Erdoğan'a Oy Vermemek İçin 66 Sebep: 34-ÖTV
AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan'a oy vermemek için sebepleri sizin için derliyoruz.
AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın 20 yılı aşkın iktidarında Türkiye'de birçok skandal yaşandı.
TamgaTürk, 14 Mayıs'ta yapılacak seçimlere 66 gün kala seçim süreci boyunca her gün AKP Genel Başkanı Erdoğan'a neden oy verilmemesi gerektiğine ilişkin bir seri başlattı.
Bu sebeplerin en önemlilerinden biri de AKP'nin başa geçtiği yıl hayatımıza giren ÖTV oldu. Türk milletinin sırtında bir ateş topu olan ve külüstür arabalardan, kıytırık telefonlara kadar fazlaca uygulanan ÖTV yüzünden binlerce insan servet ödemeye mahkum edildi.
ÖTV Nedir?
Belirli mal veya ürünler üzerinden alınan bir harcama vergisi olan Özel Tüketim Vergisi (ÖTV), Avrupa Birliği ile uyum çerçevesinde 2002 yılında kabul edildi. ÖTV, lüks mallar, sağlığa ve çevreye zararlı mallara uygulanmak amacıyla hayata geçirildi.
ÖTV, devlet hazinesinin önemli gelir kaynaklarından biri olmasının yanı sıra, sosyal fayda sağlamak amacıyla tüketici davranışlarını yönlendirmeyi de amaçlamaktaydı. Ta ki AKP'nin bu "madeni" keşfetmesine kadar.
ÖTV’nin uygulama alanı ve oranları zaman içinde pek çok değişikliğe uğradı. Özellikle motorlu taşıtlar, cep telefonu, akaryakıt gibi ürünlerde ÖTV artışları tüketicilerin tepkisini çekti.
Bu ürünlerdeki ÖTV oranları, hem üretici hem de tüketici açısından olumsuz sonuçlar doğurdu. Üreticiler, yüksek vergi yükü nedeniyle rekabet güçlerini kaybetti, tüketiciler ise ihtiyaç duyulan ürünler daha pahalı satın almak zorunda kaldı.
Bu durum, ÖTV’nin sosyal fayda sağlama amacının ne kadar gerçekleştiği sorusunu gündeme getirdi.
O takdirde şu soruları sormak lazım: ÖTV’nin lüks mallar üzerindeki caydırıcı etkisi var mıdır? Sağlığa ve çevreye zararlı malların tüketimi azalmış mıdır? ÖTV’nin gelir dağılımını iyileştirici bir rolü olmuş mudur?
Cevabı ise basit: HAYIR!
AKP’nin başa gelmesiyle birlikte ÖTV’de ne gibi artışlar yaşandı?
2002 yılında 4760 sayılı kanun ile kabul edilen ÖTV'nin uygulanacağı ürünler dört ayrı tarifede belirlenmiştir. Bu tarifeler şunlardır:
1 sayılı tarife: Akaryakıt ve yağ türevleri
2 sayılı tarife: Motorlu taşıtlar
3 sayılı tarife: Tütün ve alkol türevleri
4 sayılı tarife: Beyaz eşya, kürk, mücevher ve diğer lüks tüketim malları
ÖTV oranları ve matrahları zaman içinde pek çok kez değiştirildi. Örneğin, 2020 yılında otomobillerde ÖTV matrahları sadece 15 bin TL gibi az bir oranda arttırılırken, orta ve üst grup ÖTV dilimlerine ise beklenmedik oranlarda yüksek zamlar yapıldı. Bu durum, otomobil fiyatlarının yükselmesine ve piyasanın daralmasına neden olmuştur.
ÖTV neden adil bir şekilde uygulanamadı?
ÖTV’nin adaletli olması için, vergi yükünün gelir düzeyine göre dağıtılması gerekir. Ancak AKP iktidarı, ÖTV’yi lüks mallar üzerinde değil, temel ihtiyaç maddeleri üzerinde de uyguladı. Bu da gelir dağılımını bozarak yoksul kesimleri daha fazla mağduriyete sebep oldu. Ayrıca ÖTV’de bazı istisnalar da adaletsizliği artırmıştır. Örneğin, engelli raporu olan kişiler ÖTV’siz araç alabilirken, engelli raporu olmayan ancak düşük gelirli olan kişiler yüksek vergiler ödemek zorunda kalmıştır.
Neden otomobiller çok pahalı?
Türkiye’de otomobiller neden bu kadar çok pahalı sorusunun cevabı, otomobiller üzerinde uygulanan yüksek vergilerdir. Türkiye’de otomobiller, Özel Tüketim Vergisi (ÖTV) ve Katma Değer Vergisi (KDV) gibi iki ayrı vergiye tabidir. ÖTV, motorlu taşıtların ithal edilmesi veya ilk satışında alınan bir harcama vergisidir. ÖTV oranları, aracın motor hacmine, silindir sayısına ve emisyon değerlerine göre belirlenir. ÖTV oranları, %45 ile %220 arasında değişmektedir. KDV ise malın her el değiştirmesinde uygulanan bir katma değer vergisidir. KDV oranı ise %18’dir.
Ancak, otomobillerin pahalı olmasının nedeni sadece ÖTV değil, aynı zamanda kur artışları ve KDV’dir. Kur artışları, ithal edilen araçların ve parçaların maliyetini yükseltmiştir. KDV ise hem aracın hem de ÖTV’nin üzerine eklenen bir vergidir. Bu nedenle otomobil fiyatları katlanarak artmıştır.
Neden sigara ve alkollü içkilere sürekli zam geliyor?
Sigara ve içkiye sürekli zam gelmesinin nedeni ise AKP’nin İslamofaşist uygulamalarıyla yaşam tarzına müdahale etmesidir. AKP iktidarı, sigara ve içki tüketimini azaltmak için vergi politikasını bir baskı aracı olarak kullanmıştır.
ÖTV oranları, sigara ve alkolde hem asgari maktu vergi hem de maktu vergi olarak hesaplanmaktadır. Asgari maktu vergi, bir adet sigara veya bir litre alkollü içecek için belirlenen minimum vergi tutarıyken, maktu vergi ise, sigaranın paket fiyatı veya alkollü içeceğin satış fiyatı üzerinden alınan vergi tutarıdır. ÖTV oranları, her altı ayda bir Yurt İçi Üretici Fiyat Endeksi’ndeki (Yİ-ÜFE) artış oranında yeniden belirlenmektedir.
Örnek vermek gerekirse; ÖTV oranları, 4 Ocak 2021 tarihinde yüzde 47,39 oranında artmıştır. Buna göre, bir adet sigarada 0,48 lira olan asgari maktu vergi 0,7197 liraya çıkarken maktu vergi tutarı da 0,48 liradan 0,7150 liraya yükselmiştir. Böylece bir paket sigaradan alınan vergi tutarı, 9,76 liradan 14,39 liraya çıkmıştır. Yine 2021 yılı için alkollü içeceklerde ise asgari maktu vergi tutarları şu şekilde değişmiştir:
Biralarda: 1 litre için 4,59 liradan 6,77 liraya
Şaraplarda: 1 litre için 5,91 liradan 8,72 liraya
Rakılarda: 1 litre için 130,65 liradan 192,66 liraya
Viskilerde: 1 litre için 195,98 liradan 288,86 liraya
Bu verilerden de anlaşılacağı gibi sigara ve alkollü içeceklerde uygulanan ÖTV oranları oldukça yüksektir ve bu ürünlerin fiyatlarını önemli ölçüde etkilemektedir.