Erdoğan, YPG'ye Terörist Demeyen Üçlü Mutabakatı Övdü: Diplomasi Zaferi

TAKİP ET

AKP'li Cumhurbaşkanı Erdoğan, Madrid'deki NATO Liderler Zirvesi'nin kapanış oturumunun ardından basın toplantısı düzenledi.

AKP'li Cumhurbaşkanı Recep Erdoğan, Türkiye, Finlandiya ve İsveç arasında imzalanan anlaşmaya ilişkin olarak, "Hiç şüphesiz bu muhtıra Türkiye ve milletimiz açısından elde edilmiş diplomatik bir zaferdir." dedi.

'İsveç'in 73 teröristi iade edeceğini' ileri süren AKP'li Cumhurbaşkanı Erdoğan, iadelerin takibini yapacaklarını ifade etti. 

İsveç Dışişleri Bakanı: Erdoğan'a Boyun Eğmedik


Üçlü zirveye ilişkin açıklamalarda bulunan AKP'li Cumhurbaşkanı Erdoğan toplantının sonunda gazetecilerin sorularını yanıtladı. 

Cumhurbaşkanlığı'ndan İsveç ve Finlandiya'nın NATO Üyeliğinin Desteklenmesine Dair 'Somut Kazanımlar' Açıklaması


Türkiye'nin NATO Üyeliğine Onay Verdiği İsveç Başbakanı'ndan 'İade' Açıklaması: Böyle Bir Dosya Geldi mi Bilmiyorum


"Muhtıranın uygulanmasını takip amacıyla daimi bir mekanizma kurulmasına da karar verildi." diyen Erdoğan, "Türkiye'ye yönelik terör propagandalarının engellenmesi konusunda sağlam garantiler almıştır. Böylece Türkiye'nin ilk günden itibaren dile getirdiği hassasiyetle güçlü muhtıraya girmiştir." ifadelerini kullandı.

Finlandiya Cumhurbaşkanı: YPG, Mutabakat Belgesinde Türkiye'nin İstediği Gibi Terör Örgütü Olarak Görülmüyor


AKP'li Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamalarından satır başları şöyle: 

"Yaklaşık 40 yıldır bölücü terörle mücadele eden, binlerce evladını teröre kurban vermiş bir ülke olarak oyalamalara tahammülümüz kalmamıştır. 

İsveç ve Finlandiya'nın NATO'ya üyelik başvuruları bağlamında yaşananlar, Türkiye'nin terör konusundaki kırmızı çizgilerini ortaya koymuştur. İsveç 73 teröristin Türkiye’ye teslim edilmesi için söz verdi.

Hiç şüphesiz bu muhtıra Türkiye ve milletimiz açısından elde edilmiş diplomatik bir zaferdir. 

İsveç ve Finlandiya’nın NATO’ya üyelik sürecinde yaşananlar Türkiye’nin bu konudaki kırmızı çizgilerini ortaya koymuştur. İlk günden itibaren hassasiyetimizi ifade ederek, yapıcı ama kararlı bir tutum sergiledik. İsveç ve Finlandiya liderleri ile dörtlü zirvesini gerçekleştirdik. İmzalanan mutabakat muhtırasının, Türkiye’nin hassasiyetlerinin kabulü olarak görüyoruz, bu başlangıçtır. Asıl olan verilen sözlerin hayata geçirilmesidir. Muhtırada kayıtlı hususların uygulanmasını titizlikle takip edecek ve adımlarımızı buna göre atacağız"


Soru - cevap bölümü


AKP'li Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamalarının ardından basın toplantısında soru cevap bölümüne geçildi: 

Tahıl koridoru: Gerek sayın Putin gerek sayın Zelensky ile bu hafta sonu ya da önümüzdeki hafta başı telefon diplomasimizi sürdürmeye devam edeceğiz. Bir an önce bu koridoru işletmeye çalışacağız. Bizim bölgede 20 kadar gemimiz var. Bu ürünlerin tahliyesini ve üçüncü ülkelere de nakliyelerini sağlamaya devam edeceğiz

F-16 açıklaması: Biliyorsunuz parlamentolar sıkıntıları süreçlerin yaşandığı yerlerdir. bu konuda Sayın Başkan elinden gelen adımları atacağını söyledi. Benim de geniş bir ekibim ABD'deydi. Gerekli görüşmeleri yaptılar. Orada Cumhuriyetçilerle görüşme yapmak suretiyle desteğini almamız halinde Sayın Biden'ın gayretleri sonuç bulacaktır. O yüzden gecikmeden ayrıca bir heyeti de göndereceğiz.

Üçlü muhtıra: Muhtırada kayıtlı hususların uygulamasını titizlikle takip edecek, adımlarımızı buna göre atacağız. Biz parlamentomuzdan bunu geçirmedikten sonra zaten bu iş yürümez. İsveç ve Finlandiya'nın üzerine düşen görevleri yerine getirmesi lazım.

Muhalefetin üçlü muhtırada 'taviz verildiği' eleştirisi: Muhalefet siyaha beyaz der, beyazsa siyah der. Hiçbir zaman olması gerekeni söylemez. Türkiye muhalefeti böyledir. Bütün belgeler ortaya konuldu, konuluyor. Dünya bunu samimi olarak görüyor. Bizim burada attığımız adımlar ilgi uyandırdığı gibi herkes takdirle karşıladı. Terörle mücadelede bütün adımları kendilerine takdim ettik, video kayıtlarını da teslim ettik. Bunlara bakınca daha iyi anlayacaklar. İsveç'teki terör yanlıları ciddi anlamdalar. Muhalefete de dönünce anlatırız. 

Yunanistan'la ilişkiler: Yunanistan’ın tutumu bizim siyaset anlayışımıza asla uymuyor. Son dönemde özellikle kendisine (Miçotakis'e) İstanbul’da verdiğim yemekten sonra bir teklifte bulundum. Biz aramızdaki ilişkileri ikili yapalım, üçüncü kişileri aramıza sokmayalım dedim. Buna göre ABD’de Senato’da yaptığı konuşma ile bizim bu anlaşmamızı 2-3 hafta sonra tamamen tersine dönüştürdü. Sadece onunla kalmadı Davos’ta da aynısını yaptı. Adalar, adacıklar. Buraya özel ziyaretler yapıp, bu ziyaretlerde de silahlandırmak gibi gayretin içine girdi. Bu adalar, adacıklar ters olaydır. Oraları silahlandıramazsınız. Yunanistan böyle bir adımın içerisine girdi. ABD’nin burada üs kurma olayları, Rusya’ya karşı cevabı alınıyor. Benim halkım bunları yutmuyor.

'Teröristlerin' iadesi: İsveç 73 teröristin Türkiye'ye iadesi için söz verdi. Bunları iade edecekler, yazılı kayda da alındı. 

(Türkiye pek çok listede en fazla gazeteciyi gözaltına alan ülke konumunda. Bu konuda görüşleriniz nedir?) Bunlar öncelikle Türkiye'de 40 bin vatandaşımız öldürüldü. Diyarbakır anneleri 1100 gündür HDP önünde bekliyor. Bu anneler çocuklarını bekliyor. Önce Freedom House buraları ziyaret etsin. Bu evlatları kaçıran PKK'lılar, YPG'liler bunu özgürlük adına mı yapıyor? Özgürlük tanımını iyi bileceğiz. Sizin özgürlük tanımınız benim özgürlük alanıma kadardır. Bugün Kandil'de 15 yaşındaki kız çocuklarına boyları kadar silah veriliyor. Bunlara bakalım önce. Şu anda ülkemde cezai bir durum olmadıktan sonra gazeteci, kalemşör, fikir adamları... Bunlardan cezaevinde olan yok. Bunların hepsi dezenformasyon.

(Sizin uyguladığını diplomasi çok yeni ve nadir bir diplomasi. Buna bir açıklama getirir misiniz?): Ben bir siyasetçiyim. Belediye başkanlığından cumhurbaşkanlığına kadar bu süreci yaşadım. Bir şeyi öğrendim: Siyaset kavga gürültü işi değildir. Siyaset daha çok eğer barışa endeksliyse, ne kadar dost kazanırsanız o kadar kayıpsınız. Benim Sayın Putin ile geçmişim eski. Sayın Zelensky ile daha yeni. Fakat siyasette Ukrayna'da iş başına geldiği andan itibaren ilişkilerimiz devam etti. Ortada bir gerçek var: Biz arabuluculuk yapacaksak en önemli adımlarımızdan birisi ne oldu? İki tarafın temsilcilerini bir araya getirdik. Onlar da yeni süreci başlattılar. Ben istiyorum ki bu süreci hızlandırarak devam ettirelim. Hele ki tahıl krizinin olduğu bir dünyada Ukrayna'dan bunu çıkartabilirsek, krizi çekenler bir rahatlama yaşayabilirler.