İYİ Partili Oral'dan AKP'ye Diyanet Eleştirisi: Selefiliği Dayatıyorsunuz

TAKİP ET

Diyanet İşleri Başkanlığı'nın bütçesi üzerine konuşan İbrahim Halil Oral, AKP iktidarları döneminde Selefi-Vahhabi anlayışın savunulduğuna dikkat çekerken iktidarın cemaat ve tarikatlarla kurduğu ilişkiye de sert eleştiriler getirdi.

TBMM'deki bütçe görüşmelerinde sıra birçok bakanlıktan daha geniş bir bütçeye sahip olan Diyanet İşleri Başkanlığı'na geldiğinde söz alan isimlerden biri de İYİ Parti Ankara Milletvekili İbrahim Halil Oral oldu. AKP iktidarları döneminde konuya dair atılan yanlış adımları özetleyen Oral, Selefilik-Vahhabilik tehdidine de bir kez daha dikkat çekti.

Konuşmasına Türkiye Cumhuriyeti'nin banisi Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ü ve ilk Diyanet İşleri Başkanı Rıfat Börekçi'yi rahmetle anarak başlayan İYİ Partili Oral, konuşmasında Türk dünyasının kanayan yarası Doğu Türkistan'a da yer ayırdı.

İbrahim Halil Oral, 'stratejik bir kurum' olarak tanımladığı Diyanet İşleri Başkanlığı için "Anadolu insanının irfanını, İslam’ı yaşayış ve anlayış biçimini sapık akımlara karşı müdafaayla sorumludur. Yani Diyanet, öğretilerini Pakistan’dan, Kahire’den, Vehhabi–Selefi zihniyetinden alanlara karşı bir kale olmalıdır" ifadelerini kullandı.

FETÖ ve Radikalizm Saldırısını Vurguladı

AKP döneminde Türk milletinin İslam yorumuna açık bir şekilde saldırıldığını kaydeden Oral, Diyanet İşleri Başkanlığı'nın bu saldırılar karşısında etkisiz kaldığının altını şu sözlerle çizdi:

"İslam; düşünceye, araştırmaya ve yoruma açık evrensel bir dindir. Türk milletinin de bu bağlamda kendine has bir İslam yorumu vardır. Bu yorum, pergelin ayağı gibi, bir tarafını Kur’an-ı Kerim’e, bir tarafını da onun ete kemiğe bürünmüş hali olan sünnete dayamıştır. Ancak AK Parti iktidarları döneminde bu yoruma iki çarpık zihniyet şiddetli bir şekilde saldırmaktadır. Biri FETÖ gibi, dinimizi meşruiyet aracı kullanarak, paralel devlet yapıları ve terör eylemleri yapan örgütler, diğeri ise Anadolu insanına yabancı, ham, yozlaşmış ve İslam’ın evrensel mesajlarından uzak anlayışlardır. Diyanet İşleri Başkanlığı, bu çarpık zihniyetlerle mücadelede geri kalmaktadır."

Diyanet'in IŞİD Raporu: Selefiliğin Savunma Metni Gibi

İYİ Partili Oral, Diyanet İşleri Başkanlığı'nın radikalizme yaklaşımının yanlış olduğunu ifade ederken mücadelenin İslam'ın doğru bilgi kaynaklarına başvurularak verilmesi gerektiğini belirtti.

Öte yandan Başkanlık tarafından hazırlanı yayımlanan 2015 tarihli IŞİD Raporu'nu hatırlatan Ankara Milletvekili, "Bunun bir örneği IŞİD terörü meselesindedir. Diyanet İşleri Başkanı Sayın Erbaş; IŞİD ve benzeri örgütlerin din dışı etkenlerle ortaya çıktığını sıklıkla ifade etmektedir. Bu son derece yanlıştır. Bu terör örgütlerinin bir ideolojisi vardır. Bu ideoloji İslam’ın mesajını çarptırarak kendisine meşruiyet kaynağı olarak almaktadır. Radikalizmle mücadele yine İslam’ın doğru bilgi kaynaklarıyla yapılmalıdır. İşin başında, 2015 yılında Diyanet tarafından bir “DAEŞ Raporu” yayınlanmıştır. Bu rapor Radikal Selefi terör örgütlerinin birinci ideolojik kaynakları olan İbn Teymiyye ve ona ait Moğol ve Mardin fetvalarının savunma metni gibidir" diye konuştu.

Oral, bu fetvaların ne anlama geldiğine dair bilgi vererek Diyanet'e Müslümanın Müslümanı öldürebileceğini beyan eden metinleri nasıl savunabildiğini sordu:

"Fetvaların temeli şudur: Moğollar Cengiz Han yasasını uyguladıkları için kafirdirler, Şiiler kafirdirler, amelin imandan bir parça olduğunu kabul etmeyenler kafirdirler. Yani İslam dünyasının tamamına yakını asılında kafirdir ve onlara karşı cihat etmek farzdır. Yani aynı Suriye’de ve Irak’ta olduğu gibi Müslümanlar, Müslümanları öldürebilirler demek istiyor. Bunun neresini savunuyorsunuz?"

"Diyanet Çin'in Asimilasyon Poltikalarına Ağzını Dahi Açmıyor"

Yıllardır tepki konusu olan hem AKP'nin hem de AKP döneminde Diyanet başta olmak üzere devlet kurumlarının Doğu Türkistan'daki zulme karşı sessizliğine İYİ Partili Oral da bir kez daha dikkat çekti. Oral, konuya dair şöyle konuştu:

"Şunu da eklemek istiyorum: Diyanet gerek açıklamalarında gerekse de hutbelerinde Filistin’i, Kudüs’ü anlatıyor. Macron’un yaptığı terbiyesizlikleri işliyor. Bu hususlarda kendilerini tebrik ediyorum.

Ama ne hikmetse Çin’in “Biz İslam’ı Çinlileştireceğiz” diye ortaya koyduğu asimilasyon politikalarına ağzını dahi açmıyor. Allah aşkına, Cuma hutbesinde ne zaman Doğu Türkistan lafzını duyacağız? Ne zaman Çin’in İslam’a saldırılarına, cami yıkımlarına karşı söz söyleyeceksiniz?"

Tarikat ve Cemaatlerle Kurulan Şaibeli İlişki Ağı

17-25 Aralık Operasyonlarına, hatta 15 Temmuz Askeri Kalkışmasına dek FETÖ ile, sonrasında da farklı tarikat ve cemaatlerle işbirliğine gittiği yönünde eleştirilerin muhatabı olan AKP iktidarını 'İslam'ın adalet emrini hiçe saymakla' suçlayan Oral, konuşmasını şu şekilde sürdürdü:

"Özetlediğim bu yanlışlara bir de iktidarın dini aidiyetleri politik ranta alet etmesi meselesi eklenmektedir.  Yüce Allah Nisa Suresinde “Allah size, emanetleri mutlaka ehline vermenizi ve insanlar arasında hükmettiğiniz zaman adaletle hükmetmenizi emreder” diye buyuruyor. 

Pek siz devleti kimlere emanet ediyorsunuz? Şu cemaatin adamı rektör, bu tarikatın adamı daire başkanı olsun, bu vakfa ayrıcalık verelim diyorsunuz. İslam’ın adalet emrini hiçe sayıyorsunuz. Bu yaklaşım taraflı bir inanç anlayışı ortaya koyuyor. İnsanımız arasında güvensizliğe sebep oluyor. Üstüne İslam’ı asrın idrakine sunamayan sadece hikayelerle yorumlayan bir bakış açısını hakim kılıyorsunuz."

ibrahim halil oral iyi parti selefilik ankara milletvekili tbmm diyanet işleri başkanlığı bütçesi akp ışid vahhabi doğu türkistan islam müslümanlık ateizm deizm