Kampüsünde Terörün Kol Gezdiği Rektöre Ödül Gibi Ceza
Fırat Yılmaz Çakıroğlu'nun çözüm süreci döneminde şehit edilmesinde dahli ve ihmali olan rektöre ödül gibi ceza verildi.
AKP iktidarının başlattığı çözüm süreci döneminde üniversiteler adeta Kürtçü teröre teslim edilmişti. Terör örgütü mensupları ve sempatizanları üniversitelerde rahatlıkla eylem yapıyor, Kürtçü terör örgütü PKK'nın elebaşı Abdullah Öcalan'ın posterlerini asıyor, propaganda faaliyetlerini AKP iktidarının göz yumması ve desteklemesiyle yapıyorlardı.
İktidarın desteğiyle gemi azıya alan teröristler üniversitelerde kendilerinden olmayan herkesin eğitim hakkını gasbediyordu. Çözüm sürecinin palazlandırdığı teröristler, öğrencilerin canına dahi kastettiler.
Ege Üniversitesi PKK Kampına Döndü
Ege Üniversitesi'nde de teröristler aynı şekilde cirit atıyordu. Ege Üniversitesi Rektörü ise bu duruma göz yumup destek veriyordu. Okuduğu okulun Kürtçü teröristler tarafından PKK kampına dönüştürülmesine karşı çıkan dönemin Ülkü Ocakları Ege Üniversitesi sorumlusu Fırat Yılmaz Çakıroğlu, PKK'lı terörist Nurullah Semo tarafından şehit edilmişti.
Sorumluların Hapisleri Talep Edildi
Çakıroğlu'nun şehit edilmesinde ihmali bulunan ve Ege Üniversitesi'nde yuvalanan teröristlere göz yuman Ege Üniversitesi eski rektörü Candeğer Yılmaz, eski rektör yardımcısı Atilla Silkü, eski genel sekreter Mehmet Bülent Özkan, eski Edebiyat Fakültesi dekanı Ersin Doğer hakkında da İzmir 41'inci Asliye Ceza Mahkemesi'nde açılan davada sorumluların 1 yıldan 3 yıla kadar ayrı ayrı cezalandırma talep edildi.
Ödül Gibi Ceza: İyi Hal İndirimi
İzmir 41. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülen karar duruşmasında mahkeme, Candeğer Yılmaz ve Ersin Doğer'e ödül gibi ceza verdi.
Adı geçen sorumlular 'görevi ihmal' suçundan ayrı ayrı 10 ay hapis cezasına çarptırıldı. Ancak mahkeme, Türkiye'de toplum vicdanını yaralamış hemen her olayda olduğu gibi mezkur sorumluların "duruşmadaki iyi hallerinden dolayı" cezalarını 8 ay 10 güne indirdi.
Mahkeme ödüllendirmesinde bununla da kalmayarak sanıklara verilen hapis cezasını ayrı ayrı 250 gün adli para cezasına çevirip her iki sanığa 20'şer bin lira para cezası verdi.
Sanıkların 8 ay 10 gün süreyle kamu görevi hak ve yetkinin kullanılmasına da yasak getirildi. Mahkeme bununla da kalmayarak adeta "Çözüm sürecinde göreviniz teröre göz yummaktı, siz de görevinizi yaptınız" dercesine diğer tutuksuz sanıklar Mehmet Bülent Özkan ve Atilla Silkü'nün beraatine karar verdi.