İbrahim Dülger'in Ardından -1-

İbrahim Hoca, kelimelere sığmayacak kadar ağırlığı ve hacmi olan bir ülkücüydü

İbrahim Hoca, kelimelere sığmayacak kadar ağırlığı ve hacmi olan bir ülkücüydü. Tek terlikle yola çıktığını anlatırdı... Bugün geldiği noktaya şükreden ve hep üreten insandı. Bazen öfkesi dağlara sığmayan, samimi hep iyi niyetli bir kişiliği vardı. Ülkücülükle yatar ve ülkücülükle kalkardı. Beraber yıllarca yöneticilik yaptık, hem oda arkadaşlığı hem ev arkadaşlığı yaptık... Çok becerisi olan Dülger Hocanın, - Bir defa kısa mesafe atletliği vardı (Yani sporcuydu). - Müzikle içli dışlıydı (Koçlarca sazı çalabilen ve söyleyen) sanatçıydı. - Hukuk fakültesini bütün zorluklara rağmen bitirmiş ve mesleğinin en zirvesine çıkmış (ceza hukuku profesörü) hukukçuydu. - Hiç yerinde duramaz, hareketin haline üzülen ve çözüm üretmeye çalışan biriydi (Çalışkan ve üretkendi). - O herkesin ülkücü olduğunu gizlediği zamanlarda övünerek ülkücülüğünü anlatan (bağlı olduğu üniversitenin rektörü Halil Cin'e, haksızlıklarına kafa tutacak kadar) ülkücüydü. - İbrahim Hoca maddi beklentisi olmayan, harekette alacağı parayı "Teşkilatın ihtiyacı varsa almayayım" diyecek kadar fedakardı. - Hoca, kendisine bir üst görev verildiği zaman "Biz kimiz bu göreve talip olacak" diyecek kadar mütevazıydı. - Okuduğu ve okuttuğu yıllarda bile harekete katkım ne olabilir hesabı yapacak kadar bonkördü. - Yarın ne olacak hesabı yapmayacak kadar, Avrupa'ya eğitime geldiği zaman, üniversiteden atılma pahasına Türk Federasyonunda görev alacak kadar idealistti. - İbrahim Hoca ahde vefası zirvede olan ender ülkücülerden biriydi, teşkilat onu dışlamasına rağmen çağrılan yere gitmede tereddüt etmeyen vefalı bir insandı. - Düşündüğünü söyleyebilen, söylediğini uygulayabilen ender insanlardan biriydi. Gece başka, gündüz başka, insanların yüzüne karşı ayrı, arkalarından ayrı konuşmayan dürüst bir kişiydi. - Hiçbir beklentisi yoktu (bir defa milletvekili adaylığı genel merkezin ısrarı sonucu) zaten o günden sonra sigaraya başlamış ve siyasetten nefret etmeye başlamıştı. İbrahim Hoca anlatmakla bitmez, tıpkı kendi hayatı gibi çünkü çok enerjik, çok yönlü, neşe kaynağı olduğu kadar öfkeli ve duygusaldı. Hoca unutulmamalı, Hocanın hayatı hep diri kalmalı, gelecek nesillerin örnek alacağı birçok özelliği olan bir kişiydi. Hocayı yazmaya devam edeceğim, Allah rahmet eylesin. Ölümünün 1. yıldönümünde rahmetle anıyorum.