Kafkaslardan Asya'ya Ölüm Trenleri: Balkar Soykırımı'nın 79. Yılı
79 yıl önce bugün, Kafkasya'nın en büyük dağı olan Mingi Tav'ın eteklerinde yaşayan Balkarlar, soykırımcı Sovyet rejimi tarafından Orta Asya'ya sürgüne gönderildi. Sürgün süreci boyunca Balkar halkının yüzde 20'si ölürken, başta kadınlar ve çocuklar olmak üzere çok sayıda soydaşımız işkence gördü.
79 Yıl Önce bugün, Kafkasya'nın en büyük dağı olan Mingi Tav'ın eteklerinde yaşayan Balkarlar, soykırımcı Sovyet rejimi tarafından Orta Asya'ya sürgüne gönderildi. Sürgün süreci boyunca Balkar halkının yüzde 20'si ölürken, başta kadınlar ve çocuklar olmak üzere çok sayıda soydaşımız işkence gördü.
Katil diktatör Stalin, İkinci Dünya Savaşı sırasında 'ihanet'le suçlanan Balkar halkı; Karaçaylılar, Kırım Tatarları, Ahıska Türkleri, Çeçenler, İnguşlar, Kalmıklar, Volga Almanları ve Korelilerle birlikte sürgün adı verilen soykırıma maruz bırakıldı.
Katil Stalin'in emriyle dönemin İçişleri Halk Komiserliği (NKVD) Başkanı Lavrentiy Beria, 2 Mart 1944'te Nalçik'e geldi. 8 Mart 1944 sabahı erken saatlerde, planlanandan iki gün önce, Balkar halkına evlerini terk etmeye hazırlanmaları emredildi.
Yaklaşık iki saat içinde aile başına 100 kilogramla sınırlandırılan erzak ve kıyafet almaları emredilen Balkar nüfusu istisnasız bir şekilde evlerinden çıkarıldı. Bu mezalime 17.000 NKVD görevlisi ve 4.000 yerel milis katıldı.
9 Mart'a gelindiğinde 37.713 Balkar, 14 tren ile anavatanlarından koparıldı. 23 Mart'a kadar tüm sürgün edilenler Kazak ve Kırgız Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti'ndeki kamplara yerleştirildi.
II. Dünya Savaşı'nda Nazi Almanya'sına karşı destan yazan Kızıl Ordu'nun Karaçay ve Balkar subayları, savaş bittikten sonra ordudan terhis edilerek sürgün edildi. Resmi Sovyet belgeleri, tehcir sırasında 562 kişinin öldüğünü ortaya koysa da, yolculuk sırasında en az 2.000 kişi açlık, hastalık ve susuzluktan kırıldı
Sürgünde ve çalışma kamplarında geçen zorlu yıllarda Balkar nüfusunun yaklaşık yüzde 20'si kırılmaya devam etti. Toplamda, tehcir sonucunda 9.200'den fazla Balkar'ın öldüğü tahmin ediliyor.
Endi biz kaçıb a barabız,
Sıyımız suvnu ötebiz.
Artıbızda kalgan ongsuzlarıbıznı,
Allahha amanat etebiz.
Şimdi biz kaçıp gidiyoruz
Sims suyunu geçiyoruz
Arkamızda bıraktığımız güçsüzlerimizi
Allaha emanet ediyoruz
Ongsuzlarıbız da Allahha amanat,
Kesibiz Allahha amanat.
Alman da gâvur, Orus da gâvur,
Biz nek etebiz kazavat.
Güçsüzlerimiz Allaha emanet
Kendimiz Allaha emanet
Alman da gâvur, Rus da gâvur
Biz niye savaşıyoruz
Artıbızdan kelgen haparla alan,
Cürek cavubuznu aşaydı.
At belinde oynagan caşla,
Orus kamplada caşaydı.
Arkamızdan gelen haberler
Yürek yağımızı eritiyor
At belinde oynayan delikanlılar
Rus kamplarında yaşıyor
Bilegimden ok tiygendi alan,
Caralı bolub olturdum.
Sıyımıznı keng asvat colların,
Kızıl kan bla tolturdum.
Bileğimden kurşun değdi
Yaralandım oturdum
Sims'in geniş asvalt yollarını
Kızıl kanla doldurdum