İktidar Medyasının 'Başörtülü Kadınlara Saldırdı' Diye Servis Ettiği Görüntülerdeki Kadın Akli Dengesi Bozuk Bir Yabancı Uyruklu Çıktı

İktidar medyası yine iş başındaydı.

Dün Esenyurt'ta bir kadın yoldan geçenlere saldırmaya başladı. Gözaltına alınan kadının yabancı uyruklu olduğu ve akli dengesinin bozuk olduğu öğrenildi.

İstanbul Valiliği'nden yapılan açıklamada şunlar aktarıldı:

"13.09.2023 tarihi saat 14.20 sıralarında Esenyurt ilçesi Mehterçeşme Mahallesi’nde bir kadının etraftaki insanlara saldırması olayıyla ilgili olarak yapılan çalışmada;

Olayı gerçekleştirdiği ve akli dengesi yerinde olmadığı belirlenen S.J. isimli kadın Esenyurt ilçesinde gözaltına alınmıştır.

Olayla ilgili adli süreç başlatılmıştır."

Ancak iktidar medyası olayı "başörtülü kadınlara saldırı" olarak yansıttı. İktidar medyası dışında da X'te paylaşım yapan birçok hesap ve AKP trolü olayı aynı şekilde yansıttı. 

Kadının saldırdıkları arasında olan E. isimli kadın yaşadıklarını TamgaTürk'e anlattı. Söz konusu yabancı uyruklu saldırganın kendisine polis karakolu içinde saldırdığını belirten genç kadın yaşananları şöyle aktardı:

"Dün ablamla beraber saat 7 gibi Esenyurt Mevlana Karakoluna evrak teslim etmeye gittim. Dış kapıdan geçtik, iç kapıdan binaya giriş yapmadan önce sigara içtik. Bahsedilen kadın da sivil polisler ile iç kapı, yani binanın girişinde sigara içiyordu. Zaten saçları sırılsıklam, ayağında terliklerle değişik bir görüntü içerisindeydi. Bahsettiğim bölgede uyuşturucu problemileri olduğu için kadını uyuşturucu için getirdiklerini düşündüm. Devamında içeri girerken kapının ortasında duruyordu ve gözlerini üzerimize dikmişti. Zar zor yanından geçtik bakmamaya çalıştım çünkü belli ki sorunlu bir karakterdi.

İçeri girdiğimizde polise kısaca hangi sebepten geldiğimizi söyledik azarlar bir tavırla dışarıda sıra beklememizi daha 6 konu daha olduğunu söyledi, tekrar kadının yanından geçtik. O sırada başka konular olduğunu duyunca ablam kadının mağdur olduğunu kocasından dayak yediğini vs düşünmüş ancak ben öyle olmadığını anladım. Gözlerini dikmiş bana bakarak bir şeyler fısıldıyordu, ablamı uyardım ve ordan uzaklaştık. Ablama bana dönmesini, göz göze gelmemesini söyledim.

Ablamı kendime çevirdim yani kadına arkası dönüktü benim yüzüm kadına dönüktü tekrar sigara içmeye başladık. Sonra kadın yavaşça yanımıza gelmeye başladı. Nedense kadının saldırgan olduğunu bilmelerine rağmen hiçbir polis kadını tutmadı ve kimse bizi uyarmadı. Artık biz ablamla yan yana duruyorduk, yani ikimizin de suratı kadına dönük şekilde ablamla dip dibe duruyorduk. Kadın geldi, aramıza girdi bişeyler fısıldadı. Ben dibimde olduğu için yüzümü çevirmiştim. Kafama vurdu ve kendine çevirdi beni sonra diğer eliyle tekrar yüzüme vurdu ve suratımı çizdi.

Sonucunda ben bu hale geldim, bu işin komik tarafı, komiser benimle dalga geçer gibi "Sakin ol biz de sabahtan beri bununla uğraşıyoruz ne yapalım kadının kolundan mı tutalım" dedi. 

Üniformalı polis vardı, yanımızda dur diye yalvardım. Çünkü kadını tutamıyorlardı ama dümdüz devam edip gitti. Oradaki hiçbir polisin umrunda olmadı bu. Üzerine benimle dalga geçer gibi şikayetçi olacak mısınız bile demedi, polis vazife ve salahiyet kanununa bakarsanız bunu yapmak zorunda, saldırgan şüpheliye kelepçe takmak zorunda.

Yani karakolda saldırıya uğradım. Beş polis, bir komiser hepsi saldırganın yanında olmasına rağmen beni koruyamadılar ve sabahtan beri o kadınla uğraştıkları için dert yakındılar.

Tüm bunlar yaşanırken o anki panikle babamı aradım. Telefonu küçük kardeşim açmış, fark etmeden ağlayarak olayı anlattım. Kardeşimin de psikolojisi bozuldu. Üstüne bir de olayı “laikçi köpekler kadınlarımıza saldırdı" diye lanse etmişler ve asıl mağdur olan benken tüm türbanlı kadınlar tarafından suçlanıyorum."

İktidar medyasının olayı aktarma biçimi ve saldırgan kadının yabancı uyruklu olduğunu belirtmemesi dikkat çekti. İktidar yandaşlarının söz konusu paylaşımlardan sonra kadının akli dengesinin bozuk olduğuna ve yabancı uyrukluğu olduğuna dair bir düzeltme yapmadıkları görüldü.