Erdoğan'a Oy Vermemek İçin 66 Sebep: 16-Yaşam Tarzına Müdahale

TAKİP ET

Hala Cumhurbaşkanlığı görevini yürüten AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın 20 yılı aşkın iktidarında birçok skandal yaşandı. 

Şüphesiz bu skandalların her biri başlı başına AKP Genel Başkanı Erdoğan'a oy vermeme sebebi. 

TamgaTürk, 14 Mayıs'ta yapılması planlanan seçimlere 66 gün kala seçim süreci boyunca her gün AKP Genel Başkanı Erdoğan'a neden oy verilmemesi gerektiğine ilişkin bir seri başlatıyor.

Erdoğan'a Oy Vermemek İçin 66 Sebep: 1-Türk İsmini Kaldırması

Erdoğan'a Oy Vermemek İçin 66 Sebep: 15-Çalınan Sınav Soruları

Sözde özgürlükçü bir tavır sergileyerek iktidara gelen AKP istibdadının yaşam tarzına müdahalesi geçen yıllarda sürekli arttı. 

Başta kadınların giyim tarzı ve yaşayışları olmak üzere alkol yasakları, sigara yasakları, konser yasakları her yıl giderek arttı. 

Kadınların Yaşam Tarzlarına Müdahale

AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın yaşam tarzına müdahale adımları yeni başlamadı. 20 Mayıs 2016'da Türkiye Gençlik ve Eğitime Hizmet Vakfı'nın (TÜRGEV) kuruluşunun 20. Yıldönümü etkinliğinde yaptığı konuşmada salondaki kadınlara ve kız çocuklarına “anne adayı” diye seslenen Erdoğan, "Doğum kontrolüymüş, hiçbir Müslüman aile böyle bir anlayışın içerisinde olamaz" dedi.

“Nüfus planlamasıymış, doğum kontrolüymüş, hiçbir Müslüman aile böyle bir anlayışın içerisinde olamaz. Rabbim ne diyorsa, Sevgili Peygamberimiz ne diyorsa biz o yolda gideceğiz. Buna bakacağız.

Bunun içinde birinci derecede görev annelerindir. Neslin asıl sahibi annedir. Anne olduğu için cennet annelerin ayaklarının altındadır, babalarının ayakları altında değil. Onun için annelerin ayaklarının altı öpülür, orada cennetin kokusu var, orada cennet var. Babanın değil. Onun için ben siz anne adaylarından hele hele yetişmiş, kaliteli anne adaylarından ayrıca bunu da bekliyoruz."

Nitekim önceki yıllarda AKP'li Sağlık Bakanı Recep Akdağ da benzer bir ifadeyle “Bakanlığımızın ‘doğum kontrolü’ şeklinde çağdışı kalmış bir uygulaması yoktur. Bakanlığımız ‘Çağdaş Üreme Sağlığı’ kavramı çerçevesinde hizmetlerini yürütmektedir.” ifadelerini kullanmıştı.

AKP Genel Başkanı Erdoğan bu kapsamda hep 3 çocuk tavsiyesinde bulundu ancak Türk ekonomisi mahvolurken bu çocukların bakımının nasıl yapılacağı umurunda olmadı. 

Erdoğan, Kadın ve Demokrasi Derneği (KADEM) ile Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’nın 20 Kasım düzenlediği “Uluslararası Kadın ve Adalet Zirvesi”nde de kadın-erkek eşitliği olmadığı görüşünü tekrar etti.

Eşitliği “Mağdur olanın mağdur eden seviyesine çıkarılması” olarak tanımlayan Erdoğan, “Feministlere bunu anlatamazsın” dedi. “Ben annemin ayağının altını öperdim. Ayağını çekme, orası cennet gibi kokuyor, derdim. Bunu feministlere anlatamazsın!” diye konuştu.

AKP'li Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek, kürtajın yasaklanmasıyla ilgili tartışmalar sırasında tecavüz sonucu gebeliklerde kürtaj konusu tartışılırken, "Anası olacak kişinin hatasından dolayı çocuk niye suçu çekiyor. Anası kendisini öldürsün" dedi. 

Kızlı-Erkekli Meselesi

5 Kasım 2013’te AKP Grup Toplantısında konuşan Erdoğan“Denizli ilinde şahit olduk. Yurtların yetersizliği beraberinde çeşitli sıkıntılar doğuruyor. Üniversite öğrencisi genç kız, erkek öğrenci ile aynı evde kalıyor. Bunun denetimi yok. Muhafazakar demokrat yapımıza bu ters. Vali Bey’e bunun talimatını verdik. Bunun bir şekilde denetimi yapılacak” demiş ve sözlerini şöyle sürdürmüştü:

“Aynı apartmanın içindeki daire komşuları ihbarı yapıyor. Buralarda nelerin olduğu belli değil. Karma karışık her şey olabiliyor. Anneler babalar feryat ediyor. Bu adımlar atılacaktır. Bunlara da kusura bakmasınlar muhafazakar demokrat olarak müdahil olmak zorundayız. Bu yaşam tarzına müdahale değildir. Böyle bir sorumluluğun manen altına giremeyiz. Bu ülkede annelerin babaların kahir ekseriyetini bu işlere asla müsaade etmeyeceğini bilen insanım. Bu işte biz kararlı adım atmaya mecburuz."

Ertesi gün Esenboğa Havalimanı’nda basın toplantısı düzenleyen Erdoğan, valilerin “kızlı erkekli” evlere müdahale yetkisi olup olmadığına ilişkin soru sorulması üstüne “Yasal değişiklikle gerekli yetkiyi alırlar” demiş ve eklemişti:

“Kişilerin müstakil özel evlerinde bir farklı kız bir farklı genç, ikisinin aynı evde kalması ne denli acaba uygun olabilir? (…) Eğer bir yasal düzenleme yapılması da gerekiyorsa biz bu konuyla ilgili yasal düzenlemeyi yaparız. Şu an valiliklerin bu konuda inisiyatifleri varsa bu inisiyatifleri de kullanması gerekir.”

AKP istibdadı boyunca kadınların giyimi ve yaşam tarzları AKP istibdadı mensuplarının dilinden hiç düşmedi. Her fırsatta İslamcı zihniyet kendini gösterdi. 

Kadınların yaşam tarzına yönelik saldırılar genellikle komik cezalar aldı. Kadın cinayetleri de giderek arttı. En nihayetinde AKP Genel Başkanı Erdoğan büyük tartışmalar eşliğinde ileride işleyeceğimiz konulardan birisi olan İstanbul Sözleşmesi'nden Türkiye'yi çıkarttı. 

Erdoğan iktidarının kadınlara yönelik tavrına ilişkin örnekler saymakla bitmez. 

Alkol-Sigara Yasakları

Erdoğan'ın bir diğer düşmanı da alkol ve sigara oldu. Erdoğan ne zaman sigara içen birini görse paketine el koydu ve sigarayı bırakma sözü aldı.

Alkolde ise durum daha kurumsal bir yasağa dönüştü; marketlerde ve bakkallarda gece 22.00 ile sabah 06.00 arasında içki satılması AKP istibdadı tarafından yasaklandı. Film, klip ve dizilerde içkiye özendirici görüntüler yasaklandı. İçki firmalarının festival, konser gibi organizasyonlara sponsor olması yasaklandı.

Çin Virüsü salgını döneminde de zaman zaman salgınla alakasız bir biçimde alkol yasakları getirildi. 

Son olarak alkol ve sigaradan alınan fahiş vergiler nedeniyle bu ürünlerin fiyatları aşırı pahalılandı. Bu durum vatandaşların kaçak alkole yönelmesine ve bu nedenle hayatlarını kaybetmelerine neden oldu.

Daha da vahimi alkol ve sigaraya ulaşamayanlar daha kolay ulaşılır hale gelen uyuşturucuya  yönelmeye başladı. Bugün cami tuvaletleri bile eroin kullanılan yerlere dönüştü.

Festival Yasakları

AKP istibdadı döneminde birçok üniversitedeki bahar şenlikleri tek tek iptal edildi. Bununla da yetinmeyen AKP istibdadı geçen yıl boyunca çeşitli festival ve organizasyonları sudan sebeplerle iptal etti. 

Mürteci derneklerin hedefi haline gelen festivaller valiliklerin ya da emniyetin kararlarıyla iptal edildi. 

İlk olarak 2022 yılının Mayıs ayında Eskişehir’deki Anadolu Fest, Eskişehir Valiliği tarafından yasaklandı. Yine Mayıs ayında, Isparta’daki Melek Mosso konseri mürtecilerin hedefi oldu, AKP’li belediye konseri iptal etti. Konserin iptal olmasına büyük tepki gelince Melek Mosso bu kez Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın İstanbul’da düzenlediği Kültür Yolu Festivali’nde sahneye çıktı.

Ağustos ayında bu kez uzun yıllardır düzenlenen Zeytinli Rock Festivali AKP istibdadı tarafından “sakıncalı” olarak tanımlandı ve iptal edildi. Yapıldığı bölgeye ekonomik katkı da sağlayan festivalin mürtecilerin talebi üzerine Burhaniye Kaymakamlığı tarafından yasaklandığı ortaya çıktı. Biletleri aylar öncesinden satışa çıkan festivalin iptali sponsorlara ve organizatörlere de zarar verdi.

Zonguldak’ta Kozlu Müzik Festivali, Balıkesir’de Kazdağı Ekoloji Festivali, Ankara’da ODTÜ Bahar Şenliği, Muğla’da Milyon Fest ve Çağdaş Fest iptal edilen etkinlikler arasında yer aldı. Gökçeada'da 15 Ağustos’ta gerçekleşmesi planlanan “Meryem Ana Panayırı”  bile yasaklandı.

Bursa’da Nilüfer Belediyesi’nin düzenlediği müzik festivali de açılışını yapacağı gün Nilüfer Kaymakamlığı tarafından yasaklandı. Eski Kadıköy Kaymakamı böylece Nilüfer’e geçiş yapar yapmaz konser ve festival yasaklarına başlamış oldu.

AKP istibdadı her ne kadar aksini savunsa da yasaklardaki asıl amacın içki satışı ile konaklama olduğu belirtildi.

Nitekim aynı dönemlerde mürteci dernekler eylemlerine devam etti hatta bu eylemler AKP istibdadı tarafından desteklendi. 

AKP Genel Başkanı Erdoğan iktidarı boyunca sık sık kültürel hegemonya kuramamaktan bahsetti. AKP'nin istibdad dozu giderek artarken bu kültürel hegemonyanın da kurulacağı düşünüldü ancak yasaklar ters tepti. Seçimler yaklaşırken yaşanan hayat tarzı müdahaleleri hafızalarda hala taze...

Serimiz devam edecek...

erdoğan yaşam tarzına müdahale erdoğan yaşam tarzı erdoğana neden oy vermemeliyiz erdoğana oy verilir mi erdoğana oy vermemek erdoğana oy vermeyeceğim