Erdoğan: Şimdi Ekranları Başındaki Milletimize Sesleniyorum

TAKİP ET

AKP'li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, partisinin grup toplantısında konuştu.

CHP lideri Kılıçdaroğlu'nun hiç kimsenin aklında yokken başörtüsü meselesini yeniden gündeme getirmesi ve bu konuyla ilgili bir yasa tasarısı vereceklerini açıklamasının ardından AKP Sözcüsü Ömer Çelik, Erdoğan'ın bugün yapacağı konuşmayı işaret etti.

Partisinin grup toplantısında konuşan Erdoğan, yaklaşan seçimlerin mottosunun "Türkiye Yüzyılı" olacağını söyledi.

"Muhalefetin seçim öncesi söyledikleri ile seçim sonrası yaptıkları arasındaki devasa uçurumları belediyelerde gördük. Ne dedilerse tam tersini yaptılar" diyen Erdoğan, "Buna rağmen kendilerine ait olmayan işleri sahiplenerek gezebiliyorlar. Yalan bunlarda" diye konuştu.

Kısa süre önce yurt dışına giden gençlere "acıyarak baktıklarını" söyleyen Erdoğan, "Şimdi aynı sinsi taktiği önümüzdeki seçimlerde kullanmak için hazırlıklarını yaptıklarından şüpheniz olmasın. Gençlerimizin bu bayat oyunu kolayca çözebileceklerinden şüphe duymuyorum" ifadelerini kullandı.

Seçime 8 ay süre kaldığını belirten Erdoğan, "Cumhur İttifakı'ndaki ortağımız MHP ile birlikte Komisyonlar'da ve Genel Kurul'da sıkı bir mesai ile gündemimizdeki tüm düzenlemeleri yasalaştıracağınıza inanıyorum" dedi.

Kılıçdaroğlu'nun Çağrısına Cevap Verdi: Şimdi Milletimize Sesleniyorum

"Şimdi ekranları başındaki milletimize sesleniyorum:

Önceki akşam geç saatlerde CHP Genel Başkanı, yaptığı bir açıklamayla bizim ömrümüzü verdiğimiz bir mücadeleyle adım adım çözdüğümüz başörtüsü meselesiyle ilgili güya günah çıkartıyor, güya yeni teklif getiriyor.

Gerçi dün açıkladıkları kanun teklifiyle önceki akşam atıp tuttukları arasında dağlar kadar fark var. Ama yine de biz söz üzerinden gidelim. İstiyorum ki milletimizi bu noktada da aydınlatalım.

Doğrusu bu zatın neden böyle bir teklifle ortaya çıktığını anlamakta zorlandık. Çünkü biz bir dönem zulüm düzeyine varan bir konuyu her alanda ülke gündeminden çıkardık. Ülkemizde şu an üniversitelerde ya da diğer eğitim kademelerinde böyle bir mesele var mı? Hayır. Şu an kamuda ya da özel sektörde çalışan, hakiminden savcısına, akademisyenine, subayından polise tüm hanım kardeşlerimizle ilgili böyle bir mesele var mı?

Türkiye bir dönem Meclis'e başörtüsüyle girdiği için kürsüden ey CHP, senin yandaşın, her şeyin, fikir baban, düşünce baban, şimdi ebedi alemde, kürsüden haddi bilmeye davet edilen milletvekilleri görmüştü. Yahu siz de bunları alkışlamıştınız. Meclis'ten dışarı atmak için hep birlikte ayağa kalkıp alkışlamıştınız. Bugün milletvekillerimizle veya diğer kadınlarla ilgili böyle bir sıkıntı var mı? Hayır.

AKP, Cumhur İttifakı, Meclis ve hükümet olarak bu doğrultuda attığımız her adımın kazanını Türkiye olmuştur, milletimiz olmuştur. Yahu Kemal, doğru ol be! Yanına bir iki tane başörtülü bayanı alıp onlara rozet takmakla bu işi çözdüğünü veya çözebileceğini mi sanıyorsun? Dürüst ol dürüst, adam gibi dürüst ol! İstismar siyaseti yaparak milletin karşısına çıkma. Bu zatın artık yaşanmayan bir sorunla ilgili bir gece yarısı ortaya çıkıp kanun teklif etmesinin gerisindeki riyakarlığı görüyoruz da, başka ne hesap var? Onu da değerlendirmemiz lazım. Şimdi size CHP'nin ve Kılıçdaroğlu'nun başörtüsü meselesiyle ilgili riyakarlığını bir videoyla izletmek istiyorum.

Video İzletti

CHP lideri Kılıçdaroğlu'nun başörtüsü meselesiyle ilgili geçmişte söylediği sözleri içeren bir video izleten Erdoğan, şöyle devam etti:

"Önceki bir kez daha altını çizmek istiyorum. Bugün Türkiye'nin gündeminde başörtüsü diye bir mesele artık kalmamıştır.

Geçmişte bu ülkede başörtüsü diye bir utanç verici bir mesele yaşandıysa bunun tek müsebbibi bizzat Kılıçdaroğlu'nun temsil ettiği CHP zihniyeti, CHP faşizmidir.

İşin aslına bakılacak olursa genelde kılık kıyafet, özelde başörtüsü meselesi ne yasa, ne anayasa konusu olmaması gereken tabii bir haktır. Ne diyor? Devletin kurumlarına bu şekilde girilemez, devletin kuralları var... Bu ülkede başını örten niçin örtüyor? Rabbimin emri olduğu için. Bu seni niye rahatsız ediyor? 

"Başörtüsü İçin Yasa Düzenlemesi Gerekmiyor"

Nasıl başı açık bir hanım kardeşimizin bu şekilde hayatın her alanında var olabilmesi için herhangi bir yasa ve anayasa düzenlemesi gerekmiyorsa aynı durum başörtülü kardeşlerimiz için de geçerlidir. Temel hak ve özgürlükler diye bir kalıp var ya, işte başörtüsü hakkı da temel bir haktır. Ama ülkemizin inancına, değerlerine, tarihine, kültürüne düşman olan CHP faşizmi geçmişte bürokratik vesayet ve darbecilerle el ele vererek önümüze böyle bir sorun çıkarmıştır. Ortada böyle bir yasağa mesnet teşkil edecek ne bir anayasa ne bir yasa hükmü olmamasına rağmen zorlama yorumlarla ülkemiz bu tartışmaların içine sokulmuş, insanlarımız mağdur edilmişti. Bu mekanizmayı işleten CHP zihniyetidir. 

Aynı zihniyet 1960 darbesini yaptırdıktan sonra sırf siyasi iktidarı rahatça ele geçirebilmek için milletin adamı olarak gönüllerde taht kuran Menderes'i idam etmekte çekinmemişti. Özal'ın önüne engelleri de aynı faşist kafa çıkarmıştı. Biz mücadelemizi öteden beri hep CHP zihniyetine karşı verdik. Bu faşist kafa geçmişte bir kısım insanların laiklik hassasiyetini istismar etmişti. Şimdi de aynı kafa milletimizin başörtüsü hassasiyetini istismar peşindedir. Hatırlarsanız biz 2008 yılında MHP ile birlikte CHP zihniyetinin emrivakiye dayalı zulmünün önünü kesmek adına başörtüsü tartışmalarını kökten çözecek bir anayasa değişikliği yapmıştık. Bu değişikliği işin özü, böyle bir değişikliğe hiç ihtiyaç olmamasına rağmen yaptığımızı hatırlatıyorum.

"İşte Kılıçdaroğlu'nun İmzası"

Anayasa değişikliği birilerini öyle rahatsız etmişti ki bunu '411 el kaosa kalktı' manşetiyle duyurmuşlardı. Şayet bu düzenleme dönemin AYM'si tarafından anayasanın bu konuda kendisine tanıdığı sınırın ötesine geçerek verdiği kararla iptal etmeseydi Türkiye başörtüsü tartışmalarını o gün geride bırakmış olacaktı. Bu değişikliği AYM'ye götüren kişi kimdi biliyor musunuz? Bizzat Kılıçdaroğlu'nun ta kendisiydi! İşte işte ismi, işte imzası!

Be hey Kılıçdaroğlu! Dürüst ol dürüst! Yalanların yetti yahu! Kılıçdaroğlu'nun iptal başvurusunda yer verdiği, 'başörtüsünün çağdaş demokrasiye tehdit olduğu, kamu düzenini, toplum huzurunu ve beraberliği zedeleyeceği' ifadeleri hem şu şahsın alnına hem de demokrasi tarihimize bir kara leke olarak kazınmıştır."

 

Erdoğan El Yükseltti: Yasa Değil Anayasa Düzeyinde Sağlayalım

Kanun teklifi diye sundukları metin, özellikle sorun itibarıyla hem tüm boyutlarıyla kucaklamaktan hem de arzu edilen şekilde çözmekten uzaktır. Hatta tam tersine geçmişte olduğu gibi kötü niyetli yorumlarla yeni yasakların dayanağı haline gelebilir. Madem bu konuyu kendileri gündeme getirdi. Biz daha öte bir teklifle mukabele edelim. Eğer dürüstsen, samimiysen, şayet bu zat temel bir insan hakkı olan başörtü meselesini ülkenin gündeminden katî şekilde çıkarmakta samimiyse, şayet bu zat gençlerimizin en büyük hassasiyetleri olan özgürlük alanlarından biri konumundaki bu meselenin ahdi temelini güçlendirme sözünün arkasındaysa gelin çözümü yasa değil anayasa düzeyinde sağlayalım.

Üstelik bu konuda elimizde Cumhur İttifakı olarak başlattığımız girişimle Meclis'imizin 2008 yılında ortaya koyduğu bir irade de mevcut. AKP ve MHP olarak o dönemde hazırladığımız 5735 Sayılı Anayasa Değişikliği Teklifi'ni kamuda çalışmayı da kapsayacak şekilde, bu hususta aksi yönde düzenleme yapılamayacağı, uygulamaya gidilemeyeceği açık kaydıyla birlikte yeniden çıkartalım.

Çünkü bugün Meclis'te basit çoğunlukta çıkarılan bir yasayla verilen hakkın yarın başka bir Meclis denkleminde aynı şekilde alınabilmesi mümkündür. Meseleyi anayasa düzeyine taşıdığımızda süreç bu kadar kolay yürüyemeyeceği için daha sağlam bir iş ortaya çıkacaktır.

"Adam Gibi Adamsan Gel Bunu Böyle Yapalım"

Dürüstsen, samimiysen, adam gibi adamsan gel bunu böyle yapalım. Altılı Masa'da seni destekleyen arkadaşların var ya, işte hep beraber gelin bu işi bu şekilde çıkaralım. Böylece CHP'ye 14 yıl sonra üzerindeki utanç lekelerinden en azından 1'ini temizleme fırsatı vermiş olacağız. Teklifinde samimi olup olmadığı Kılıçdaroğlu'nu ilgilendirir. Biz kendi teklifimizi sunuyoruz. Ve ben arkadaşlarıma talimati bugün burada veriyorum. Adalet Bakanı'm, Anayasa Komisyonu'ndaki arkadaşlarım çalışmalarını süratle hazırlayıp önümüze getirecekler. Geri CHP ve başındaki zatın bileceği iştir. Hatta bununla kalmayalım. Aile kurumumuzu da güçlendirerek geleceğimize güvenle bakmamızı sağlayacak ilave değişiklikler de yapalım. Tabii bizim hayalimiz olan ülkemizi yeni, sivil, özgürlükçü bir anayasaya kavuşturma hedefimiz bakidir."

erdoğan şimdi ekranları başındaki milletimize sesleniyorum kılıçdaroğlu başörtüsü