Eren Erdem Ödüllendirilmesinin Hakkını Veriyor: Bugün Seçim Olsa, Doğru Aday Yine Kemal Kılıçdaroğlu

TAKİP ET

Eren Erdem, Kılıçdaroğlu tarafından Genel Başkan Yardımcısı yapılmıştı.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun adaylığı için en çok uğraşan isimlerden birisi olan ve seçimlerden sonra Kılıçdaroğlu tarafından CHP Genel Başkan Yardımcısı yapılarak ödüllendirilen Eren Erdem Diken'den Altan Sancar'a konuştu. Erdem, "Erdoğan'a kaybetmedik, yedi düvele kaybettik." dedi.

"Kamuoyu sizden seçimi niye kaybettiğinize dair bir açıklama bekliyor… Partinizin bir hatası yok mu?" sorusuna şu yanıtı verdi:

"Elbette bizim yaptığımız bazı temel hatalar oldu. Birincisi ‘PKK CHP’yi destekliyor’ söylemi karşısında daha sert bir duvar örebilirdik. Şimdi bu da topyekûn bir meseledir, bu sadece Kılıçdaroğlu’yla alakalı bir mesele olarak tartışılamaz. Parti kurullarını bağlar, bütün sürecin bütün aktörlerini bağlar. Bununla ilgili bir tahlili daha doğru yapabilirdik. Ama açık konuşalım, bu düzeyde bir şey beklemiyorduk. Evet, biz korkunç bir şey olacak diyorduk. Korkunç bir dalga geliyordu. Recep Tayyip Erdoğan’ın iktisadi politikalar üzerinden toplumu ikna edebilecek mermisi ve barutu kalmamıştı. Yeni bir kutuplaşmaya ihtiyacı vardı. Ancak bu kutuplaşmanın ne kadar sert ve marjinal olabileceğini öngörmek mümkün değildi.

Kılıçdaroğlu Trolleri Ödüllendiriyor: CHP MYK'da Eren Erdem'e Görev

Geldiğimiz nokta itibariyle, kazanamadık. Ama Recep Tayyip Erdoğan’a yenilmedik. Yedi düvele kaybettik. Yapılması gereken mücadeleyi verdik.

Hiçbir menfaat beklemeden savaştık. Terimizin son damlasına kadar evimize girmeden mücadele ettik. Maalesef yalanlarla, kurgularla, montajlarla, sahtekarlıklarla, uluslararası müdahalelerle baş edemedik."

Erdem, "Kemal Kılıçdaroğlu doğru aday mıydı?" sorusuna "Evet, doğru adaydı." yanıtını verdi. "Bugün olsa yine aday olmasını ister miydiniz? Neden?" sorusuna ise şu karşılığı verdi: 

Bugün baktığımız yerden, topyekün eksiklerimizi görebiliyoruz. Bunları giderip sayın Kılıçdaroğlu’nu fevkalade rahatlatacak ortamı sağlamak kaydıyla yine isterdim.

Kemal Kılıçdaroğlu doktrini doğru ve Türkiye’nin ihtiyaç duyduğu bir siyasal proje üretmiştir. Bunu, sürekli bagajlarla anılan ve Türkiye’nin farklı kesimleriyle onarılmaz düzeyde ilişkileri zedelenmiş bir siyasi hareket olarak görülen Cumhuriyet Halk Partisi’ni, sağdan sola her görüşten oy alabilen bir cumhurbaşkanı adayı çıkartan siyaset, tam olarak Kılıçdaroğlu doktrininin özetidir. Ve bu anlayış gelişerek, büyüyerek, partinin siyaset yapış şekli değişerek sürdürülmelidir. Ve bu değişimi sayın Kılıçdaroğlu başlatmıştır.

Demin saydığımız devasa olanaklar karşısında, yıllarca hep bagajıyla anılmış bir siyasi parti olan Cumhuriyet Halk Partisi’nin yüzde 48’lik bir makasa hitap edebileceği ve onları sandığa yönlendirebileceği bir alanı Kılıçdaroğlu doktrini sağlamıştır.

Bir kere bu makası da doğru tarif etmek lazım.

Yani Türkiye’nin tarihi boyunca her döneminde derinleşmiş ve belirginleşmiş fay hatlarına rağmen oluşmuş bir 25,5 milyonluk oy var burada.

Bu 25,5 milyonluk oyun içerisinde Kürt seçmen de var, ülkücü seçmen de var. Refah Partili seçmen de var. Liberal seçmen de var. Sosyalist seçmen de var. Bunu başarabilecek yaklaşımı biz inşa etmeye çalıştık. Doğru yaklaşım buydu. Bu doktrin ısrarla savunulması gereken bir doktrindir.

Bunu palyatif bir seçim projesi olarak değil, aynı zamanda söylemiyle ve eylemleriyle Cumhuriyet Halk Partisi’nin bunu hitap edebilir hale getirebilecek değişimi gerçekleştirdik.

Bir siyaset biçimi olarak sayın Kılıçdaroğlu’nun ortaya koyduğu yaklaşım tam olarak buydu: kalıcı değişim. Bunun içerisinde helalleşmeyi koyabiliriz. Bunun içerisine geçmişteki birtakım hatalarla yüzleşmeyi koyabiliriz. Bunun içerisine söylem yelpazesini Türkiye’nin sağından soluna kapsayıcı, kucaklayıcı bir yere taşımayı koyabiliriz. Bunun içerisine bugünün en tehlikeli siyaset oyunu olan bana göre neo-popülizmin tuzağına düşmeyen yapıcı ve makul bir siyaset hattı örme çabasını koyabiliriz.

Tüm bunları üst üste koyduğumuzda evet bu siyaset doğruydu.

Sayın Kılıçdaroğlu yapılması gereken her şeyi yaptı. Koşması gereken her şeye koştu. Gitmesi gereken her yere gitti. Dokunması gereken her yere dokundu.

Babala TV’de bir cumhurbaşkanı adayı olarak çıkıp çok sert sorulara cevap verecek olgunlukta ve ikna edici fonksiyonda bir lider olduğunu gösterdi.

Bugün adeta bu düzeyde büyük bir değişimi ortaya koymuş bir siyasi aktör, kamuoyu üstüne alınmasın, birkaç kişi özelinde söyleyeceğim, son derece ağır hakaretlere maruz bırakılarak linç ediliyor.