G-7 Çin'e Karşı Beklenen Birliği Sergileyemedi

TAKİP ET

Avrupalı liderler, beklenen politikaları uygulamaya koymaktan çok uzak bir seyir izleyen G-7 Zirvesi'nde ABD'den ayrılarak Çin'e karşı 'denge' politikasını sürdürmeye devam edeceklerinin sinyallerini verdi.

Bu yıl G-7 Zirvesi, insanlık için tarihteki en büyük tehditlerden biri haline gelen Çin Halk Cumhuriyeti'ne karşı nasıl bir tavır takınılacağına ilişkin merakın had safhada olduğu bir tablo içerisinde tamamlandı.

ABD Başkanı Joe Biden, toplantıda Avrupalı müttefiklerini Çin'in otokrasisine, insan hakları ve küresel ekonomik kural ihlallerine karşı birlik olmaya ikna etmeye çalıştı. Biden, Pekin'in demokrasi için küresel bir tehdit olduğu konusunda müttefiklerini ikna ettiğine emin olsa da Avrupalı liderlerin Zirve sonrası yaptığı açıklamalarda Çin'e dair kullandığı ifadeler ve Zirve'nin sonuç bildirisinde tercih edilen yumuşak dil, dünyayı Biden'ın yaratmaya çalıştığı algıdan farklı bir gerçekle karşı karşıya bırakıyor.

NATO Zirvesi'nin gündeminde de beklentinin altında bir yer edinen Çin tehdidi için en azından Batılı değerleri paylaşmadığı ve askeri olarak NATO'nun gücüne her geçen gün daha fazla yaklaştığı ortaya koyulmuştu.

G-7 sonrasında ise kamuoyu ile paylaşılan açıklamalar, Avrupa'nın bu tehdidi tam manasıyla anlayamadığı noktasında haklı bir endişeyi tetikledi. Alman Şansölye Angela Merkel'in Çin yorumu akıllara durgunluk veren bir 'denge' vurgusunun gölgesi altında kaldı. Şansölye, "Çin birçok konuda rakibimiz olduğu gibi birçok konuda da ortağımız" cümlesini kurmayı tercih etti.

Tıpkı Merkel gibi hayal kırıklığına sebep olan bir diğer açıklama da Fransız lider Emmanuel Macron'dan geldi. G-7'nin Çin'e düşman bir kulüp olmadığı vurgusunu yapan Macron, iklimden ticaret ve kalkınmaya kadar pek çok konuda Çin ile işbirliği yapmak istediğini dile getirdi.

Cılız Mutabakat Dahi Çin'i Ayağa Kaldırdı

Avrupalı liderlerin tavizleri nedeniyle G-7'de geniş çaplı bir mutabakata varılamasa da ekonomik tedbirler alınması yönünde umut verici adımlar atıldı. Biden'ın gündeme taşıdığı Kuşak ve Yol'a karşı bir alternatif üretme fikri, liderler tarafından kabul gördü.

Yanı sıra Çin'in Doğu Türkistan ve Hong Kong başta olmak üzere işgal altında bulundurduğu topraklarda insan haklarına riayet etmeye davet edilmesi de dikkat çeken ifadeler arasında yer aldı. 

Çin Virüsü'nün kaynağına ilişkin şaibelerin aydınlatılmasının önünde aşılamayan Pekin engeli de G-7 Zirvesi'nin ardından yayımlanan sonuç bildirgesindeki başlıklardan biriydi.

İnsanlığı Çin'e karşı koruyacak bir politikanın ilan edilmesinden uzak ve Çin'le mücadeleden imtina edileceğinin adeta üstü kapalı bir şekilde ilanı niteliğindeki bu bildiri dahi Çin'i harekete geçirdi. Komünist Rejimin Londra'daki Büyükelçiliği, bildiride yer alan ifadelerin Çin'in iç işlerine müdahale anlamına geldiği ve ülkelerinin itibarının karalanmaya çalıştığını söyleyerek bildirinin neticesini kınadı.

g-7 zirve nato angela merkel abd çin çhc joe biden emmanuel macron fransa almanya ab avrupa birliği avrupa işbirliği çin tehdidi denge