Erdoğan'a Oy Vermemek İçin 66 Sebep: 55-Halkbank Davası

TAKİP ET

AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan'a oy vermemek için sebepleri sizin için derliyoruz.

Hala Cumhurbaşkanlığı görevini yürüten AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın 20 yılı aşkın iktidarında birçok skandal yaşandı. 

Şüphesiz bu skandalların her biri başlı başına AKP Genel Başkanı Erdoğan'a oy vermeme sebebi. 

TamgaTürk, 14 Mayıs'ta yapılması planlanan seçimlere 66 gün kala seçim süreci boyunca her gün AKP Genel Başkanı Erdoğan'a neden oy verilmemesi gerektiğine ilişkin bir seri başlattı.

Erdoğan'a Oy Vermemek İçin 66 Sebep: 53-Rahip Brunson'ın ABD'ye İadesi

Erdoğan'a Oy Vermemek İçin 66 Sebep: 54-Süleyman Şah Türbesi'nin Taşınması

Bu sebepler arasında en yüz kızartıcı olanlardan biri de şüphesiz ki Halkbank Davası oldu. Bir asırlık tarihinde yabancı devletlerin boyunduruğuna hiçbir zaman boyun eğmeyen Türkiye Cumhuriyeti'nin, bünyesinde barındırdığı en prestijli kurumlarından biri, AKP istibdadının beceriksizliğiyle bir Amerikan Mahkemesi'nde yargılanmaya başladı. 

Halkbank Davasının Ortaya Çıkışı

Türkiye’nin en büyük kamu bankalarından biri Halkbank, ABD tarafından İran’a uygulanan ambargonun delinmesinde aracı olduğu iddiasıyla ABD’de sanık pozisyonuna düştü ve milyarlarca dolarlık cezalar ile karşı karşıya kaldı. 

Halkbank davası, 2016 yılında ABD’de tutuklanan İran asıllı Türk vatandaşı Reza Zarrab’ın itiraflarıyla ortaya çıktı. Zarrab, ABD’de yargılandığı davada itirafçı oldu ve Halkbank’ın da yaptırım kaçakçılığına dahil olduğunu söyledi. Zarrab’ın ifadesine göre, Halkbank aracılığıyla İran’a altın ve gıda karşılığında petrol ve doğalgaz satıldı.

Suçlamalar Neler?

2016 yılında Reza Zarrab'ın itiraflarıyla başlayan süreç sonucunda, 2019 yılında Halkbank hakkında altı farklı suçlamadan dava açıldı. Bu suçlamalar

ABD’nin İran’a yönelik yaptırımlarını delmek,

ABD’nin İran’a yönelik yaptırımlarını delmek için komplo kurmak,

Banka işlemlerinde sahtecilik yapmak,

Banka işlemlerinde sahtecilik yapmak için komplo kurmak,

Kara para aklamak, 

Kara para aklamak için komplo kurmak olarak kaydedildi.

Halkbank ise bu suçlamaları reddederek ABD’de yargılanmasının hukuki dayanağı olmadığını savundu. Banka, ABD Yüksek Mahkemesi’ne başvurarak yargı dokunulmazlığı talep etti. Ancak mahkeme Halkbank'ın bu talebini reddetti. Peki süreç nasıl gerçekleşti?

Reza Zarrab 

İran asıllı bir Türk vatandaşı olan Reza Zarrab, 2016 yılında ABD’de tutuklandı ve İran’a yönelik yaptırımları delmekle suçlandı. 2017 yılında itirafçı olan ve Halkbank’ın da bu yaptırım kaçakçılığına dahil olduğunu iddia eden Zarrab; Halkbank aracılığıyla İran’a altın ve gıda karşılığında petrol ve doğalgaz satıldığını ifade etti.

ABD’nin Faşist Molla Rejimi'nin nükleer programını engellemek için uyguladığı yaptırımları ihlal etmekte önemli bir rol oynadığı iddia edilen Zarrab:

İran’a yönelik yaptırımları delmek için Halkbank aracılığıyla altın ve gıda karşılığında petrol ve doğalgaz satın aldığını,

Bu işlemler için Türkiye’deki bazı siyasetçi ve bürokratlara rüşvet verdiğini,

Bu isimler arasında eski Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan, eski İçişleri Bakanı Muammer Güler, eski Avrupa Birliği Bakanı Egemen Bağış ve eski Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar’ın olduğunu,

Recep Tayyip Erdoğan’ın da yaptırım kaçakçılığına onay verdiğini ve talimatlarını Ali Babacan üzerinden ilettiğini,

Aktif Bank’ta hesap açmasına eski AB Bakanı Egemen Bağış’ın yardımcı olduğunu,

Halkbank Genel Müdür Yardımcısı Hakan Atilla’nın kendisine rüşvet olarak 50 milyon euro verdiğini,

Avukatlarının ABD ve Türkiye arasında mahkum değiş tokuşu için girişimde bulunduğunu itiraf etti.

Zarrab'ın itirafları sonucunda ABD Savcılığı Zarrab’ın itiraflarını delil olarak kullandı ve Halkbank’ın da yaptırımları delmekten suçlu olduğunu iddia etti. 

Hakan Atilla

Eski Halkbank Genel Müdür Yardımcısı olan Hakan Atilla, Zarrab'ın itirafları sonucunda 2017 yılında ABD’de tutuklandı. Söz konusu itirafları kabul etmeyip, kendisinin yaptırım kaçakçılığına dahil olmadığını savunan Atilla; Zarrab’ın ortağı olarak yargılanarak İran’a yönelik yaptırımları delme suçuyla 32 ay hapis cezasına çarptırıldı.

2019 yılında tahliye edilip Türkiye'ye dönen Atilla, Borsa İstanbul Genel Müdürlüğü’ne atandı, ancak 2021’de görevinden istifa etti.

Son olarak 1 Mayıs 2023 tarihinde ailesiyle Kıbrıs'a gitmek isteyen ancak havalimanında pasaportuna el konularak, İçişleri Bakanlığı'nın talimatıyla hakkında "yurtdışına çıkış yasağı" verilen Atilla şunları söyledi:

“Ülkemize yıllarca hizmet ettik, onu el üstünde tuttuk savunduk koruduk, karşılığında gördüğümüz muamele alanlarda alıkonma. Keser döner sap döner, gün gelir hesap döner” 

Erdoğan Ne Dedi?

Erdoğan, Zarrab’ın tutuklanmasını bir komplo olarak görerek ve ABD’yi Türkiye’nin iç işlerine karışmakla suçladı. 

Erdoğan 2 Aralık 2017'de yaptığı bir konuşmada şu ifadeleri kullandı:

"Kimisi Hans'ın, kimisi George'un kulu kölesi oluyor. Kimisi sahte kurulan mahkemelerde yargılanmak suretiyle güya benim ülkemi yargılamaya kalkıyor. Boşuna uğraşmayın. Öyle sanal oluşturulan mahkemelerle, o FETÖ denilen alçağın uydurma temsilcileri ile kurulan mahkemeler asla benim ülkemi mahkum edemez.''

Erdoğan, ABD’nin İran’a yönelik yaptırımlarına uymayacağını açıkladı ve Türkiye’nin kendi milli çıkarlarını koruyacağını belirtti.

6 Kasım 2018 tarihinde konuşan Erdoğan, ABD'nin İran'a yönelik yaptırımlarına ilişkin olarak şu ifadeleri kullandı:

"Yaptırımlar dünyanın dengesini bozmaya yönelik, emperyalist bir dünyada yaşamak istemiyoruz. Böyle bir yaptırıma kesinlikle uymayız. İran'dan 10 milyar metreküp doğalgaz alıyoruz. Yaptırımlar uluslararası hukuka da aykırı. AB üyelerinin tamamı yaptırımlara sıcak bakmıyor." 

Yine aynı gün Washington ile Halkbank konusunda ise görüşmelerin devam ettiğini belirten Erdoğan "ABD ve Türkiye hazine bakanları Halkbank konusunu görüşüyor. Trump ile görüştüm, süreç pozitif olarak devam ediyor." ifadeleri kullandı.

Eski ABD Başkanı Trump’tan Halkbank davasının düşürülmesi veya ertelenmesi için baskı yapmasını isteyen Erdoğan'ın bu talebi de, daha önceki talepleri gibi kabul edilmedi. Trump'ın seçilememesi ve Biden yönetiminin Halkbank lehine olan itirazları kabul etmemesi neticesinde, Türkiye'nin en büyük kamu bankalarından biri hâla sanık sandalyesinde.

Halkbank davasının Türkiye için olası zararları şunlardır:

Bankanın ödeyeceği ceza, Türkiye’nin zaten yüksek olan dış borcunu artırabilir ve kamu maliyesini zorlayabilir.

Bankanın uluslararası piyasalardaki itibarı ve güvenilirliği sarsılabilir ve bankacılık sektörüne zarar verebilir.

Bankanın ABD ile olan iş ilişkileri kesilebilir ve bankanın faaliyet alanı daralabilir.

Bankanın hisseleri değer kaybedebilir ve yatırımcıları zarar görebilir.

Bankanın yargılanması, Türkiye ile ABD arasındaki ilişkileri daha da bozabilir ve iki ülke arasında diplomatik bir krize yol açabilir.

Bankanın yargılanması, Türkiye’nin bölgesel politikalarını da etkileyebilir ve İran ile olan ticari ve siyasi ilişkilerini zora sokabilir.

Erdoğana Oy Vermemek İçin 66 Sebep reza zarrab rıza sarraf hakan atilla erdoğan bayraktar zafer çağlayan Egemen Bağış muammer gülen halkbank Rüşvet iran ambargo