. Neden? Halkının yüzde 52 oyunu almış olan bir Mursi'yi ve arkadaşlarını cezaevine mahkûm eden bir anti-demokratla karşı karşıya gelmem, onunla aynı masada oturmam” ifadelerini kullandı.

Erdoğan 23 Haziran 2019’daki, yenilenen İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçimleri öncesi yaptığı bir konuşmada ise “Pazar günü Sisi mi diyeceğiz, Binali Yıldırım mı diyeceğiz?” diyerek muhalefeti Sisi'ye benzetmişti. 23 Haziran'daki seçimde AKP VE Erdoğan iktidarı Binali Yıldırım nezdinde ağır bir yenilgiye uğradı.

Ancak 2020 yılında, Erdoğan'ın konuşmasının üzerinden çok geçmeden Türkiye ve Mısır arasındaki ilişkiler yumuşamaya başladı. 2021 yılında ise bakan yardımcıları seviyesinde istikşafi görüşmeler başladı. 

2022’nin Haziran ayında AKP'li Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati, İslam Kalkınma Bankası'nın yıllık toplantısına katılmak için Kahire'yi ziyaret etti. İlişkilerin bozulmasından sonra Türkiye'den Mısır'a bakan seviyesindeki ilk ziyaret bu oldu.

Tüm bu gelişmelerden sonra Erdoğan, 2019 yılında "Görüşmeyi asla kabul etmem" dediği Sisi'yle Katar'da el sıkıştı. Dönüş uçağında gazetecilerin konuyla ilgili sorduğu soru üzerine “Böyle bir sürecin başlaması için burada bir adım atılmış oldu ve hayırlısıyla görüşmeleri yaptık” diyen Erdoğan şu ifadeleri kullandı:

“Temennim odur ki, önce bakanlarımızla başlayan bir süreci, daha sonra inşallah üst düzey görüşmelerle iyi bir noktaya taşıyalım istiyoruz. Çünkü olaya ben şöyle bakıyorum, Türkiye-Mısır arası, bir liderler buluşması değildir, Türk milleti ile Mısır halkının geçmişteki birlikteliği bizim için çok önemlidir. Yeniden niye olmasın, yeniden niye başlamasın?

Bunların sinyalini verdik. İnşallah fevkalade bir hal olmadıktan sonra bu adımı hayırlısıyla atarız. Bizim tabii kendilerinden tek isteğimiz; bu görüşmelerle birlikte, bize karşı Akdeniz’de tavır içinde olanlara yönelik burada biz barışı ikame edelim, onunla beraber yolumuza inşallah devam edelim.”

AKP'li Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu da 18 Mart 2023'te Mısır'a gitti. AKP'li Bakan Çavuşoğlu yıllar sonra Mısır'a giden ilk Dışişleri Bakanı oldu.

Mavi Marmara'dan Bugüne: İsrail'le İlişkiler Yeniden Tesis Edildi

 

Mavi Marmara krizi ve İsrail'in Türk Büyükelçisine yönelik alçak koltuk skandalı gibi olayların ardından Türk-İsrail ilişkileri donma noktasına geldi. Erdoğan da İsrail'e karşı her zaman sert bir tutum izledi. 

Erdoğan'ın Davos'ta Şimon Peres'e "One minute" dedikten sonra tartışması ve "Daha da Davos'a gelmem" sözleriyle sahneyi terk etmesinin üzerinden 10 yıldan uzun zaman geçti.

İlişkilerin giderek gerilmesiyle Erdoğan 19 Kasım 2012'de Birleşmiş Milletler'de yaptığı konuşmada, İsrail’i bir terörist devlet olarak adlandırdı ve İsrail’in masum çocukları öldürdüğünü dile getirdi.

Zamanla ilişkiler tamamen kopma noktasına geldi.

Ancak 2022'de İsrail ile de normalleşme adımlarının atıldığı, Erdoğan'ın iddialı konuşmalarının tersine döndüğü bir yıl oldu. İsrail Cumhurbaşkanı Isaac Herzog’un hamleleri sayesinde iki ülke arasında normalleşme başladı.

Hatta İsrail Cumhurbaşkanı Herzog, Mart ayında Ankara’yı ziyaret ederek Erdoğan ile görüştü. 

2022'nin son günlerinde de Saray'da gerçekleştirilen kabulde İsrail Büyükelçisi Irit Lillian, Erdoğan’a güven mektubunu takdim etti.

Erdoğan 2022'nin Eylül ayında New York’ta da dönemin başbakanı Yair Lapid ile bir araya geldi. Bu görüşmelerin ardından ise iki ülke büyükelçi atamalarını yaptı. Şu anda İsrail'de yönetim Erdoğan'ın daha önce ağır suçlamalarda bulunduğu Netanyahu'da. Nitekim Netanyahu da geçmişteki iktidarlarında Erdoğan'ı sık sık hedef alıp benzer suçlamalarda bulunmuştu. Henüz Erdoğan ve Netanyahu arasında bir gerilim olmasa da ilişkilerin nasıl ilerleyeceği merak konusu. 

"Darbe Finansörü" Birleşik Arap Emirlikleri Yeni Yatırımcı Oldu

Mürteci Fetullahçı Terör Örgütü'nün 15 Temmuz 2016'daki kanlı terör saldırılarından sonra AKP Genel Başkanı Erdoğan ve AKP'nin önde gelen isimleri Birleşik Arap Emirliklerini "olayın finansörü olmakla" itham etti. AKP'li Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, bir yıl sonra yaptığı açıklamada “BAE’nin darbecilere 3 milyar dolar para desteği sağladığını, darbe girişimini fonladığını” ileri sürmüştü. Erdoğan ise “Darbe girişimi olduğu zaman Körfez’de kimlerin buna sevindiğini, nasıl paralar harcandığını çok iyi biliyoruz” demişti.

AKP'li Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar ise “BAE, zarar vermek amacıyla Türkiye karşıtı terör örgütlerini destekliyor. Doğru yer ve zamanda hesabını soracağız” demişti.

Bu iddiaların üzerine Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, Ağustos 2022'de Abu Dabi Veliaht Prensi Muhammed bin Zayid Al Nahyan’ın danışmanı Muhammed Dahlan hakkında “darbe girişimini finanse etmek” ve “uluslararası casusluk” suçlarından İnterpol’e ‘kırmızı bülten’ başvurusunda bulunmuştu.

Ancak 2021'den sonra BAE'ye iddialar yerini sıcak ilişkilere bıraktı. AKP istibdadı BAE'ye 2021 yılında elini uzattı ve "13 ayrı anlaşma" imzalandı.

ABD'yle İlişkiler: Rahip Brunson ve Büyükelçiler Olayları

 

Türk-Amerikan ilişkileri tarihi boyunca iki ülke arasında zaman zaman gerginlikler yaşandı. Bu gerginliklerin en bilineni Johson Mektubu'ydu. Milli Mücadele kahramanı İsmet Paşa, bu mektuba karşı "Yeni bir dünya kurulur, Türkiye de orada yerini alır" diyerek sert bir şekilde tepki göstermişti.

AKP istibdadı döneminde ise iki ülke arasındaki en önemli krizlerden birisi Rahip Brunson olayı oldu. İzmir'de, 'terör örgütleri adına suç işlediği ve casusluk yaptığı' iddiasıyla hakkında 35 yıl hapis cezası istendi.

Erdoğan, Beştepe'de yaptığı Polis Akademisi Mezuniyet Töreni konuşmasında Fetullahçı Terör Örgütü'nün elebaşı Fetullah Gülen'i kastederek "Diyorlar ki, papazı bize verin. Bir papaz da sizde var. Siz onu bize verin biz de onu, yapalım yargıda gereğini size verelim" ifadelerini kullandı. 

Brunson davasının sürdüğü günlerde Amerikalı bir muhabir Erdoğan'a, "Amerikan heyeti Türkiye'ye geliyor kaygılı mısınız" şeklinde bir soru yönelttiğinde, "Neden kaygılı olayım, onlarla görüşmeyeceğim. Trump gelirse onunla görüşürüm" demişti. Ancak Erdoğan sonrasında, ABD Başkan Yardımcısı Mike Pence’in liderlik ettiği, fakat Trump’ın içinde olmadığı heyeti Beştepe'de kabul etti. Trump'un bu süreçteki sert tavrı Türk Lirası'nın değer kaybetmesine de neden oldu.

Ev hapsinde olan Rahip Brunson'a, 3 yıl 1 ay 15 gün hapis cezası verildi. Ancak rahibin cezaevinde kaldığı süre göz önünde bulundurularak bir daha hapis yatmamasına hükmedildi.

Recep Tayyip Ardından Brunson serbest bırakıldı, ev hapsi ve yurtdışı yasağı kaldırıldı, Türkiye'den ayrıldı. Brunson bizzat ABD Başkanı Donald Trump tarafından Beyaz Saray'da ağırlandı. 

Suriye ile "Normalleşme" Adımları

Erdoğan'ın dış politikadaki U dönüşleri devam ederken Türkiye ile Suriye arasında resmi görüşmelerin başlaması bu dönüşlerin pik noktası oldu. İki ülke arasında 11 yıl sonra ilk resmi temas 2022'nin son haftasında geldi.

Daha önce de iki ülke arasında kapalı kapılar arkasında bazı görüşmelerin gerçekleştiği açıklanırken kamuoyu önünde ilk kez iki ülkeden üst düzey isimler işgalci Rusya’nın arabuluculuğuyla bir araya geldi.

AKP'li Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) Başkanı Hakan Fidan, işgalci Rusya Savunma Bakanı Sergey Şoygu ve Suriye Savunma Bakanı Ali Mahmud Abbas ile iki ülkenin istihbarat başkanlarıyla Moskova’da bir araya geldi. Bu görüşmede Suriye krizi, sığınmacı sorunu ve Suriye topraklarında bulunan terör örgütleriyle ortak mücadele çabaları ele alındı.

Erdoğan'ın dış politikadaki U dönüşlerinin sonu ancak Erdoğan iktidarı biterse görülecek. 

Serimiz devam edecek... 

erdoğan dış politika erdoğana oy vermeme sebepleri erdoğana neden oy vermemeliyiz erdoğana oy erdoğanın dış politikadaki u dönüşleri türk israil ilişkileri türk amerikan ilişkileri rahip brunson olayı suudi arabistan suudi arabistan türkiye ilişkileri