Güney Azerbaycan Türkü Ramin Saedi'yi Geri Gönderme Merkezinde Ziyaret Eden Süha Çardaklı, Saedi'nin Söylediklerini Aktardı

Geri Gönderme Merkezi'nde tutulan Milliyetçi gazeteci Ramin Saedi, birlikte yargılandığı arkadaşı Süha Çardaklı tarafından ziyaret edildi. İran'da idam edilme riski bulunan Ramin Saedi yaşadıklarını Süha Çardaklı'ya anlattı.

Hukuksuz yere tutuklanan Milliyetçi gazetecilerden Süha Çardaklı, İran'a gönderilip idam edilme riski bulunan Milliyetçi gazeteci Ramin Saedi'yi Kırklareli Geri Gönderme Merkezi'nde ziyaret etti. 

Güney Azerbaycan Türkü Saedi, sosyal medya hesabı üzerinden milliyetçi paylaşımlar yapması sebebiyle tutuklanmış ve milliyetçi gazetecilerle beraber görülen davanın ilk duruşmasında tahliye edilmişti. Ancak Saedi tahliyeden sonra geri gönderilme merkezine gönderildi. Saedi, idam edilme riskinin bulunduğu İran'a gönderilmek isteniyor.

Ramin Saedi ile görüşen gazeteci Çardaklı, X hesabından yaptığı açıklamada Ramin'in herkese selamı olduğunu söyledi. Direnmekten vazgeçmeyeceğini söyleyen Milliyetçi gazeteci Ramin Saedi, birlikte yargılandığı arkadaşı Süha Çardaklı'ya yaşadıklarını anlattı. 

Süha Çardaklı, Güney Azerbaycan Türkü Ramin Saedi'nin anlattıklarını şu şekilde aktardı: 

"Ramin’in herkese çok selamı var. Sincan’da olduğu gibi orada da dimdik ayakta. Pes etmeyeceğini, direneceğini söyledi.

Orada tek kişilik, bomboş ve küçük bir hücrede kalıyormuş. Maalesef televizyonu, gazetesi vs. yok. Hatta aynası bile yokmuş. Ayna talebi, “Şahısların kendisini kesme riski var” denilerek reddedilmiş. 1 hafta telefon edemeyecekmiş, bozuk olduğunu söylemişler. Camdan rüzgar geliyormuş ve içerisi soğukmuş, bu yüzden hasta olmuş ama şimdi iyiymiş.

Cuma günü, burada paylaşım yaparak Ramin’in kabanı olmadığını ve ona kaban götüreceğimi söyleyip, Trakya’daki avukat arkadaşlara “Ramin’e ziyaret moral olur” ricasında bulunmuştum. Ziyaret etmekle kalmamışlar, benden önce 2-3 kişi mont götürmüş :) Çok mutluydu. Lütfen fırsat bulabilen diğer avukat arkadaşlar da ziyaret etsinler. İnsanın dört duvar arasındayken en çok insana ihtiyacı oluyor.

Durum bu şekilde. Hukuki açıdan bir gelişme yok. Oradan salıverilmesi yönündeki talebe hâlen yanıt verilmemiş. Tüm siyasilerden taşın altına ellerini sokmalarını bekliyor. Ona yazdığım notta söz verdim: “Çok az kaldı. Seni oradan çıkaracağız kardeşim” dedim. Çıkaracağız da."