İYİ Parti İBB Adayı Buğra Kavuncu: Belediye Başkanı Olduğumda Türkçe Tabela Dışında Tabelaya Müsaade Etmeyeceğim

İYİ Parti'nin İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Adayı Buğra Kavuncu 'Ben belediye başkanı olduğumda Türkçe tabela dışında hiçbir tabelaya müsaade etmeyeceğim" dedi.

İYİ Parti’nin İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Adayı Buğra Kavuncu  “Ben belediye başkanı olduğumda Türkçe tabela dışında hiçbir tabelaya müsaade etmeyeceğim" dedi.

Yerel seçim tarihi yaklaştıkça adayların da programları giderek yoğunlaşıyor. Her gün adayların  vaatleriyle ilgili yeni videolar sosyal medyada yerini alıyor. Bunlardan sonuncusu Kavuncu’ya ait.  GAİN platformunda yayınlanan Mevzular Açık Mikrofon programına katılan Kavuncu, “Belediye başkanı olduğumda Türkçe tabela dışında tabelaya müsaade etmeyeceğim. Aynı gün, anında tamamı kalkacak" dedi.

Kürtçü, Fetullahçı ve İslamcı gruplara yakınlığı ile bilinen DEM Partili Ömer Faruk Gergerlioğlu ile DEVA'lı Mustafa Yeneroğlu, Kavuncu'nun açıklamasına tepki gösterdi. 

Mülteci seviciliği ile bilinen Yeneroğlu şu ifadeleri kullandı: 

Siyasetin yaygın seviyesinin bu ilkel düzeyde olması ve söylenenler büyük bir maharetmiş gibi bir de hararetle alkışlanması fazla kimseyi rahatsız etmese de aslında herkesi düşündürmesi gerekir, çünkü ülkede yaygın bu gidişat hiç hayra alamet değil.

Bu lafları eden arkadaşlar hiç dünyayı gezip görmemiş sanki... 

Dünyanın neresinde artık böyle "bizden başka kimseye varlık hakkı yok" mantığı işliyor? 

Alkışlayan gençlerin özlem duymayacakları Kuzey Kore'yi geçelim...

Başta alkışlayan gençlere üzülmemek mümkün değil. Öfkelerine cevap verdiğini düşündükleri bu aşırı sağın ucuz popülizminin onlara vaat edebileceği tek şey daha fazla yokluk, daha fazla yoksulluk. 

Bu lafları eden ve alkışlayan birçok kişi dahil cebinde iPhone, Samsun taşırlar, McDonalds veya BurgerKing'de yerler ama Türkçe tabela dışında olmaması lazımmış...

Sonra da lafa gelince iktidarın antidemokratik uygulamalarına ve zorbalığına karşılar... ikna olursan.

Farklılıklara karşı olan ve doğal toplumsal gerçeklik olan çoğulculuğu reddeden bir anlayış kategorik olarak demokratik olamaz ki Türkiye'ye mevcut zorba iktidardan daha iyi bir alternatif sunmuş olabilsin....

Buğra Kavuncu Yeneroğlu'na şöyle yanıt verdi: 

Sayın Yeneroğlu,

Sizden farklı düşünen insanları "ilkel" şeklinde nitelendirmeniz farklılıklara, farklı fikirlere ne kadar tahammül edebildiğinizi de ifşa etmiş oldu.

Programın tamamını seyretmeden yorum yapmamanızı tavsiye ederim. 

Tabelalarda yabancı marka isimleri kullanmak ayrı; ürün isimlerini, tanıtımları, yönlendirmeleri sanki sömürge ülkesiymiş gibi yabancı bir dilde yazmak ya da elini kolunu sallayarak ülkemize giren milyonlarca göçmenin bu ülkenin kurallarına, kaidelerine ısrarla uymayarak kendi bildiğini okumaları ayrı bir konu. 

13 yıl yurt dışında yaşadım.

Neredeyse görmediğim ülke kalmadı, Kuzey Kore hariç! 

Dünya’nın hiçbir ülkesinde bu konu bizdeki kadar lakayt değildir.

Ayrıca fikri hür, vicdanı hür nesiller nerede neyi alkışlayacaklarını çok iyi bilir. 

Bence siz kendinize üzülün.

Bugün "aşırı" diye nitelendirdiğiniz fikirler, yarınki huzurumuzun teminatı. 

Siz aşırıya kaçmadığını düşündüğünüz fikirlerinizle, ülkeye sorumsuzca milyonlarca göçmeni dolduran, devlet ve millet kavramlarından bihaber anlayışınızla ülkenin geleceğini tehlikeye attığınızı umarım bir gün fark edersiniz. 

Nizam ve düzen istemek, Türk yurdunu muhafaza etmeye çalışmak ne başka millet ve kültürleri hor görmek anlamına gelir ne de aşırı fikirdir. 

Aksi bir yaklaşım ise sorumsuzluğun kendisidir.

Türkiye'deki hemen her zararlı cemiyetle ilişkisi olan Gergerlioğlu şu ifadeleri kullandı: 

Şu ilkelliğe başka ülkede rastlayamazsınız!

Faşizmin dibine vurunca akıl da dumura uğruyor!

Arapça ve Kürtçe alerjinizi anladık da İngilizce tabelalara ne olacak? 

Allah akıl fikir versin! Ucuz işler bunlar!

Kavuncu'nun Gergerlioğlu'na yanıtı ise şöyle: 

Sayın Milletvekili,

Sayın Yeneroğlu'na söylediklerimin aynısı sizin için de geçerli.

Tıpkı onun gibi sizin de farklı düşünen insanları "faşist" ya da "ilkel" şeklinde nitelendirmeniz farklılıklara, farklı fikirlere ne kadar tahammül edebildiğinizi gösteriyor.