Kemal Kılıçdaroğlu, AKP'li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın çevirmeninin ABD vatandaşı olduğunu açıkladı.
Geçtiğimiz günlerde bir açıklama yapan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, AKP'li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın dış politikadaki tavrına yönelik sert eleştiriilerde bulunmuştu.
Halk TV'den Fikret Bila'ya konuşan Kılıçdaroğlu, Erdoğan'ın uluslararası toplantılarda Dışişleri Bakanlığı bürokratları yerine özel tercüman kullanmasına gerekçe olarak "kendisi ve ailesiyle ilgilii korku ve kaygı duymasını" gösterdi.
"Yabancı Devlet Başkanıyla Görüşmede Özel Tercüman Olmaz"
AKP'li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın kendisini devlet sandığını belirten Kılıçdaroğlu, "Ülkeyi yönetenler bir yabancı devlet başkanıyla görüşüyorsa, o görüşmede tercüman olarak da tutanak düzenleyici olarak da dış işleri personeli olur. Dışişleri’nden diplomat olur, tercüman olur. Özel tercüman olmaz. Eğer ikili görüşmeye Dışişleri mensubu değil de özel tercümanla katılıyorsanız, devletten gizlediğiniz bir şeyler var demektir. Şimdi Erdoğan’la Biden arasında ne konuşulduğunu üçüncü kişi olarak sadece özel tercüman biliyor. Bu görüşme devlet kayıtlarına giriyor mu, giriyorsa ne kadarı giriyor, ne kadarı girmiyor bilmiyoruz. Böyle devlet yönetilmez" dedi.
Erdoğan'ın Dış Politikası
Erdoğan'ın dış politikayı şahsileştirdiğini belirten Kılıçdaroğlu, "Ekonomide olduğu gibi ahbap çavuş ilişkisine dönüştürdü. Dış politika milli bir konudur. Şahsi mesele değildir. Erdoğan bunu korktuğu, kaygılandığı için yapıyor. Çünkü her devletin elinde bir Erdoğan dosyası var. Bunun örneğini Trump verdi. ‘Senin malvarlığını araştırırım’ dedi. Erdoğan yanıt veremedi. Kendisi ve ailesinin malvarlığıyla ilgili korkuyor, çekiniyor. Bu nedenle belki dış politikada, ödünler veriyor. Özel tercümanı bu nedenle kullanıyor. Ülkeyi yöneten birinin ikili görüşmelerde özel tercüman kullanması şahsi çıkarı için ülke adına ödün vermeye uygun bir zemin oluşturuyor. Ne ödünler verdiğini bilmiyoruz. Bu görüşmelerde kendisiyle, ailesiyle ilgili ne söylüyor bilmiyoruz. Yalvarmalar, yakarmalar nereden kaynaklanıyor? Böyle dış politika olmaz, böyle devlet olmaz" diye konuştu.
Liz Truss'a Tepki
İngiltere Başbakanlığına aday olan Dışişleri Bakanı Liz Truss'ın mültecileri Ruanda'nın yanı sıra Türkiye'ye de gönderme planına tepki gösteren Kılıçdaroğlu, "Türkiye’ye böyle bir muamele yapılamaz, iktidara geldiğimizde bunların da hesabını soracağız" dedi.
ABD Vatandaşı "Hanım Kız"
Biden'la görüşmesinde Erdoğan'a tercümanlık yapan Merve Kavakçı'nın kızı Fatma Abushanab'a "hanım kızımız" demesine yönelik eleştirilere cevap veren Kılıçdaroğlu, "Benim asıl eleştirdiğim nokta görüşmeye özel tercümanın girmesi. Ayrıca bildiğim kadarıyla ABD vatandaşı. Ben buna itiraz ettim. Bana yanıt olarak ‘anadili gibi İngilizce biliyor’ diyorlar. Burada sorun İngilizce değil, İngilizce seviyesi değil. Neden bir Dışişleri mensubu girmiyor da ABD vatandaşı biri giriyor. Bildiğim kadarıyla Türk vatandaşı da değil. Bu olmaz. Ben buna itiraz ediyorum, onlar ‘İngilizcesi iyi’ diye yanıt veriyorlar. Dışişleri’nde çok iyi İngilizce bilen birçok diplomatımız, personelimiz var. ‘Hanım kız' ifadesine gelince. Bu Anadolu’da yaygın şekilde kullanılan, nezaket yüklü bir hitaptır. Benim eleştirilerime yanıt veremeyince buradan saldırıyorlar. Komik bir durum. Ama onlar halktan Anadolu’dan koptukları için bu kavramları da unuttular. Kibirlerinden hanım kız hitabının bile ne anlamı geldiğini unutmuş görünüyorlar." ifadelerini kullandı.