Irkçılık

Sayın Genel Başkanımız son grup konuşmasının girişini ırkçılığa ayırdı

Sayın Genel Başkanımız son grup konuşmasının girişini ırkçılığa ayırdı. Almanya'da yeniden alevlenen yabancı düşmanlığına dikkat çekerken ırkçılığı çok haklı gerekçelerle lânetledi. *** Devlet Bey, ırkçılığın günümüz dünyasında evrildiği noktaya da kapsamlı bir vurgu yapsaydı keşke. Yapsaydı çünkü ırkçılık sadece yabancı düşmanlığı değildir. Irkçılık, kendine benzemeyen herkesi ötekileştiren ve yok etmeye çalışan bir hastalıktır aynı zamanda... Sadece görünüş olarak değil, fikren benzemeyenleri de... En temel davranışları da sorunların üstesinden şiddet kullanarak gelme çabasıdır. *** Irkçılığa karşı çıkmak demek, onun panzehiri olan özgürlükleri, insan haklarını, demokrasiyi, fikir ve ifade hürriyetini savunmak demektir. Bunları içselleştiren birinin ırkçı olma ihtimali olmaz çünkü... **** Unutulmasın ki, Almanya'da Türklere saldıranlar ile muhalefet ettiği gerekçesiyle ülküdaşlarına saldıranlar arasında zihniyet olarak hiç bir fark yoktur. Şiddetin dozu, ölümlerin olmaması sadece suçun mahiyetini hafifletir; o kadar! Bahçeden elma çalmakla, bir insanı son kuruşuna kadar soymak arasındaki farka benzetebiliriz belki. Ancak manevi acısı çok daha büyüktür. Onun için ırkçılığa karşı çıkarken, kendi çocuklarımızın "ırkçı" tavırlara meyletmelerini de engellemeliyiz. Yoksa Allah korusun, bu yetiştirme tarzı, yarınların Türkiye'sinde çok daha vahim sonuçlar doğurur. Umarım anlaşılmıştır...