Erdoğan'a Oy Vermemek İçin 66 Sebep: 3-Fetullahçılar

TAKİP ET

AKP Genel Başkanı Erdoğan'a oy vermemek için sebepleri sizin için derliyoruz.

Hala Cumhurbaşkanlığı görevini yürüten AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın 20 yılı aşkın iktidarında birçok skandal yaşandı. 

Şüphesiz bu skandalların her biri başlı başına AKP Genel Başkanı Erdoğan'a oy vermeme sebebi. 

TamgaTürk, 14 Mayıs'ta yapılması planlanan seçimlere 66 gün kala seçim süreci boyunca her gün AKP Genel Başkanı Erdoğan'a neden oy verilmemesi gerektiğine ilişkin bir seri başlattı.

Erdoğan'a Oy Vermemek İçin 66 Sebep: 1-Türk İsmini Kaldırması

Erdoğan'a Oy Vermemek İçin 66 Sebep: 2-Tarikatlar

1960'ların sonunda İzmir'de ortaya çıkan mürteci terörist Fetullahçılar grubu, uzun yıllar boyunca elebaşları Fetullah Gülen'in etrafında devlet kademelerine sızmaya çalıştı. 

AKP öncesi iktidarlarda zaman zaman kazanım elde etseler de AKP istibdadında elde ettikleri konumlara gelemediler. AKP istibdadı, kuruluşundan itibaren Fetullahçılara alan açtı. Nitekim AKP Genel Başkanı Erdoğan daha İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı olduğu dönemden itibaren Fetullah Gülen'le zaman zaman görüntü vermişti.

 

AKP'nin iktidara gelişinden sonra Fetullahçılar devlet kademelerinde giderek yükseldi. Bilhassa Işık, FEM gibi dershanelerle öğrencileri deyim yerindeyse "kafesleyen" Fetullahçılar; abla-abi olarak bilinen örgüt sorumlularının yönetimindeki evlerde öğrencilerin beynini yıkıyordu.

Zaman, Taraf, Samanyolu gibi basın yayın araçlarıyla propaganda yapan Fetullahçılar, Ergenekon ve Balyoz davalarıyla Türk ordusuna kumpas kurdu.

Bu davalar sırasında AKP Genel Başkanı Erdoğan "Bu davanın savcısı benim" diyordu.

Erdoğan; “Millet adına savcıyım. Milletimiz bunu yakından takip ediyor, değerlendirmesini de buna göre yapıyor. Çünkü kim kimlerin avukatlığına soyunmuş bunlar çok önemli. Biz kendimize hiçbir vasıf tayin etmemişken bize de savcılık görevini sağ olsun onlar veriyor. Bu da güzel bir şey. Niye savcı millet adına vardır, iddia makamı millet adına ordadır, biz de millet adına evet hakkı aramanın hakkı savunmanın gayreti içindeyiz, eğer bu anlamda savcılık ise evet savcıyım” ifadelerini kullanmıştı.

Nitekim AKP'li bakanlar da Fetullahçıların düzenlediği Türkçe Olimpiyatlarına katılıp elebaşı Fetullah Gülen'e övgüler düzüyordu. 

Bir yandan Ergenekon ve Balyoz davaları devam ederken diğer yandan 2010 yılı geldiğine düzenlenen referandum Fetullahçıların devletteki etkinliklerinin zirve yapmasına neden oldu. 

12 Eylül'ün intikamı alınıyor propagandasıyla yürütülen referandumda elebaşı Fetullah Gülen "Mezardakileri bile kaldırıp evet verdirmek lazım" diyordu. Gülen ayrıca, "AKP'ye oy vermeyen kafirdir" ifadelerini kullanıyordu.

2012 yılındaki 10. Uluslararası Türkçe Olimpiyatları kapanış töreninin yapıldığı TT Arena Stadyumu'nda konuşan Erdoğan, Fethullah Gülen'i Türkiye'ye çağırarak, "Gurbet hasrettir. Hasret bedeli çok ağırdır, faturası çok ağırdır. Biz, gurbette olup, şu vatan topraklarının hasreti içerisinde olanları aramızda görmek istiyoruz" dedi.
 
Erdoğan, "Gurbet aynı zamanda garipliktir. Zaten oradan anlamını yükleniyor. Onun için de biz garipliğe tahammül edemeyiz. Diyoruz ki, bu sıla hasreti artık bitmelidir, bitsin istiyoruz. Doğrusu ben şu andaki tavrınızla hep birlikte bu hasretin bitmesini istediğinizi anlıyorum. Öyleyse bitsin bu hasret diyelim" diye konuştu.

ÖSYM’nin 13 Eylül 2009’da yaptığı ve kopya iddiaları nedeniyle iptal ederek 1 Kasım 2009’da yenilenen Polis Meslek Yüksek Okulları Öğrenci Adaylığı Sınavı’nın soruları Fetullahçılar tarafından çalınmıştı.

Sınav sorularının çalınması nedeniyle 2010 yılındaki KPSS iptal edilmişti. Cumhurbaşkanlığı Devlet Denetleme Kurulu, dönemin Başbakanı Erdoğan'ın reddettiği 2010 KPSS'deki kopya ve Gülen bağlantısı iddialarını o dönemde tespit ettiği daha sonra ortaya çıktı.

Nitekim Fetullahçılar askeri okullar ve polis okulları sorularını da çalıp kendilerine yakın olan öğrencilere veriyordu.

2013 yılındaki Gezi Parkı olaylarında da Fetullahçı olduğu sonradan tespit edilen polisler alanlara çıkan vatandaşların yaralanmasına ve ölmesine sebep oldu. 

Ancak yıllar ilerledikçe Fetullahçıların ülkedeki etkinliği arttı, giderek daha fazla şey talep eden Fetullahçılar ve AKP'nin arası bozuldu. 

Bu bozulma önce Fetullahçılara ait dershanelerin ve yurtların kapatılması; daha sonra 17-25 Aralık skandalının patlaması, Fetullahçıların yasa dışı dinlemelere ilişkin kayıtları paylaşmasıyla ayyuka çıktı.

24 Mart 2014 yılında Trabzon’da yaptığı konuşmada Erdoğan, "Ne istediler de vermedik" diyerek Fetullahçıların nasıl palazlandırıldığını itiraf etmişti. 

3 Ağustos 2016 tarihinde Olağanüstü Din Şurası'nda konuşan Erdoğan, FETÖ’ye daha önce destek olduklarını itiraf ederek; "Ben de katılmadığım pek çok yönleri olmasına rağmen asgari müştereklerde buluşabildiğimiz zannıyla her kesim gibi bunlara yardımcı oldum. Rabbim de milletim de bizi affetsin” dedi.

24 Haziran 2018 seçimleri öncesinde çıktığı bir TV kanalında FETÖ ile ilgili açıklamalarda bulunan Erdoğan “FETÖ'nün bizim zamanımızda büyüdüğü şeyini reddetmem. Doğrudur, doğrudur. Aldatıldık” dedi.

Nitekim örnekleri çoğaltmak mümkün; bu şekilde palazlandırılan Fetullahçılar 15 Temmuz'da tarihimizin en kanlı terör eylemlerinden birine girişti. 

 

erdoğan erdoğana oy vermemek için sebepler erdoğana neden oy vermemeliyiz Fetullahçılar fetö aldatıldık ne istediler de vermedik