"Erdoğan, Netanyahu'yu Niçin Özleyebilir"

TAKİP ET

Erdoğan'ın geleneksel düşmanı haline gelen Netanyahu'nun 12 yıllık iktidarının sona ermiş olmasının Türkiye ile İsrail ilişkilerini nasıl etkileyebileceği ve Erdoğan'ın Netanyahu'yu neden özleyebileceğine dair dikkat çeken bir analiz yayımlandı.

İsrail'de 12 yıllık kesintisiz Başbakanlık görev süresi, sekiz partili koalisyon hükumetinin 13 Haziran'da parlamentoda güven oyu almasıyla sona eren Binyamin Netanyahu sonrasında ülkenin Türkiye ile ilişkilerinin nasıl bir seyir izleyeceği üzerine çeşitli görüşler ortaya atılmaya başladı.

Yeni Başbakan Yamina Partisi lideri Naftali Bennett'in aşırı sağ çizgisine rağmen koalisyonda ilk kez bir Arap partisinin de kendisine yer bulması çelişkili düşüncelerin doğmasını tetikleyen bir etken olarak ön plana çıkıyor. Türkiye'nin Partili Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın Bennett'i tebrik etmesinin arkasında ilk olarak 'Netanyahu'dan kurtulması' ve 'Arapların koalisyona girebilmiş' olmasının etkili olduğu düşünüldü.

Orta Doğu'ya ilişkin analiz ve raporlar yayımlayan ABD merkezli kuruluş Al-Monitor'un konuya dair analizi ise yaşananların Türkiye için neden olumsuz bir gelişme olarak okunabileceğine dair okurlara fikir verdi. 

Al-Monitor'de yayımlanan içerik, Bennett'in yemin ettiği gün ulaşılan Ankara'daki bir diplomatik kaynağı referans gösteriyor. İçeriğe göre ilgili kaynak, 'Erdoğan'ın Netanyahu'yu özleyeceğini zira bu liderlerin birbirlerine faydası olan düşmanlar olduğunu' vurguladı.

Yazıda bu durumun ilk gerekçesi olarak Erdoğan ve Netanyahu'nun kişilik olarak birbirine çok benzemesi ön plana çıkartılıyor. İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener'in 18 Mayıs'ta 'Erdoğan'ı Netanyahu'ya benzeten' açıklamasının ve sonrasında Rize'de yaşananlar ile karşılıklı açıklamaların hatırlatıldığı yazıda Akşener'in esasında isabetli bir tespitte bulunduğu kaydediliyor. Bahsi geçen gelişmeler, Netanyahu'nun Erdoğan için ne denli faydalı olduğunu gösteren son örnek olarak ifade edildi.

Aynı kaynağın bu konuya dair yorumu ise "Her ikisi de, iktidarı elinde tutmak için ne gerekiyorsa yapmayı göze alan, demokratik olarak seçilmiş narsist liderler" şeklinde aktarılıyor. 

İkinci gerekçe ise bu iki liderin birbirleri için ideal düşmanlar olarak konumlanması gösterildi. İkili ilişkilerin normalleşmesinden sonra dahi Erdoğan'ın asla Netanyahu ile doğrudan temas kurmamasının altı çizilirken Erdoğan'ın Netanyahu ile arasındaki bu durumu iç politikada kar sâğlamak adına kullandığı kaydedildi. Parti kadroları ve aile üyeleriyle beraber Netanyahu'yu bir 'kum torbası' gibi kullanan Erdoğan'ın Netanyahu ailesi ile son olarak 2019'da yaşadığı tartışma örnek gösterildi.

Hatırlanacağı üzere Netanyahu'nun oğlu Yair'in bir açıklamasında 'Konstantinopolis' ifadesini kullanmasına Erdoğan sert tepki göstermiş, bu açıklamadan kısa süre sonrada Erdoğan'ın oğlu Bilal'in İsrail'i hedef alan açıklamaları kamuoyu ile paylaşılmıştı. Filistinlilere saldırdığı gerekçesiyle İsrail'i hedef alan Bilal Erdoğan, aynı açıklamada İsrail'in Türkiye'den korktuğunu çünkü Türkiye'nin imam hatip mezunları tarafından yönetildiğini ifade etmişti.

Erdoğan'a Netanyahu'yu özletebilecek son etken ise Bennett'in ta kendisi. Netanyahu'ya nazaran Filistin konusunda çok daha sert bir tavır takınan Bennett, ilhakı savunuyor. Herhangi bir 'ikili' çözüme kesinlikle yaklaşmayan Bennett'in Erdoğan'ın anti-semitik olarak nitelendirilen çıkışlarının alıcısı olmayacağı ve Netanyahu'ya göre daha az pragmatik bir dış politika takip edeceği tahmin ediliyor.

Bu noktada Erdoğan'ın ilerleyen süreçte 'bildiğim şeytan, bilmediğimden iyidir' diyebileceği ve kendisini ciddiye alan Netanyahu'nun yokluğunu hissedebileceği düşünülüyor.

Öte yandan Karabağ örneğinde olduğu gibi iki liderin iletişimsiz bir şekilde de olsa birbirleriyle anlaşabildiğini göstermesinin artık yeni bir örneği olmayabilir. Bütün çekişmelere rağmen ilişkilerin yolunda gittiği, ticaretin engellenmediği ve iki liderin birbirine olağan düşmanlığını sergileyerek iç politik kâr elde ettiği -Erdoğan için- pembe günlerin sonuna gelinmiş olabilir.

tayyip erdoğan binyamin netanyahu israil türkiye filistin bennett yeni başbakan düşmanlık al-monitor