Erdoğan'dan Eski Bakanlarına Dolandırıcılık Suçlaması

TAKİP ET

AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, aylardır süren Şehir Üniversitesi tartışmalarına katılarak AKP döneminde görev yapmış birçok bakanı görevde bulundukları sürede dolandırıcılık yapmakla suçladı

AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, aylardır süren Şehir Üniversitesi tartışmalarına katılarak AKP döneminde görev yapmış birçok bakanı görevde bulundukları sürede dolandırıcılık yapmakla suçladı. Geçtiğimiz günlerde Mimarlar Odası, İstanbul Şehir Üniversitesine Kartal'daki eski TEKEL arazisinin devriyle ilgili çeşitli davalar açmış ve son olarak Danıştay, bedelsiz arazi devri gerekçesiyle yürütmeyi durdurma kararı almıştı. Üniversitenin bu araziyi ipotek gösterip Halkbank'tan kredi almış olması nedeniyle Halkbank da Danıştay'ın kararına dayanarak önce üniversitenin kredi teminatlarını durdurmuş, sonra da tüm bankalardaki varlıklarına tedbir koymuştu. Gerilimin kaynağının eski Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun AKP'ye karşı bayrak açarak yeni bir parti kurma sürecine girmesi olduğu iddia edilmiş ve öğrencilerle, akademik kadronun mağduriyet yaşayacak olması nedeniyle söz konusu karar eleştirilmişti. Erdoğan, bu iddiaları "Tezgah başka. Biz ne oradaki öğrencilerin ne de akademisyenlerin düşmanıyız" sözleriyle yalanladı ve kendisinin hem başbakanlığı hem de cumhurbaşkanlığı döneminde görev yapmış birçok AKP'li bakanın dolandırıcılık yaptığını iddia etti. "Hani Bunlar Dürüsttü? Dürüstlüğünüz Buysa Ülke Batmış" Erdoğan'ın kendi bakanlarını dolandırıcılıkla suçlayarak Davutoğlu ve Babacan hareketlerini eleştirmeyi amaçlarken bir bakıma itirafta bulunduğu açıklamasının ilgili kısmı şöyle: "Malum İstanbul’da bir şehir üniversitesi meselesi ortaya çıkardılar. Ve bu Şehir Üniversitesi meselesinin özellikle bir siyasi ayağında bizim olduğumuzu, bir siyasi ayağında da malum zatın olduğu söyleniyor. Şunu çok açık ve net söylemek zorundayım; Şehir Üniversitesinin tahsisini Başbakanlığım döneminde yapan benim. Tahsisini yapan ben olduğuma göre daha sonra malum zat Başbakan olunca bu tahsisi Şehir Üniversitesi’ne mülkiyet devrine dönüştürmüştür. Türkiye’de hiçbir üniversiteye tapu ile mülkiyet devri yoktur, olmamıştır. Bunlar dürüstlüğü kimseye bırakmıyor değil mi? Öksüz yetimin hakkını kalkıp kurdukları üniversiteye tapu devri yapmak suretiyle, özelleştirme yüksek kurulu başkanı sıfatıyla bunu sağlıyor. Peki bu nasıl doğruluk. Peki yanında kim var? Sayın Babacan var onun da imzası var bu işin altında… Başka kim var; Mehmet Şimşek var. Başka kim var; O zaman Ulaştırma Bakanı olarak, Özelleştirme Yüksek Kurulunun içinde olan Feridun Bilgin var. Hani bunlar dürüsttü. Dürüstlüğü bunlar kimseye bırakmıyordu. Dürüstlüğünüz buysa bu ülke batmış. Ben bunu niye anlatıyorum. Kimin ne olduğunu yaptıkları ile öğrenin diye. Bitmedi. Ve bunlar Halk Bankasını da dolandırmaya çalışıyorlar. Halk Bankasından bunlar kredi talebinde bulunuyorlar. Halk Bankası bunlara ciddi bir kredi veriyor. Fakat bunlar Halk Bankası’na ödemelerini yapmıyorlar. Tabi ödeme yapmayınca Halk Bankası da kendilerini sürekli uyarıyor. Şu anda Halk Bankası’na olan borçları 417 milyon noktasında. Şimdi yapılandıralım diyorlar. Neyi nasıl yapılandıracaksın? Yaptıkları kampanya şu; Spor kulüplerinin borçları yapılandırılıyor da Şehir Üniversitesi’nin ki niye yapılandırılmıyor. Ya sen Halk Bankası’na teminat bile vermedin. Futbol kulüplerinin bütün tribünlerdeki gelirlerine banka el koyuyor. Senin neyine el koyacak? Maltepe’de Tekel’e ait olan yer, zamanında benim tahsis ettiğim, bankaya teminat gösteriyorlar. Bunu mu banka teminat kabul edecek. Bunu da geç… Bir başka alavera dalavera daha yapıyorlar. O da; Alacağımız öğrencilerin ödemelerine ipotek koyun. Sen mevcut kotanı doldurmamışsın. Böyle bir kotayı nasıl oluyor da bankaya teminat gösteriyorsun. Tabi bizi halef-selef olduğumuz Cumhurbaşkanı aradı. ‘Siz bu işi arzu ederseniz halledersiniz’ dedi. Kendisine ‘temenni ederdim ki siz benim yerimde olun. Biz geçmişte bankaların nasıl iflas ettiğini biliyoruz. Hamdolsun 17 yıldır bizim dönemimizde bizim bankalarımızın hiçbirisi kasaları boşaltmadı biz de kasayı boşaltamayız.’ İşin başından itibaren Ülker Grubu buraya ciddi destekler verdi. Daha sonra Ülker Grubu da buradan çekildi. Ülker Grubu bizim desteğimizi de açık net söyledi. Şunu net söyleyeyim; Buranın hamisi Marmara Üniversitedir. Şimdi de ne diyorlar biliyor musunuz; ‘Marmara Üniversitesi borçları ödesin'. YÖK’te kendilerine ‘O zaman siz de mütevelli heyetini bırakın. Marmara Üniversitesi yaptığı atamalarla burayı götürsün’, ‘Yok’ diyorlar. ‘Mütevelli Heyetini bırakmayız’ diyorlar. Tezgah başka. Biz ne oradaki öğrencilerin ne de akademisyenlerin düşmanıyız. Hiçbir vakıf üniversitesinde bunların yaptığı gibi bir uygulama yok." Bir Dönem AKP'nin En Etkili İsimleriydi AKP lideri Erdoğan'ın dolandırıcılıkla itham ettiği isimler, AKP hükumetlerinde en önemli görevlerde bulunarak Erdoğan tarafından devlet idaresinin iplerinin teslim edildiği siyasilerdi. Erdoğan'ın konuşmasında "malum zat" diyerek adını telaffuz etmekten kaçındığı Ahmet Davutoğlu; 2003-2009 arasında dönemin başbakanı Erdoğan'ın Dış Politika Danışmanı olarak görev yaptı. Yeni bir parti kurmaya hazırlanan Davutoğlu, 2009 ile 2014 yılları arasında 60 ve 61. hükumetlerde Dışişleri Bakanlığı, 2014-2016 arasında da 62. hükumetin Başbakanlığı ve AKP Genel Başkanlığı görevlerini yürüttü. Dolandırıcılık iddiasıyla karşı karşıya bulunan bir diğer isim, Ali Babacan. Babacan, 58. ve 59. hükumetlerde Ekonomiden Sorumlu Devlet Bakanlığı görevinde bulundu. 60. hükumette Dışişleri Bakanı ve Avrupa Birliği ile müzakerelerde Başmüzakereci olarak görev yaptı. Daha sonra bir süre Dışişleri Bakanı olarak bir süre görevine devam eden Babacan, 61 ve 62. hükumetlerde de Başbakan Yardımcısı olarak bulundu. Babacan'la beraber hareket ettiği konuşulan Mehmet Şimşek, Erdoğan'ın kurduğu 60. hükumette Ekonomiden Sorumlu Devlet Bakanı olarak yer aldı. Daha sonra Maliye Bakanlığı görevine getirilen Şimşek, Davutoğlu ve Binali Yıldırım'ın başında bulunduğu kabinelerde Başbakan Yardımcısı olarak da görev yaptı. Yine Erdoğan'ın hedef tahtasına oturttuğu isimlerden Feridun Bilgin de 62. hükumette Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı olarak görev yaptı.