Ev

Geçtiğimiz günlerde MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, daha önce İYİ Parti tabanına yaptığı 'eve dönün' çağrısının bir benzerini Meral Akşener için de yaptı

Geçtiğimiz günlerde MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, daha önce İYİ Parti tabanına yaptığı “eve dönün” çağrısının bir benzerini Meral Akşener için de yaptı. Akşener, Bahçeli’yi doğrudan muhatap almadan Erdoğan’a cevap verdi. Erdoğan da Bahçeli’nin çağrısını yineleyen bir konuşma yaparak Akşener’i Cumhur İttifakı’na davet etti. Bu hâl ile İYİ Parti “rejimin meşru gördüğü bir parti” konumuna geldi. Bu konum İYİ Parti açısından olumlu mu olumsuz mu olduğu ayrı bir tartışma konusudur. Siyasette ev neresidir, yuva nerededir? Sürekli parti değiştiren ve “fırıldak” lakabını alan eski siyasetçilerimizi bir kenara bırakıp bu yuva mefhumunu futbol üzerinden değerlendirmek istiyorum. Kulüp taraftarları, simgeleşmiş oyuncularının ezeli rakiplerine transfer olmasını pek içine sindiremezler. Yakın dönem futbol tarihimiz bunun sayısız örnekleriyle doludur. Giden oyuncu hain ilan edilir ve protesto edilir. Protesto edilen bu tip futbolcuların geri dönüşleri esnasında da homurdanmalar başlar. Örneğin kariyeri boyunca büyük takımların hepsinde oynamış olan Burak Yılmaz’ın Beşiktaş’a geri dönüşü sırasında Beşiktaş’ın en büyük taraftar grubu olan Çarşı, sert bir bildiri yayınlamış ve Yılmaz’ı takımda istemediklerini ifade etmişlerdi. Yılmaz da Beşiktaş’a dönünce “yuvasına geldiğini” ifade etti ve sonuç; Burak Yılmaz Beşiktaş kaptanlığına kadar yükseldi. Bu sezon transfer döneminde ise çok ilginç örnekler gördük. Galatasaray, ezeli rakiplerine transfer olmasa dahi yoğun bir şekilde protesto ettikleri Arda Turan’ı “eve” geri çağırdı. Fenerbahçe de aynı dönemde Beşiktaş’a giden sağ ve sol bekleri Gökhan Gönül ve Caner Erkin’i aynı günde “eve” dâhil etti. Bu iki oyuncunun evden ayrıldıklarında, yani Beşiktaş’taki dönemlerinde yaptıkları yazının konusu… Fenerbahçe taraftarının büyük bir kısmı iki oyuncunun da para için kulübü terk ettiklerini düşündü. İki oyuncu da Şükrü Saraçoğlu Stadı’na geldikleri maçlarda yuhalandı. Hatta Gökhan Gönül’e üzerinde kendi fotoğrafı olan sahte dolarlar fırlatıldı. Burada iki oyuncunun hâl ve hareketleri, taraftarın ilerleyen yıllardaki tutumunu belirledi. Gökhan Gönül, üzerine sahte dolarlar atılmasına rağmen eski kulübü hakkında olumsuz konuşmadı hatta Fenerbahçe’ye gol attığında sevinmeyerek sempati topladı. Caner Erkin ise Şükrü Saraçoğlu’ndaki bir Fenerbahçe – Beşiktaş maçında Beşiktaş taraftarının önünde diz çökerek “ben artık Beşiktaş camiasının evladıyım” mesajını verdi. Bu hareketler, iki oyuncuya karşı bakış açılarını müspet-menfi olarak değiştirdi. Neticede iki oyuncu da Fenerbahçe’ye döndü. Kulübün Gökhan Gönül için hazırladığı videoda Gönül Fenerbahçe’de son giydiği formayı çıkarıp bu sezonun formasını giyerek “bıraktığım yerden devam ediyorum” mesajı verildi. Caner Erkin’in transferinin duyurulduğu videoda ise fenomen dizi Ezel’in fenomen karakteri Ramiz Dayı’nın şu sözleri yankılandı: “Hayatın kuralı bu yeğen… Ne kadar uzağa gidersen git başladığın yere dönersin sonunda… Ne kadar değişirsen değiş, nerede mutlu olduysan hep oraya çevirirsin kafanı… Ne kadar terbiye etsen de susturamazsın içindeki canavarı… Nereye gidersen git yeğenim şunu unutma: Herkes gün olur evine geri döner” Siyasetçinin evi, yuvası olur mu? Olursa MHP bizim evimiz miydi? Evimizse, evden giderken nasıl davrandık? Yeni yerimiz “ev” oldu mu? Yoksa artık meselelere duygusal değil profesyonel olarak mı bakmamız gerekiyor? Bu soruları kendimize sormamızın vakti geldi de geçiyor bile… Kağan Bahadır Küçükalcan