Erdoğan'a Oy Vermemek İçin 66 Sebep: 13-Barınma Krizi

TAKİP ET

AKP Genel Başkanı Erdoğan'a oy vermemek için sebepleri sizin için derliyoruz.

Hala Cumhurbaşkanlığı görevini yürüten AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın 20 yılı aşkın iktidarında birçok skandal yaşandı. 

Şüphesiz bu skandalların her biri başlı başına AKP Genel Başkanı Erdoğan'a oy vermeme sebebi. 

TamgaTürk, 14 Mayıs'ta yapılması planlanan seçimlere 66 gün kala seçim süreci boyunca her gün AKP Genel Başkanı Erdoğan'a neden oy verilmemesi gerektiğine ilişkin bir seri başlatıyor.

Erdoğan'a Oy Vermemek İçin 66 Sebep: 1-Türk İsmini Kaldırması

Erdoğan'a Oy Vermemek İçin 66 Sebep: 12-Maden Kazaları

AKP istibdadının iktidarı boyunca en çok konuşulan ve tartışılan konulardan birisi inşaat oldu. İnşaat sektörü adeta AKP istibdadı ile özdeşleşti. "Mücahitler müteahhit oldu" söylemi ise AKP istibdadına ilişkin en bilindik sloganlardan birisi oldu.

Daha istibdadın ilk yıllarında başlayan ve sıcak para akışına dayanan inşaat sektörü son yıllarda krize girmiş durumda; inşaatlar devam ediyor ancak yaşanan hayat pahalılığı nedeniyle vatandaşlar ev sahibi olamıyor.

AKP Genel Başkanı Erdoğan'ın ileride işleyeceğimiz konulardan birisi olan faiz inadı nedeniyle Türkiye ciddi bir ekonomik buhranın içine düştü. Faizin inmesi dövizin yükselmesine dövizin yükselmesi de hayat pahalılığına sebep oldu. Oluşan bu kısır döngü, Türk vatandaşlarının hayatını olumsuz etkiledi.

Hayat pahalılığının üstüne bir de yabancılara konut satışıyla vatandaşlık verilmesi eklendi. AKP istibdadının hazırladığı yasaya göre yabancı uyruklular gayrimenkul satın almaları halinde istisnai prosedürler yoluyla Türk vatandaşlığı kazanma hakkı kazanıyorlar. 

Bilhassa Araplar, Ruslar ve İranlılar bu yolla Türkiye'de emlak satın alıp vatandaşlık aldı. Bu durum ev sahiplerinin fiyatları giderek yükseltmesine sebep oldu. Mağara misali evler fahiş fiyatlara satılır oldu.

Öte yandan vatandaş olmasa da Türkiye'yi adeta istila eden göçmenler de fiyatların artışında etkili oldu. 

Kira fiyatları da giderek yükseldi. Köyden kente yaşanan kontrolsüz göçler, kaçak göçmenler, hayat pahalılığı, yabancılara verilen vatandaşlıklar şehirleri yaşanmaz hale getirdi.

Başta İstanbul ve Antalya olmak üzere şehirlerin bazı bölgelerinde Türkçe duymak imkansız hale geldi. Göçmenler gettolaştı, iş kurup zenginleşti. Türk ise fakirleşti ve başını sokacak bir ev bulmakta bile zorlanır hale geldi.

Son olarak 6 Şubat'ta Kahramanmaraş'ta meydana gelen depremler 11 ili etkiledi. On binlerce vatandaş hayatını kaybetti. Binaların yıkılması veya oturulamaz hale gelmesi nedeniyle milyonlarca insan evinden oldu. Deprem bölgesinde yaşamak istemeyen vatandaşlar başta Ankara olmak üzere çeşitli şehirlere gittiler.

Barınma krizi böylece daha da büyüdü. 

AKP istibdadı ve Erdoğan ise her zamanki gibi bu konuya da gerçekçi bir çözüm bulamadı. Kira artışlarının durdurulamaz hale gelmesi nedeniyle 11 Haziran 2022'den itibaren 1 Temmuz 2023'e kadar geçerli olmak üzere "yenilenip yenilenmediği önem taşımaksızın bir yıldan uzun süreli tüm konut kirası sözleşmelerinde kira bedeline ilişkin anlaşmalar, bir önceki kira yılına ait kira bedelinin yüzde yirmi beşini aşamaz" sınırı getirildi. Ancak bu da çözüm olmadı.

AKP Genel Başkanı Erdoğan soruna her zamanki üslubu ile yaklaşıp tehditlerde bulundu.

Öte yandan AKP istibdadının eğitimi tarikatlara teslim etme hevesi nedeniyle KYK yurtları öğrenciler için yetersiz hale gelmeye başladı. Eve çıkacak geliri olmayan öğrenciler tarikat yurtlarına zorlandı. 

Barınamadığı için eylem yapan, sokakta kalan öğrenciler polis tarafından gözaltına alındı. 

Seçimlere giderken Antalya adeta bir Rus müstemlekesine dönüşmüş; İstanbul'un bazı bölgelerinde Türkçe duymak imkansız bir hale gelmiş; Kahramanmaraş depremlerinin vurduğu şehirler enkaza dönüşmüş durumda. AKP istibdadı ise depremzedelerin evlerini teslim etmek için vatandaştan 1 yıl daha istiyor.

Serimiz devam edecek...

erdoğan oy erdoğana oy vermemek için sebepler erdoğana neden oy vermemeliyiz erdoğana oy vermek barınma krizi kira krizi emlak krizi